PKK Savaşı Bitmez Çünkü Çok Kârlı Bir Sektördür
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 02 Ocak 2019
Cuma
Yakalanan minibüste 500 kilo patlayıcı varmış… Bu patlayıcılar İsveç’ten MKE (Makine Kimya Endüstrisi) kurumu için getiriliyormuş…
Dört sene öncesine gidelim. 27 Ekim 2003 tarihinde Radikal gazetesinde Neşe Düzel’in gazeteci Avni Özgürel ile yaptığı bir röportaj yayınlanmıştı. Başlığı:
Özgürel, Abdullah Öcalan’ın MİT ajanı olduğunu iddia ediyor… Bu röportajın tamamını okumanızı tavsiye ederim. İnternetten kolayca çıkartabilirsiniz. Adı geçen röportajdan bir soruyu ve cevabını aşağıya alıyorum:
Bence kontrol etmek istemediler.
Eğer PKK hareketi,
Bazı insanlara da, dehşet estirme gücünü sağlıyorsa… Ki
Bu timlerin içinde
Bir de tabii Güneydoğu’da uyuşturucu işi de çok ciddî bir gelir kapısı haline geldiyse… Sonuçta bütün bu kirli paranın ayakta tuttuğu bazı dengeler var demektir. Güneydoğu’daki bu tablo, Türkiye’de birçok yapıyı besledi. PKK’dan ele geçirilen silâhlar tekrar PKK’ya satılıyordu. Hatta son dönemde
Bu kanalları kestiğin anda, peş peşe çok şey devriliyor tabiî.
Yukarıdaki paragrafın bazı cümlelerini şiir yazar gibi bağımsız satırlar haline getirelim:
kullanma ve para dağıtma imkânını veriyorsa…
sağlıyorsa…
ne asker, ne polisti. Bazıları Yeşil gibi hüdayinâbit adamlardı. Bu timlerin içinde,
haline geldiyse…
vardır demektir.
Halkımız, aydınlarımızın çoğu 1984’ten bu yana devam eden PKK terörünün içyüzünü bilmiyor.
PKK terörü yüz milyarlarca dolarlık bir iş sektörüdür. Bu terörün gölgesinde dehşetli uyuşturucu ticareti yapılmaktadır. Silâh, mühimmat, cephane, patlayıcı kaçakçılığı yapılmaktadır. Bu savaşın tozu dumanı içinde milyarlarca dolar örtülü ödenek dağıtılmıştır. Bu sektörün faaliyetleri
milyarlarca dolar kazandırmaktadır. Bu sektör var oldukça bu savaş bitmez. Bu kadar yağlı ballı bir işi kim bitirir? Türkiye’de gerçekler yazılmıyor değil. Yazılıyor ama halkın ve seçkin tabakanın büyük kısmı bunlara ulaşamıyor.
Bu gerçekler
Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür… Zaten halk, medya tarafından sersemletilmiştir. Apo, Avni Özgürel’e ne demiş?
demiş.
Biz bu kafa ile bu savaşı bitiremeyiz. Bitmeyecek ama hiç olmazsa işin içyüzünü, dönen dolapları bilsek…
Demagojinin böylesine pes!.. YÖK’çüler başörtüsü yasağı insan haklarına uygundur, AİHM’nin, yasağı haklı gösteren kararı vardır. Batı ülkelerinde de başörtüsü yasağı vardır gibi yalanları ve yanlışları gayet cesur ve meydan okuyucu bir tarzda beyan ediyorlar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı
Bu karar Avrupa hukuk ve insan hakları normlarına uygun değildir.
Bütün Avrupa ülkelerinin üniversitelerinde başörtüsü serbesttir. Aksini iddia eden yalancı ve sahtekârdır. Başörtüsü yasağı insan haklarına kesinlikle aykırıdır. Eşitlik ilkesine aykırıdır. AİHM’de Türkiye ile ilgili da’vâ görüşülmeden önce bir Türk Yahudisi günlerce yoğun propaganda ve kulis yapmıştı.
İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre, Norveç gibi Avrupa ülkelerinin üniversitelerinde serbest olan başörtüsü Türkiye’de niçin yasak olacakmış? Başı açıklarla, başı kapalı olanlar arasında eşitlik ve adalet mutlaka sağlanmalıdır.
Başörtüsü sadece İslâm’ın sembolü değildir. Hıristiyanlar içinde de başörtülü hanımlar bulunmaktadır. Müslüman bir ülkede, İslâm dininin kesin farzlarından biri olan tesettür ve başörtüsü yasaklanamaz. Böyle bir şey insan haklarına, demokrasiye, adalete, hukuka, vicdana aykırı olur.
YÖK’çüler diktatör, despot, anti-demokratik bir zihniyete sahiptirler. Tabucu ve yasakçıdırlar. Üniversitelerde başörtüsü serbest bırakılırsa hiçbir olumsuz hadise olmaz. Merhum
zamanında serbest idi de bir şey mi olmuştu? Halen sokaklarda caddelerde başörtülü kızlar ve hanımlarla başları açıklar beraber geziyor, yürüyor. Halkımız olgundur, hoşgörülüdür.
Dünyanın en fanatik, hoşgörüsüz, tahammülsüz zihniyeti çağdaşlara, YÖK’çülere aittir. Dayatmalarının hiçbir makul, hukukî, ciddî gerekçesi yoktur.
Halkoylaması yapılsın… İstemezük!
Her yerde serbest, bizde de serbest olsun… İstemezük!
Yasak, insan haklarına aykırıdır… Olsun…
Bu adamlar akla, mantığa, sağduyuya, hukuka, insan haklarına, vicdana sanki savaş açmıştır. 22 Eylül 2007