Ramazan Notları
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Kasım 2018
Öncelikle Mekke’de, Medine’de, sonra Şam’da, İstanbul’da, Bağdad’ta, her şehirde, her yerde; Hak Tealanın kardeş kılmış olduğu, Ehl-i iman Ehl-i salât mü’minlerin birbirlerine düşmanlık etmeleri, çekişmeleri, dövüşmeleri, kan dökmeleri savaşmaları haramdır.
Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha göre zekat almaya hakkı olmayan kimselerin zekat toplamaları haramdır.
Zekatlar öncelikle Müslüman fakirlere ve miskinlere verilmelidir.
Zekatlarını zekat eşkıyasına kaptıranlar akıllı Müslüman değildir, cahil ve akılsızdır. Yerli yerinde verilmeyen zekatların tekrar fıkha uygun şekilde ödenmesi gerekir.
Zekat parası veya malı, temlik edilmek suretiyle verilmelidir.
Ehl-i Sünnet ulema ve fuqahasından oluşan bir heyet, kısa özlü kolay anlaşılır bir Zekât Tâlimatnâme’si veya tüzüğü hazırlamalı, bu metin yüz binlerce basılıp dağıtılmalıdır.
Zekat vermesi gereken Müslümanlar, zekat sınavına tâbi tutulmaktadır. Bu sınavı başarı ile verenlere ne mutlu.
Bütün Ehl-i Sünnet cemaat ve tarikatları birleşerek, ortak bir namaz seferberliği ilan etmeli ve halkı bu ibadeti dosdoğru eda etmeye çağırmalıdır.
Sünnî Müslüman halka, Mutezile fırkasının sapık ve bozuk bir fırka olduğu, fitne ve fesat çıkartmadan anlatılmalıdır. (Mutezile fırkası Ehl-i Sünneti sapık ve bozuk görüyor da, biz onlar için niçin böyle diyemezmişiz?)
Fazlurrahman’ın Tarihsellik mezhebinin, İslam dışı süper bozuk bir fırka olduğu halka anlatılmalıdır.
Sapık, bozuk fırkalar ve cereyanlar Sünnete, hadîslere saldırıyor. Bazıları Sünneti tamamen inkar ederken, bazısı kısmen inkar ediyor. Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) Sünneti, İslamın ikinci temel kaynağıdır. Müslümanların Sünneti korumaları gerekir. Bu koruma işi alimlere, fakihlere, ziyalılara düşer. Bu konuda çok faydalı, çok tesirli küçük bir kitap çıkartılmalı, en az bir milyon basılmalı, maliyet fiyatından halka dağıtılmalıdır. Ellerinde imkan, para, fırsat olduğu halde bu hizmeti yapmayanlar sorumlu olur, vebal altında kalır. Bu işi sadece bir cemaat, bir tarikat tek başına yapamaz. Bütün Ehl-i Sünnet ulemasının, fukahasının, meşayihinin birleşmesi, ortak bir hizmet yapması gerekir.
Resulullah Efendimizin mütevatir ve sahih hadislerini Avrupa Birliği ve BOP kriterlerine göre ayıklamak dine hıyanettir.
Bütün alimler, fâzıllar maskara, şeytanî, rezil, alaca bulaca, gökkuşağı, zilli pullu, davullu zurnalı anti-tesettüre karşı halkı uyarmalıdır. Örtünen kadınların hepsi iffeti koruyan şer’î tesettüre çağrılmalıdır.
Müslümanların kontrolündeki gazeteler, dergiler, radyolar, tv’ler, kurumlar, dernekler, vakıflar; İslam kültürü, İslam görgüsü, İslam ahlakı, İslam terbiyesi, iman kardeşliği, Ümmet birliği, râşid bir İmam’a biat ve itaat konularında tesirli (etkili) yayınlar yapmalı, halkı irşad edip eğitmelidir.
Ticarî, iktisadî, mâlî (finansla ilgili) hayatı ve faaliyetleri; İslam hükümlerine göre tanzim etmek için Fütüvvet Ahlakı çalışmaları yapılmalıdır.
İsrafa, lükse, şatafata, aşırı tüketime, aşırı konfora, saçıp savurmaya, gurura, kibre, her türlü beyinsizliğe karşı harekete geçilmeli; Müslüman halk kanaate, iktisada davet edilmelidir.
Ramazanda beş yıldızlı içkili otellerde lüks iftar ziyafetleri verilmesine karşı çıkılmalıdır. Akıllı, şuurlu, uyanık, sâdık Müslüman içkili yerlerde yemek yemez, konaklamaz. Dinimiz israfı yasaklamıştır. Kur’an, israf edenler için “Onlar şeytanın kardeşleridir” buyurmaktadır.
Bütün Müslümanlar Resulullahın kurtarıcı, yükseltici, haysiyet ve şeref kazandırıcı ahlakına çağrılmalıdır. O, gelmiş geçmiş gelecek insanların en ahlaklısı, en faziletlisi, en iyisi, en üstünüdür. O, Müslümanlar ve bütün insanlar için en güzel örnek ve modeldir.
Sünnet terk edilir, yıkılırsa fıkıh yıkılır, fıkıh yıkılınca din yıkılır. Müslümanlar İslamı kendi kafalarına, re’y ve hevalarına göre yorumlayıp uygulamamalı, fıkha göre uygulamalıdır.
Bütün İslamcılık akımları, bir tek istisnası olmamak üzere, az veya çok bozuktur. Halkı ve gençliği İslamcılıklardan korumak için tedbir alınmalıdır.
Mukaddes dinî konuların mıncıklanması, magazin konusu yapılması, alaya alınması mutlaka önlenmelidir. Dinî programlarda birtakım yılışıkların alaylı ve hafife alıcı bir üslupla “Öpüşmek orucu bozar mı?” gibi sorularına cevap verilmemelidir. Bu soruları yöneltenler samimî değildir. Dinle alay etmek istiyorlar. Onların tuzaklarına düşülmemelidir.
Uzun ve sıcak günlerde oruç tutuldu… Elbette iftar edilecek, yemek yenilecektir ama mutlaka ölçülü olunmalıdır. Yenip içilecek ama israf yapılmayacaktır. Gösteriş yapılmayacaktır, çatlayıncaya patlayıncaya tıksırıncaya kadar yenilmeyecektir.
Benim iftar ziyafetim ötekilerinin iftarlarından daha zengin, daha çeşitli, daha şatafatlı, daha israflı olmalı diyenler doğru yolda, hikmet ve fazilet dairesi içinde değildir. Her işte Allahın rızasına, Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) ölçülerine uygun hareket edilmelidir.
(Davet edeceklere selam, hürmet ve teşekkürlerimi arz ediyor, ellerinden öpüyor; iftar ziyafetlerine çağrılmamamı rica ve istirham ediyorum.)
Ramazan mübarek olsun, hepimize hayırlar getirsin. Âhir zamanda yaşıyoruz; dünya fitnelerle, fesatlarla, büyük kötülüklerle, azgınlıklarla çalkalanıyor. Hem orucumuzu tutalım, hem günlük namazlarımızı dosdoğru kılalım, hem de emr-i mâruf ve nehy-i münker vazifemizi yapalım. İyi ve güzel şeyleri emredelim, kötü çirkin şeyleri engelleyelim, yasaklayalım. Oruç tutmayan Müslüman kardeşlerimizin tutmaya başlamaları için dua edelim, onlar da tutanlara saygı göstersinler. Eskiden gayr-i müslim vatandaşlar bile açıkta yemek içmeyerek oruçlu Müslümanları üzmemeye dikkat edermiş. Orucumuza ahlaksızlık, gıybet, yalan, iftira, tecessüs, göz zinası, dedikodu, gevezelik, zevzeklik karıştırmayalım. Elimizden geldiği kadar fakir, miskin, muhtaç kardeşlerimize yardım edelim. Ramazanda iman ve İslam kardeşliği bağlarını güçlendirelim, tefrikaya (parçalanıp bölünmeye) yol açacak beyinsizlikler yapmayalım. Allah yardımcımız olsun.
*
* İslam ile demokrasi temelde uyuşmaz ve bağdaşmaz. İslam’da Hakkın iradesi hâkimdir, insanlar Hakk’a itaat etmekle yükümlüdür; demokraside halkın iradesi esas alınır.
* İslam dışı sistemler içinde, din hürriyetine en müsait sistem demokrasidir.
* Demokrasi hak ve âdil bir sisteme geçiş için köprüdür.
* Ateist, merhametsiz, gaddar komünist sistem ile demokrasiyi bir tutmamak gerekir.
* Osmanlı İslam devleti, Hıristiyan Avrupalıların kovduğu Yahudileri himayesine alarak, çeşitliliğe ve din hürriyetine taraftar olduğunu göstermiştir.
* Avrupa hızla Hıristiyanlıktan ve dinden uzaklaşmaktadır. “Tabiat boşluğu sevmez.” Hıristiyanlığın boşluğunu dolduracak tek din İslam’dır.
* Avrupalılar yeteri kadar çocuk yapmıyor, Müslümanlar ise çoğalıyor. Pek uzak olmayan bir tarihte Avrupa nüfusunun çoğunluğunu Müslümanlar oluşturacaktır.
* Avrupa Hıristiyanlığa hıyanet etmiştir.
* Avrupa pagan ahlakına dönmüştür.
* Bütün kötülükler, ahlaksızlıklar, sapıklıklar Avrupa’dan yayılmaktadır.
*Avrupanın ahlakı eski SodomGomore’ninkinden daha kötüdür.
* Avrupa, Ortadoğu’da kalıcı ve âdil bir barışa (ABD ile birlikte) engel olmaktadır.
* Sömürgeci ve emperyalist Avrupa’nın İslam’a ve Müslümanlara yaptığı kötülükler ve zulümler şimdi bir bumerang gibi kendi başına çarpmaktadır.
* Sadece hıristiyanîkriterler gözlüğüyle baksak bile Avrupa’nın işi bitiktir.
* İslam dünyasında birlik yoktur… Müslümanların Hilafeti ve Halifesi yoktur… İslam dünyasında yabancılaşma vardır… Müslümanlar İslam medeniyetinden ve kültüründen uzaklaşmışlardır… Nice İslam ülkesinde zalimlerle işbirliği yapan rejimler hüküm sürmektedir… Bütün bu eksikliklere rağmen İslam ilerlemektedir. * Beşerî irade dışında ve üstünde büyük İrade İslam’ı korumakta ve yükseltmektedir.
* Kimse inanmaya, dikkate almaya mecbur değildir ama Malachi, Nostradamus, Fatima kehanetlerini öğrenmekte fayda vardır.
* Dünyaya hâkim olan Batı medeniyeti, yeryüzünü ve insanlığı büyük bir felakete sürüklemektedir.
* Nükleer silahları Batı dünyası icat etmiştir ve dünya nükleer bir savaşa doğru koşarak ilerlemektedir.
* Tevrat’ta, İncil’de, Kur’anda kötülük olarak anılan bütün azgınlıklar ve fuhşiyyat, hürriyet bahanesiyle Batı tarafından sergilenmekte ve teşvik edilmektedir.
*Âhir zamanda yaşamaktayız.
* Batı medeniyeti madalyonunun kötü ve şerli yüzü dünyayı fitne ve fesat tufanlarına gark etmiştir. * Şeytanî güçler Batıya hâkim olmuştur.
* Bütün semavî dinlerde bulunan iffet, namus, şeref değerleri inkâr edilmiştir.
* 11 Eylül ve Charlie hadiseleri, İslam’ı benimseme hareketini durdurmamış, aksine hızlandırmıştır.
* Batının adaletsizlikleri, zulümleri üçüncü dünya savaşına yol açacaktır.
* Batı Allah’ı unutmuştur, Allaha isyan etmiştir. Bunun faturasını ödeyecektir.
* Müslümanlara sormasınlar, kendi kültürlerinde de âhir zaman alametleri, Hermageddon savaşı, Hz. İsa’nın nüzulü vardır.
* Soruyorum: Hz. İsa, inançlarını kaybetmiş Avrupalıların yanına mı gidecektir, kendisine iman eden Müslümanların yanına mı?
* İslam dünyasında büyük tefrika, fitne fesat vardır ama Allah İslam’ı korumaktadır.
* İnsanlığın belini kıran iki büyük cihan savaşını Avrupalılar çıkartmıştır.
* Güçlü ve etkili Avrupa medeniyeti dünyayı yaşanmaz hale getirmiştir.
* Marksizm, Nazizm, Siyonizm, vahşi Kapitalizm Avrupa’da üretilmiştir.
* Avrupa medeniyeti sömürgeci ve sömürücü bir medeniyettir.
* Avrupa medeniyeti bütün sapıklıklara hoşgörüyle bakar, onlara izin verir ama Müslüman ülkelerin İslam dinine uygun rejimlere sahip olmasına izin vermez.
* Avrupa çöküyor ama güle güle gitmeyecektir. 27 Mayıs 2017