Rantistan
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 01 Şubat 2019
Salı
Bir dine, ideolojiye, doktrine, dâvâya hizmet eden, taraftar olan kimseler ve zümreler iki ana gruba ayrılır:(1) Samimî ve ihlâslı olanlar, (2) Bu işi menfaat ve ikbal için yapanlar.
Bugün Türkiye’de birtakım kişiler ve kesimler şu veya bu görüşe, ideale hizmet etmektedir, taraftar olmaktadır. Bunların bir kısmı elbette ki, samimîdir lâkin bir kısmı da samimiyetsizdir, taraftarlığı para, menfaat, şöhret, ikbal için yapmaktadır.
Ülkemizde dehşetli bir rant kavgası, kapışması, yağması yaşanıyor. Lâfları, fikirleri gevelemeyelim ve açık konuşalım:
-İslâmcılık perdesi ardında büyük miktarda rant temin edenler vardır,
-Atatürkçülük maskesi altında milyarlarca dolar götürenler vardır,
-Türkçülük, milliyetçilik postuna bürünüp mafyacılık yapanlar, efsanevî miktarda vuranlar vardır,
-Sessiz sedasız, saman altından su yürüterek ülkenin kaymağını yiyen bir Sabataycı zümre vardır.
Evet bu memlekette her şey ranta, menfaate, ikbale, zenginliğe, servete alet edilmektedir.
Geçen yıl “faili meçhul” bir cinayete kurban giden Hablemitoğlu, bu rant yeme işinde birilerinin tekerleğine çomak sokmak istediği için katl edilmiştir. “Bu konuda daha fazla yazsana…” Yazamam!
Bundan birkaç yıl önce dolar milyarderi parababası Yahudi Malki, Bursa’da öldürüldü. O da rantçıların kurbanıdır.
Efendim, sen bu satırlarla samimî, ihlâslı, inanmış Müslümanlara, milliyetçilere, Türkçülere, Atatürkçülere, lâiklere, Sabataycılara çamur atıyorsun, hakaret ediyorsun…
Hayır, hayır!.. Samimî, ihlâslı, temiz, haramyemez, dini imanı para olmayan ahlâklı, faziletli yüksek karakterli, olgun Müslümanlar benim başımın tacıdır. Onların ellerinden, eteklerinden öperim. Ben münafıklara, fâsık ve fâcirlere, yiyicilere, yüzde on komisyon alanlara, ihalelere fesat karıştıranlara, sıfırdan başlayıp dolarla dünya çapında zengin oluverenlere, samimiyetsizlere çatıyorum. Allah belâlarını versin!
Samimî ve ihlâslı Türkçüler ve milliyetçiler de benim aziz kardeşlerimdir.
Kendilerini baştacı etmemekle birlikte samimî, namuslu, şerefli, farklı görüş ve inançlara hizmet eden samimî vatandaşlarıma da (Benim dinime, temel insan haklarıma, çoğunluğu teşkil eden Müslümanlara militanca ve bağnazca düşmanlık etmemeleri, saldırmamaları şartıyla) saygı beslerim. Ben yiyicilere, emanetlere hıyanet edenlere; ülkeyi, halkı, devleti soyanlara, gayr-i meşru rant yiyenlere, haramîlere çatıyorum.
Şu adamlara bakınız: Memlekette dirlik düzen bırakmadılar, millî ve toplumsal barış ve mutabakatı dinamitlediler, uydurma tehdit ve tehlike senaryoları ile ülkede rahat ve huzuru berhava ettiler. Bu adamlar bütün bu habasetleri Türkiye’nin, Türk halkının, Türk devletinin iyiliği için mi yapıyorlar? Böyle olduğuna inananların akıllarına turp suyu sıkmak gerekir. Bu hıyanetler hep rant için yapılmaktadır…
Şu, maaşından başka geliri olmayan kodaman kişi nasıl mültitrilyoner oluvermiştir?
Türkiye tarihinin son bin yıllık en büyük soygunu, talanı, yağması, hortumlaması, şu son yirmi yıl içinde yapıldı. Siz sanıyor musunuz ki, Türkiye ekonomisi ve finansı kendi kendine çökmüştür? Hayır çökmemiştir, çökertilmiştir.
Dünyanın bütün medenî ve iyi idare edilen ileri ülkelerinde hızlı, modern demiryollarına önem verilmiş, uçaklarla yarış eden tren seferleri konulmuştur da bizim ülkemizde, tren taşımacılığı niçin üvey evlât muamelesi görmüştür? Akılsızlıktan, cahillikten, bilgisizlikten mi? Hayır hayır, hıyanetten.
Güney Kore kendi millî, yerli otomobil sanayiini kurdu da Türkiye niçin kuramadı? Bizim güçlü, ürettiğini ihraç edebilen bir otomotiv sanayi kurmak için imkânımız ve elemanlarımız yok muydu? Vardı ama rantçılar buna izin vermediler.
Türkiye’nin ziraati, hayvancılığı nasıl çökertildi?
Türkiye’nin yerli ve millî ilaç sanayii nasıl çökertildi?
Türkiye nasıl 250 milyar dolarlık borç ve onun faizleri batağına batırıldı?
Bütün bu kötülükleri ve hıyanetleri rantçılar yapmıştır.
İhtiyatlı hareket ediyoruz ve fazla yazamıyoruz; PKKsavaşı niçin uzun müddet sürmüştür. Sürmüştür veya sürdürülmüştür…
Zavallı vatanımız, ülkemiz Türkiye dünyanın en büyük pastası, hân-ı yağması (yağma sofrası) haline getirilmiştir.
Şu anda birtakım ünlü, anlı şanlı, kodaman adamların mahdumları, biraderleri, yakınları, ortakları malı götürüyor, rant üstüne rant yiyorlar. Türkiye bir Rantistan haline getirilmiştir.
Kimi on milyon diyor, kimi yirmi milyon; bunca işsiz, aşsız, perişan vatandaşı düşünen var mı? Asgarî ücret üç yüz milyon olsun, beşyüz milyon olsun edebiyatı yapılıyor. Peki olsun da işsizlerin hali ne olsun? Onlar için ne düşünülüyor, ne yapılıyor?
Türkiye’yi bir ABDsömürgesi, bir İsrail uydusu haline getirmek isteyenler var. Bunlar kimlerdir? Rantçılardır, rantçılardır…
Kimi, ayda on bin, kimisi yirmibeş bin, kimisi elli bin dolar maaş alan medya prensleri rantçılıkla mücadele edebilirler mi? Elbette edemezler, çünkü rantları kesiliverir anında. Onların vazifesi gericilik, Şeriat, İslâmcılık tehlikesi hakkında kamuoyunu gergin tutmaktır.
Rantçılar “Biz işte böyle götürürüz…” diyerek soygun yapmazlar. Lâiklik derler, vatan millet derler, demokrasi derler, çağdaşlık derler, aşırı dindarlık büyük tehlikedir derler ve malı bu yaygara toz dumanı içinde apartırlar.
Bizim şu vatandaki tarihimiz boyunca bir takım devirler gelip geçmiştir.Kuruluş devri, fetret devri, yükseliş devri, duraklama devri, lale devri, çöküş devri… Bu devr-i dilârâ da Rant Devri’dir.
Bir yanda yığınlarca sefil vatandaş ayda yüz dolar bulamıyor ekmek yemek için, ötede lüks ve şatafatlı bir cipe yıllık on küsur milyar lira vergi ödeyen süper zenginler. Vergisiyle de bitmiyor, kaskosu var, bin türlü masrafı ve bakımı var.
Rantçılar ve haramyiyenler ta Kıyamet’e kadar böyle sürer sanıyorlar. Sanadursunlar… Bir gün gelecek feci şekilde yıkılacaklardır. “Florida’ya gider, hayatımın geri kalan kısmını orada zevk ü sefa içinde geçiririm…” Yok canım! Bakalım kaçabilecek misin? Enkazın altında kalmayacağına dair elinde garanti belgesi mi var?
Uğur Mumcu niçin havaya uçuruldu? Rantçıları tedirgin eden bir yazı dizisi hazırlıyordu, elinde bazı önemli belgeler vardı. Bin parça ettiler adamı. Bilgisayarındaki belgeleri ve yazı müsveddelerini “birileri” elçabukluğu ile alıverdi.
Büyük bir Hıristiyan kilisesi, Marmara bölgesindeki tarihî bir şehirdeki iki eski kiliseyi ve surları restore ettirmek için altmış milyon dolar veriyormuş. Rantçılar şimdi bunun bir kısmını cebellezi etmek için plan ve dolap peşindeler.
Kocaeli yarımadasının İstanbul’dan Şile’ye kadar olan kısmını yapılaşmaya, yerleşime açmak için rantçılar harıl harıl çalışıyor. Bu işte yüz milyarlarca dolarlık rant var.
Salağın biri şöyle diyor: Yahu Müslüman hiç haram yer mi, rantçılık yapar mı?..
Ahmaklık, geri zekâlılık tedavisi olmayan, onulmaz bir dertmiş. Be adam, bilmiyor musun ki, Müslümanın vasıflısı, olgunu, kâmili, ihlâslısı, samimisi olduğu gibi molozu, sahtesi de olur. 07 Ocak 2004