Robert Kolej Haberleri
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 10 Mart 2019
İstanbul Arnavutköy’deki Robert Kolej’in yayınladığı
lise mezuniyet balosunun 23 Haziran’da Çırağan Oteli’nde yapılacağı, veliler için
öğrenciler için 80 dolar olduğu, ücretlerin dolar olarak ödenmesi gerektiği ilân ediliyordu. Bir öğrenci, anne ve babası, bir de kardeşi, dört kişi için ödenecek ücret 440 dolardır. Az para değil.
Bültenin başka bir yerinde şu paragrafı okudum: “Okulumuzda son zamanlarda meydana gelen hırsızlık olaylarına bir çözüm bulunabilmesi için velilerimizin bu durumlarda Lise veya Orta Ofise başvurarak form doldurmaları rica olunur.”
Yukarıdaki satırlardan anlaşıldığına göre, şu anda ülkemizin en parlak lisesi olan ve
Benim bildiğime göre Amerikan eğitim sisteminde, bilgi verilmesi yanında yüksek ahlâk ve karakter terbiyesi aşılamak da vardır. Öğrencilerini, ülkemizin kaymak tabakasının çocuklarının teşkil ettiği böyle bir okulda nasıl olur da hırsızlık çoğalabilir?
Doğrusu üzerinde derin bir şekilde düşünülmesi gereken bir sorudur bu.
Vaktiyle İstanbul’un başka bir önemli lisesinde de çok hırsızlık yapıldığına dair rivayetler duymuştum. Hırsız öğrencilerden biri, arkadaşının
bütün parayı çekip yemiş. Sene sonunda yayınlanacak mezunlar albümü için toplanan paraları, bu işle vazifeli öğrenciler zimmetlerine geçirip Paris’e gezmeye gitmişler.
Biz yine
dönelim. Okulda hırsızlık yapan zengin ve varlıklı aile çocuğu, lise tahsilinden sonra
gidecek, parlak bir diploma elde ettikten sonra bir
Genç prens cenapları, bir yere müdür veya müdür yardımcısı olduktan sonra kimbilir neler götürecektir.
öğrenci velilerine hitaben yazdığı bir duyuru da elime geçti. Bunda şöyle deniliyor:
“Sayın Veli,
Gelecekte İstanbul’da veya yakınında olabilecek depremlere karşı aldığımız önlemlerle ilgili olarak sizlere son gelişmeler hakkında bilgi vermek isterim.
Daha önce de belirtildiği gibi, Robert Kolej binaları emniyet açısından Eylül ayında kontrol edilmişti. 23 Eylül 1999 tarihinde Prof. Dr. Semih Tezcan tarafından Robert Kolej’e verilen teknik raporda da binalarımızın güvenlik içinde kullanılabileceği doğrulanmıştır. Camiamızın geleceğe yönelik her türlü emniyetinin sağlanması ve mümkün olan herşeyin yerine getirilmesi açısıdan Mütevelli Heyet, Kasım’da yaptıkları toplantıda okul binalarının derinlemesine analiz edilmesi kararını almıştır. Bu süreç halen devam etmektedir. İlave kontroller tamamlandığında sizleri haberdar edeceğiz.
Acil durumlarda binalardan çıkış yöntemlerini öğrenci ve öğretmenlerimizle gözden geçirdik ve yazılı olarak kampüsün çeşitli yerlerine astık. Başka bir deprem olduğunda herkesin ne yapacağını belirlemek üzere tatbikatlar yaptık. Bu tatbikatlar sürecektir.
Çok sayıda öğrencinin uzun süre okulda barınması gereği ihtimaline karşı, Bizim Tepe’de bulunan kapalı tenis kortunu kullanmak üzere planlar geliştirdik. Bu bina yapısı itibariyle diğer binalar zarar görse bile hasar görmeden ayakta kalacak niteliktedir. Gerektiğinde kullanılmak üzere, kortun okula en yakın olan ucunda bir giriş kapısı daha inşa ettik.
Acil durumda okulda barınacak öğrenciler için battaniye, kuru gıda
(kraker, vs.) ve su depolanmıştır. İlk yardım malzemeleri ve portatif yataklar kampüsün uygun yerlerinde depolanmıştır
(köprü, sarnıç ve Feyyaz Berker Hall yakınındaki küçük bina).
Okulun açık olduğu zamanlarda görevli olan bir hemşiremiz mevcuttur. Bunlara ek olarak, öğretmen ve ofis personeline ilk yardım kursları sağlıyoruz ve ilgilenen öğrencilere de yakında benzeri programlar sunacağız.
Şartlar elverdiği takdirde normal olarak ulaşımı Soydem tarafından sağlanan öğrenciler eve götürüleceklerdir. Soydem tarafından yapılan planlamalar, servisi kullanan öğrencilerin ailelerine dağıtılacaktır. Ek bir tedbir olarak, çocuğunuz herhangi bir sebeple kendi evine ulaşamazsa, evine gidip kalabileceği bir yakınınızın isim ve adresini de bildirmeniz uygun olacaktır. Ayrıca, acil bir durumda sizinle bağlantı kuramadığımız takdirde çocuğunuzun ne şekilde okuldan ayrılmasına izin verileceğini bildirmenizi de rica ederiz. Ekteki formda lütfen çocuğunuzun okuldan gidebileceği kişilerin adını bildiriniz ya da okuldan yalnız başına çıkmasına izin veriyorsanız bunu belirtiniz. Bu bilgiler, acil bir durumda hemen başvurulabilmesi amacıyla okulun çeşitli yerlerinde bulundurulacaktır.
Hepimizin ümidi, büyük boyutta bir acil durumla karşılaşmamaktır. Ancak bizlerin sorumluluğu, ortaya çıkabilecek her türlü duruma olabildiğince hazırlıklı olmaktır. Herhangi bir sorunuz ya da öneriniz olursa lütfen bizi arayınız. Desteğinize teşekkür ederiz.”
Robert Kolej müdürünün yukarıdaki duyurusundan da anlaşılacağı üzere muhtemel (olası) bir zelzeleye karşı ciddî tedbirler alınmıştır. Acaba bizim millî eğitimimizin okullarında da bu ciddîyette tedbirler alınmış mıdır?
Robert Kolej herhangi bir lise değildir. Son bir buçuk asırlık tarihimizde bu okulun büyük yeri ve tesiri bulunmaktadır.
1.
2.
bu okula aittir.
3. Topla, tüfekle, silâhla, orduyla,
4.
Misyonunu yürütmeye halen de devam etmektedir.
Ben samimî ve açık bir Müslümanım. Bir sorum var:
Birincisi: Okutulan çocuğun islâmî imanına bir zarar ve halel gelmemesi icab eder. İkincisi, ahlâk ve karakterinde, İslâm dinine aykırı değişiklikler olmamasına dikkat edilecektir. Üçüncüsü: Robert Kolej’de okurken, paralel ve alternatif bir eğitimle islâmî kültürünün, dindarlığının gelişmesi temin edilecektir. Amerikalılar din ve inanç hürriyetine oldukça saygılı kişilerdir.
Robert Kolej her ne kadar Türkiye’de İslâm’ın siyasî hakimiyetini yıkmak için kurulmuşsa da, burada okuyan Müslüman bir çocuğun dindarlığına, ibadet etmesine, namaz kılmasına karışmayacakları, hattâ bu hususta kolaylık göstereceklerini, yardımcı olacaklarını ümid ederim.
Zaten Hıristiyanlık, bilhassa protestan kesimde, bir din olmaktan çıkmış, âdeta bir hümanizma haline gelmiştir.
Son Ramazan’da iftar vaktine doğru (Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi)
Çünkü taksi şoförlerinin çoğu oruç tutan Müslümanlarmış ve akşam vakti, yemek yiyebilmek için bir kenara çekiliyor, evlerine gidiyorlarmış.
Artık Türkleri Hıristiyan yapamayacaklarını anlamış olmaları gerekir.
ABD, Suudî Arabistan’da, kendi ölçülerine çok aykırı bir sistemi nasıl müttefik olarak kabul edebiliyorlarsa, Türkiye’de de Amerikan aleyhtarlığı yapmayan, ehl-i kitaba saygı gösteren mutedil (ılımlı), ortodoks, İslâm’ın evrensel değerlerini ön plânda tutan Müslümanlarla da dost, müttefik olarak geçinebilir.