“Sabah Namazına Nasıl Kalkılır”
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 13 Ocak 2019
Pazartesi
, “
başlıklı
çıkarttı. Yeni baskısı 100 bin adet. Eser, son bir yılda kırk baskı yaparak şu anda 64’üncü baskıya ulaşmış bulunuyor. Fiyatı da emsaline göre ucuz, sadece 2,9 YTL.
Bu kitap sekiz bölümden oluşuyor, bölümlerin başlıkları şunlar:
Bu kitabı okuyanlardan bazıları namaza başlamışlar. Bu okuyuculardan
diyor.
Beyin
Nesil’i tebrik ediyorum. Bir kısım Müslümanların namaza önem vermeleri, namaz için çalışmaları,
Yüce dinimizin bir müfredatı vardır. Birinci madde,
Yakın tarihimizde birtakım şahıslar ve cemaatler dinî, imanî, Kur’anî emirleri ikinci plana attılar, dünyevî meseleleri birinci plana çıkarttılar. Neticede beklenen fütuhat, kurtuluş olmadı.
Namaz kılmakla her şey olmaz ve bitmez, namazdan başka şeylerin de yapılması lazımdır. Ancak
Bu devir Müslümanları cemaat üzerinde çok durmuyorlar.
Cemaatle kılınan namazın, münferiden kılınan namazdan yirmi yedi misli sevaplı olduğunu söylüyorlar, gerisini getirmiyorlar…
Şer’î özür ne demektir? Şeriatın kabul ettiği özürlerdir. Bunlar, Hanefî mezhebi fıkhında
.
Bazı Müslümanlar
bahanesinin ardına sığınarak camileri ve cemaati sanki boykot etmiştir. Onlara şöyle demek gerekir:
Aynaya bak, orada bir düzen Müslümanı göreceksin!..
Diyanetin bir namaz seferberliği başlatması gerekir.
Cuma hutbelerinde halk beş vakit namaza çağırılmalıdır. Diyanet yayınları içinde, namazın önemini anlatan, namaza teşvik eden çok güzel, çok tesirli, çok faydalı bir broşür çıkartılmalıdır. Beş-on bin tiraj yetişmez, en az bir milyon adet basılmalı ve yüz adetlik paketleri, maliyet fiyatına verilmelidir. Böyle bir şey yapılsa, ne güzel bir hizmet olur.
Müslümanlar namaz konusunda bir seferberliğe başlayınca, onları bir telaş alacaktır. Pembeler, istemiyor diye, biz Müslümanlar vazifelerimizi yapmayacak mıyız?
Misallerle açıklayayım:
Avrupa’da, Amerika’da tahsil görmüş bir vatandaşımız namaza başladı ve camiye geldi… Caminin avlusundaki, kapısındaki, içindeki birtakım saçma sapan, aptalca yazılar onu rahatsız edecektir.
Bunlara benzer saçma sapan levhalar.
Koskoca mabette yirmi cemaat var, hoparlörler sonuna kadar açılmış, avaz avaz, gümbür gümbür, cıyak cıyak bağırılıyor… Yahu, şunu lüzumu kadar, gerektiği kadar açsanıza! Ne söyleseniz lâf dinletemezsiniz.
Benim dinim yüksektir, o halde hoparlörün sesi de yüksek olacak… Görevliye sormuşlar:
Şu cevabı vermiş:
Sarıkların üzerine naylon geçiriyorlar, mihraba öyle geçiyorlar, her gördüğümde gülesim geliyor.
Cüppelerin yüzde doksan dokuzu, hatta binde dokuz yüz doksan dokuzu güzel değil,
Sadece Beyazıt Camii imamlarından birinin cüppesi gerçek cüppeye benziyor.
Son yirmi beş yıl içinde, hutbe okurken ağlayan bir kişi bile görmedim. Herkes ağlasın demiyorum ama bin kişiden birkaç kişinin gözünden yaş çıkartamayan hutbeye ben hutbe demem. Bundan elli yıl önce,
O tarihte hoparlör falan yoktu, merhumun sesi kısıktı, buna rağmen, o hutbe okurken cemaatin büyük kısmı sessizce ağlar, gözyaşı dökerdi.
Pazar günleri, Eyüp Camii’nde sabah namazı çok kalabalık ve heyecanlı oluyormuş. Ben gidemedim, Beyazıt Camii’nde de pazar sabahları kalabalık varmış. Otomobillerine binip uzak semtlerden geliyorlarmış.
İnşallah, bir pazar ben de gideceğim.
Bilhassa sabah namazları konusunda seferberlik başlatılmalı, propaganda yapılmalıdır. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor:
Bu hadisten, sabah ve yatsının önemi anlaşıldığı gibi, camiye gitmenin ve cemaate katılmanın önemi de ortaya çıkmaktadır. Çünkü “Sürünerek bile olsa gelirlerdi…” denilmektedir.
Camilerde cemaat toplanmaya başlanınca birtakım adamların para hırsları depreşir. Aklı başındaki din görevlileri, bu gibi şeylere tenezzül etmezler. Camilerde cemaatten para toplanmamalıdır. Müslümanlar teşkilatlarını kursunlar, hesaplarını iyi tutsunlar ve İslâmî hizmetler ve faaliyetler için gerekli parayı daha ciddi şekilde toplasınlar.
Resulullah Efendimizin veziri ve halifesi olan Hazret-i Ömer, Ashab içinde İslâm’ı en iyi bilen kimselerdendi. Halifeliği sırasında ufuklara (vilâyetlere), valilere mektup ve talimatname gönderir ve ilk olarak beş vakit namaza devam etmelerini, güzelce kılmalarını emir ve tavsiye buyururdu.
Kutsal kitabımızda uğursuz bir taife için
buyurulmaktadır.
Sadece dar mânâda
mânâsına gelmez.
ve daha nice helâk edici şehvetler.
Ey Müslümanlar!.
Aman cemaat, aman cemaat..
12 Temmuz 2005