Sağlık, hastahâne, tedavi, ilâç konularında milletçe derdimiz büyüktür. Bugünkü tıbba ben “ortodoks tıb kilisesi diyorum. Her yıl beş bin doktor, onlardan daha fazla diğer tıbbî personel yetişiyor. Bunların hepsi geçimlerini, ticaretlerini, zengin olma hayallerini diğer vatandaşların hastalanmasına bağlamışlardır. Farz ediniz ki, hastalıklar yenildi, hastalar çok azaldı) doktorlara, hastahânelere, eczahânelere çok az iş kaldı, bunlar ne yapacaktır? Birilerinin felâketi, öbürlerinin refahını sağlıyor gibi geliyor bana.

Tıbbı, tabibi, ilâcı inkâr sanılmasın. Tıbba inanırım ama İslâm tıbbına, tıbb-ı nebevîye. Bence esas olan sağlıklı olmaktır; hastalık bir ârızadır, bir istisnadır. Ama bugün sıhhatlilik istisna oldu, hastalık umumîleşti. Çünkü insanlar fıtratlarına uygun bir hayat yaşamıyorlar. Günümüzün sanayileşen, çok ticarileşen tıbbı da hastalıkların artmasından, gelirin çoğalmasından, müşterinin ziyadeleşmesinden memnuniyet duyuyor.

Ölümüne tıbben birkaç gün kaldığı kesinlikle sabit olmuş hastaların ağzından, burnundan, damarından sondalar sokarak, günde birkaç milyon liralık ilaçlar zerkederek sözde tıbbî hizmet verenlere karşıyım.

Sağlıklı hayatın şartları yaşama tarzımıza bağlıdır. Mutfak’larımız, yemek sofralarımız bizim kendi hastahanelerimiz ve eczahanelerimizdir. İnsan sağlığını yemek içmekle korur. Yine hastalıkların yüzde doksanı mutfakta, sofrada tedavi edilir. İmdi sağlıklı bir ömür sürmek, varsa hastalıklarımızdan kurtulmak için dikkat etmemiz gereken altın kuralları dikkatle okuyunuz. Bunlara uyarsanız doktora, hastahaneye, eczahaneye ya hiç muhtaç olmazsınız yahut çok az muhtaç olursunuz.

  • Bira dahil alkollü içki kullanmayınız.
  • Sigara kullanmayınız.
  • İçinde boya, aroma, esans, koruyucu kimyevî madde bulunan gıdaların tümü sağlığa zararlıdır. “Ama ben yiyorum bir şey olmuyor” diyenlere cevap: Bunlar öldürmez, süründürür. Bu öğüdü tutmazsanız ileride gününüzü görürsünüz. (Benzoat de Sud, nitrat; elma, portakal, mandalina, çilek, muz vs. esansları, gıda maddelerine, katkı maddelerine, içeceklere konulan boyalar, ithal çaylardaki katkı maddeleri…)
  • Margarin kullanmayınız. (Hammaddesi nebatî yağlar, hayvanî yağlar, deniz ürünlerinin yağları.) Margarinler satılacak hale gelinceye kadar dehşetli kimyevî ameliyelerden geçmekte, içlerine çeşitli boyalar, esanslar ve koruyucu maddeler konulmaktadır. Margarin tüketimi arttıkça hastaneler dolup taşar eczahâneler ilâç yetiştiremez olur.
  • Yağ olarak saf şekildeki zeytinyağı, mısır özü yağı, ayçiçek yağı gibi tabiî ve sıvı şeklinde bitkisel yağlar ile az miktarda tereyağı kullanılmalıdır.
  • Hormonlu etler, sebzeler ve meyveler zararlıdır, kansere yol açar. Kullanılmamalıdır.
  • Süt ancak tabiî şekliyle içilebilir. Fabrika sütleri sağlığa zararlıdır.
  • İçinde kimyevî madde bulunmamak şartıyla yoğurt ve peynir sağlığa yararlıdır.
  • Lahana sağlığınız için temel bir maddedir. Pişirerek, çiğ şekilde, turşu halinde devamlı ve bol miktarda tüketilmelidir. (Mide ülseri olanlar lahananın suyunu bardak bardak içmek suretiyle bir hafta içinde sağlıklarına kavuşabilirler. Mücerrebdir)
  • Elma: Günde en az üç elma tüketilmelidir. Kolestrini yok eder, müzmin baş ağrılarını geçirir. (Hormonlu elma kullanılmamalıdır. Uzun müddet beklemiş, yumuşamış, sağlıksız elmalarda kanser doğurucu mantar toksinleri vardır.)
  • Sarımsak başlı başına bir eczahânedir. Her yemeğe konularak yararlanılmalıdır. (Çiğ sarımsağın kokusunu bastırmak için maydanoz çiğnenmelidir.)
  • Biberiye: Baharatçılardan alınarak tozu yemeklere serpilmeli ayrıca az kaynatılarak çay gibi içilmelidir. Eski Tıbda bu baharatın büyük bir yeri vardı.
  • Limon: Faydalı olduğu hastalıkların listesi yapılsa kos kocaman bir kitap meydana gelir. Devamlı kullanılmalıdır. Limonata yaparken kabuğu da rendelenmelidir. Mide hastalıkla na ve bulantıya iyi gelir.)
  • Nane: Yaş ve kuru olarak devamlı kullanılmalıdır.
  • Elenmiş un sağlığa zararlıdır. Kepekli undan yapıln ekmek ve diğer unlu maddeler kullanılmalıdır. Kepek vücu zindelik verir, kanseri önler.
  • Çay: Çay tıbbi bir nebattır. Ancak hazırlamasını bilmek ve ölçülü kullanmak gerekir. Demi çok çıksın diye içine kartbonat, çamaşır sodası, tütün, boya konulan çaylar zehirdir. Kaynamış çay zararlıdır.
  • Su: Sağlıklı yaşamak istiyorsanız günde en az iki litre temiz su içiniz. (Terkos suyuna lağım karıştığı için sağlık açısından tehlikelidir.)
  • Sebze ve meyveye ağırlık veriniz. Ancak hormonlu, bayatlamış mantarlanmış gıdalardan uzak durunuz. (Şalgam, yer elması, ebe gümeci gibi rağbet görmeyen sebzeleri senede bir kaç defa yiyiniz.)
  • Tuzu ve şekeri çok azaltınız, asgarî seviyeye indirin.
  • Tabiî ve katışıksız olmak şartıyla az miktarda fakat devamlı olarak bal yiyiniz. (Türkiye’de üretilenin üç misli bal tüketilmektedir!)
  • Sabah kahvaltınızı kendiniz afiyetle yiyiniz. Öğle yemeğinizi bir dostunuzla paylaşınız. Akşam yemeğinizi bir düşmanınıza ikram ediniz.
  • Her hal ü kârda perhize riayet ediniz. Az yiyiniz. Karışık şeyler yemeyiniz.
  • Reçeteli veya reçetesiz çok az ilaç kullanınız. Unutmayınız ki, ilaçların yan tesirleri vardır. Bol bol ve devamlı ilaç kullanmak da bir hastalıktır. (Dikkatinizi çekeriz: Aynı ilacın Amerika’daki prospektüsünde yan tesirleri yirmi satırla anlatılırken Türkiye’deki prospektüste üç satırla geçiştirilmektedir.)

11.12.1991