Sağlıklı ve Dengeli Ülke ve Devlet
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 24 Kasım 2018
Muhterem efendim… Sizinle tartışmayı, polemik yapmayı düşünmem ve böyle bir tuzağa düşmek istemem…
Sakin bir üslupla yazıyorum, lütfen siz de sakin olunuz ve fakire öfkelenmeyiniz.
Ülkelerin, devletlerin dengeli ve sağlıklı veya dengesiz ve hasta olup olmadıklarını anlatan ve inceleyen ciddî fikir eserleri vardır.
Meselemizi böyle eserlerin ışığında ve seviyesinde mütalaa etmemiz gerekir.
Bir ülkeyi ve devleti değerlendirmek için yüksek kültür kriterleri vardır. Bunları kısaca sıralıyorum:
* DEVAMLILIK yani kopukluk, ârıza olmaması. Japonya böyledir, İngiltere böyledir. Devamlılık istikrar demektir. kopukluk ve ârızalar zaaftır, hastalıktır.
* EĞİTİM meselesi: Bir ülkenin eğitimi yüksek, vasıflı, etkili, millî kimliğine ve kültürüne hizmet eder, başarılı yeni nesiller yetiştirir durumda ise o ülke iyi ve sağlıklıdır. Eğitim zayıfsa, kötüyse, millî kimlik ve kültüre zıt bir ideolojiye hizmet ediyorsa hastalık ve dengesizlik var demektir.
* ADALET meselesi. Bir ülkenin ve devletin âdil bir hukuk sistemi varsa, adalet kurumu bağımsız ise durum iyidir; adalet yoksa, kanunlar âdil değilse durum vahimdir, kötüdür. Bilmem anlatabiliyor muyum
* İÇ BARIŞ ve sosyal mutabakat: Ülkedeki çeşitlilikler birlikte barış içinde yaşama iradesine sahipse durum iyidir; değillerse, birbirlerine düşman kamplara ayrılmışlarsa, çekişme ve tepişme varsa durum pek kötüdür.
* DİN, İNANÇ, İNANDIĞI GİBİ YAŞAMAK hürriyeti varsa durum iyidir, yoksa kötüdür. Bunun ölçüsü, İngilteredeki din hürriyetidir.
* DEVLET ile REJİM uyum içindeyse, rejim devlete, halka, ülkeye hizmet ediyorsa durum iyidir; devlet rejim rekabeti ve kavgası varsa kötüdür.
* DİN ile DEVLETİN BARIŞIK ve UYUMLU OLMASI, işbirliği yapması: Mesela İngiltere’de böyledir. Orada din-devlet birliği vardır. Hükümdar, hem devletin, hem de millî kilisenin başıdır. Büyük Britanya’da, 1944’ten beri bütün kolejlerde, sabahleyin derslere başlanmadan önce okul şapelinde (kilisesinde) ayin yapılır, dua edilir. Bir ülkede din ile devlet kavgalı ise orada siyasî, sosyal, kültürel dengesizlikler ve hastalıklar olması kaçınılmazdır.
* LİSAN meselesi: İki lisan vardır. Biri, birkaç yüz kelimelik günlük çarşı pazar, konuşma lisanıdır. Ötekisi, konuşulmayan yirmi otuz bin kelimeden, terimden, kavramdan oluşan yazılı zengin edebî, kültür lisanıdır. Bu ikincisine sahip olmayan bir devlet ve ülke geri kalmaya mahkumdur. Çünkü gereği gibi düşünemez, göremez.
* MEDENİYET ve BEDEVİYET meselesi: Medenî ülkeler sağlıklı ve dengelidir, bedevî kültür ülkeleri hastadır.
* MİMARLIK ve ŞEHİRCİLİK: Yüksek seviyede mimarlığa ve şehirciliğe sahip olan ülke ve devletler sağlıklıdır; olmayanlar hastadır.
* ŞEFFAFLIK ve TEMİZLİK meselesi: Her yıl uluslararası bir Şeffaflık ve Temizlik anketi yapılmakta, ülkelere 0 ile 10 arasında not verilmektedir. Sağlam, dengeli ülkelerin bu notu yüksektir, notu alçak olan ülkeler hastadır.
* DEVLETİN, MİLLÎ KİMLİĞİN, MİLLÎ KÜLTÜRÜN uyum içinde olması. Değilse dengesizlik ve hastalık var demektir.
* RESMÎ İDEOLOJİ meselesi: Bir ülkede resmî ideoloji diye dominant bir heyûla varsa ve her şeyin üzerinde görülüyorsa o ülkenin iyi ve sağlıklı olması mümkün değildir.
* EGEMEN AZINLIKLARIN, mafyatik çetelerin çoğunluğa tahakküm etmemesi, onun temel evrensel haklarını ve hürriyetlerini kısıtlamaması.
* SUBAYLARIN, ÖĞRETMENLERİN, RUHBANLARIN, YARGI MENSUPLARININ, İDARECİLERİN, ELİT TABAKANIN millî kültüre, millî kimliğe saygılı ve bağlı vatansever, yüksek kültürlü, ehliyetli, haysiyetli kimseler olması.
***
Muhterem efendim… Yukarıda bazı maddeler beyan ettim. Mütalaa buyurmanızı istirham ediyorum.
İtirazınız varsa, gerekçeleriyle bildirirseniz okumaktan memnun olurum.
Hürmetlerimle…24.08.2016