Savaş Olur mu Olmaz mı?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
gazete haberlerinden, televizyon programlarından, balkonlardaki veya sokaklardaki adamların, ev kadınlarının görüşlerinden anlaşılmaz.
Üçüncü büyük savaşın olup olmayacağını bildiren kaynaklar şunlardır:
Dinî kaynaklar.
Batılıların
, Müslümanların
dedikleri büyük savaş…
Büyük tarihçilerin,
Büyük sosyologların görüşleri.
Şarlatanların değil,
Birinci ve ikincisi nasıl olmuşsa olabilir. İnsanlığın, devletlerin durumundan savaş kokusu alabiliyor muyuz?..
Dünya nüfusunu azaltmak isteyen
bu savaşı kışkırtıyor.
Dünyayı ve insanlığı idare etmek isteyen şer güçleri savaş istiyor. Hangi devlette ve tarafta olursa olsun
Şeytanlar savaş istiyor. Ümitsizler ve çaresizler savaş istiyor. Beyinsizler savaş istiyor. Savaş hangi bölgeden başlayabilir?
Kürdistan meselesi… Ortadoğu… Suriye… Filistin… Balkanlar, Kosova… Ukrayna… Kafkasya… Türkiye İran… Kuzey Kore…
Savaş zaten var, biz
bahsediyoruz.
Bu konuda kimlerin fikirlerine, görüşlerine itibar edilmez?
Beyinsizlerin… Ayakta uyuyanların… Dar ufukluların… Akılları apış aralarında veya işkembelerinde olan sefillerin… Müstehcen yayın bezirganlarının… Realitelerden kopmuş robotların, zombilerin…
Siyasetin bittiği yerde savaş başlarmış… Kürdistan meselesinde siyaset bitti mi, bitmedi mi?
Tehlikede ise mutlaka savaş çıkartacaktır.
Bu üç devlet parçalanmayı kabul eder mi, yoksa savaşır mı?
Birinci dünya savaşından sonra üç büyük imparatorluk yıkılmıştı.
Üçüncü dünya savaşından sonra
dağılacaktır. Birinci dünya savaşında 10 milyon, ikincisinde 55 milyon insan ölmüştü.
İran-Irak savaşı en az
mal olmuştu.
ABD Ortadoğu’daki son savaşlarda üç trilyon dolar harcamış.
Dünyayı idare edenler,
gibi bir çılgınlığı yapar mı? Hitler 1939’da Polonya’ya saldırmamış olsaydı, belki de ikinci dünya savaşı çıkmayacaktı.
İngiltere ve Fransa Polonya meselesinden dolayı Almanya’ya savaş ilân etmemiş olsalardı, büyük savaş olmayabilirdi.
İstanbul’da trafik çekilmez hale gelmiş… Sağanak halinde şiddetli yağmur bekleniyormuş… Okullar üniversiteler açılmış… Cinayetler, suç patlaması… Yıkıcı muhalefet… Yağcılar yalakalar… Zamparalar, fahişeler… Cıvık magazin haberleri… Hafiflikler, bayağılıklar, âdilikler… Yahu bunların içine biraz da,
konusunu eklesenize!..
***
Seksen milyonluk ülkenin nüfusunun üçte biri İstanbul’da toplanmıştır. Bu şehrin coğrafyası ve topografyası bu kadar nüfusu kaldırmaz.
Trafik içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Şiddetli yağmurlar şehri felç ediyor. Yapılaşma, meskenleşme, betonlaşma alabildiğine çılgınca devam ediyor.
Ayak sesleri Ege denizinden gelen büyük deprem için bir hazırlık yok. Deprem olursa ne olacak?
Halkın nefes alacağı yeşil sahalar inşaata açıldı. Şehir rantçılara teslim oldu. Sade bir vatandaş olarak şehrin bu kadar aşırı şekilde büyümesinden, büyütülmesinden çok şikayetçiyim.
Üçüncü dünya savaşı patlasa ne olacak? İstanbul’un haline üzülmeyeyim de ne yapayım? 29.09.2017