Son çelebilerden; Mehmed Şevket Eygi…-Mine Alpay Gün
Hakkında Yazılanlar
- 14 Temmuz 2019
O rikkatli, zarif nesil hızla ayrılmaktalar yeryüzünden.
Bizden bir önceki kuşak, dünyanın bütün cevrini çekip ortalığı düzenleyip, yol işaretleri bırakarak çekiliyorlar gerçek yakaya.
Mehmed Şevket Eygi de onlardan biriydi. Mücadele dolu yaşamının tanıklık ettiği yıllar, günümüzden çok daha zorluydu.
Çağının yanlış gidişini basın yoluyla düzeltmeye çabaladı.
“İslam” dergisini çıkardı, “Yeni İstiklal” de gazetecilik yaptı. Derdi olan bir yazardı, “Bugün” deki yazıları ile meşaleler yakıp, sabah namazlarında büyük kitlelerin camilere yönelmesini sağladı.
Akacağı nehir basındı, “Büyük Gazete”yi çıkardı, “Yeni Haber”de, Son Çağrı”da yazdı, “Zaman” gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı.
En uzun yazı serüveni, 1991 yılından vefatına değin Milli Gazete’de idi. Ne ki egemenleri rahatsız eden, “Din Düşmanlığı Terörü” başlıklı yazısından ötürü, 2002’de bir yıl sekiz ay hapis cezasına mahkûm edildi. Milli Gazete, üç gün kapatıldı.
Zaten yakasında bir çiçek gibi taşıyacağı, ödülden çok hapis cezası almış bir yazardı; üç ayrı yazıdan 28 ayın yanı sıra,2006 yılında bir yazısında “halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği” iddiasıyla bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Oysa hapis cezası verenlerden çok daha merhametli idi, annesine düşkün hayırlı bir evlattı, kedilerini vefatından sonra düşünecek kadar, nesli tükenmiş son zarif ruhlu çelebilerdendi.
“Vefatımda kedim sağ olursa, dostlarımdan biri ona sahip çıksın, evine götürsün, ölünceye kadar baksın. Öldüğünde cesedini beyaz bir beze sarıp temiz bir yere gömsün. Mütevazı bir hayvandır. Az yer, çok sevgi ister. Gördüğü sevginin on katını verir. Bakan sevap kazanır. Bu iyiliği yapacak olana şimdiden dua ediyorum, teşekkür ediyorum”.
Son yıllarda, dinsizler, Sabetaistler üzerine olan yazılarının yönünü Müslümanlara çevirdi, dindarların hatalarını düzeltmeye adadı kendisini.
Benim asıl şaştığım yazı gibi zorlu bir eylemi; o, her gün köşe yazısı yazacak kadar yıllarca sürdürdüğü bir çalışkanlığı vardı. Müslümanların içine yuvarlandığı handikaplara üzülüyor ve onlara yön tayin etmeye uğraşıyordu, vefat gününde bile yazısını yazıp göndermiş olması, hastalığında bile önce vazifesini yaptığını göstermesi, hepimize bir ibret vesikası.
Yazılarından çok istifade ettik, vefatından birkaç gün önce 7 Temmuz’daki “Tüketim Toplumu” yazısı, kalbinin kanadığı yaraları göstermekte idi;
“Tüketim toplumu, insanı insanlıktan çıkartır, Müslüman’ı Müslümanlıktan çıkartır. İnsanları dünya şehvetleri bataklıklarında boğar. İnsanı yabancılaştırır, kimliğinden ve kültüründen uzaklaştırır. Lüksü teşvik eder, israf günahına batırır. Gerekenden fazla tükettirir, obez eder, bin türlü hastalığa yol açar. Tüketim toplumu felsefesi ve zihniyeti Rahmanî değil, şeytanîdir. Vicdanları köreltir. İnsanı egoist bencil eder. Vatanseverlik duygusunu zayıflatır. Otomobili statü haline getirir, israfa yol açar. Cep telefonunu statü eder. Üç şey almak için markete gidene otuz şey aldırır. Tüketim toplumu felsefesi ve zihniyeti en kuvvetli uyuşturucudur. Bağımlılık yapar. İnsanı insan eden değerleri erozyona uğratır. Zinayı, ribayı, yüksek binaları çoğaltır. İnsanlığın servetini, yüz şahsın veya ailenin tekeline verir. Dünyanın sınırlı kaynak ve imkânlarını çılgınca tüketir. Zengin ve güçlü ülkeler fakir ve zayıf ülkeleri sömürür. Tüketim toplumu kölesi olmuş Müslüman, umreyi lüks, ihtişamlı ve turistik bir seyahat haline getirir”.
Gazetemizin değerli yazarı, Mehmed Şevket Eygi’ye Allah rahmet eylesin, bir evlat gibi görüp uzun yıllar aydınlattığı okuyucularına ve bizlere; Rahman, onun dertleri ile dertlenmeyi nasip eylesin.
Mine Alpay Gün
14.07.2019
www.milligazete.com