Sünnîliğe Karşı Açılan Amansız Savaş
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 25 Kasım 2018
amansız bir savaş açmıştır.
nihayet bir sene içinde âdil ve kalıcı bir soruca ulaştırabilirdi. Şer güçleri bunu istemediler ve savaş bütün fecaati ve dehşeti ile devam ediyor, biteceği de yok.
Şer güçleri, İslâm dünyasının yüzde 85’ini oluşturan Sünnîleri param parça ettiler, birbirinden kopuk bin parçaya ayırdılar. Maalesef Sünnîler de bu oyuna geldiler, tuzaklara düştüler.
Şer güçleri, Mısır’da çoğunluğu oluşturan Sünnîlerin meşru iktidarına bir yıl tahammül etti ve onu askerî bir darbe ile yıkıp, yerine diktatörlük rejimi getirdi.
Şer güçleri Türkiye’de 15 Temmuzda darbe yaptırdılar ama başarılı olamadılar. Şer güçleri İslâm dünyasında ve her yerde Sünnîlikle mücadele ediyor.
Bir yere kadar başarılı olabilirler ama sonunda savaşı kaybedeceklerdir.
Onların bugünkü başarıları
Müslümanlar birleşip tek bir Ümmet olduklarında onlar kesinlikle yenilecektir.
Müslümanlar, başlarına âdil, râşid, kâmil bir İmam getirip ona biat ve itaat ettiklerinde şer güçleri yenilecektir. Allah’ın Müslümanlara zafer vaadi vardır. Bu vaadin bazı şartları bulunmaktadır.
Tek bir Ümmet yapısı içinde birlik olacaklar.
Râşid ve muktedir bir İmama biat ve itaat edecekler.
Ümmetin işlerini, ehliyetli ve güvenli kimselerle istişare ederek görecekler.
Emanetleri (vazifeleri, hizmetleri, memuriyetleri, başkanlıkları) ehliyetli ve liyakatli kimselere verecekler.
Kur’ânın, Sünnetin, Şeriatin emir ve yasaklarına uyacaklar, azgınlıklardan uzak duracaklar.
Mü’minler birbirlerini sevecek, destekleyecek, koruyacak.
Allaha karşı ihlaslı, yaratıklara karşı adaletli olacaklar.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapacaklar.
Kur’ân, Sünnet ve Cemaat (Fırka-i Nâciye, Sevad-ı Âzam) yolunda yürüyecekler.
Şer güçlerine karşı zafer kazanmak isteyen Müslümanlar, yukarıda sayılan dokuz şartı yerine getirmek için çalışmakla yükümlüdür. Bu şartlar zafer ve tevfikin vesileleridir.
Müslüman, iffet ve hayâ değerlerine inanır. Pagan inanmaz.
İslâm dininde kadınlar için tesettür emri vardır. Pagan kültüründe böyle bir şey yoktur.
Kamusal alanlarda, sokaklarda meydanlarda, toplu taşıma vasıtalarında; tâciz ve tecâvüzlere mâruz kalmamak için kadınların edebe, ahlâka, iffete uygun halde olmaları gerekir.
Eskiden Avrupa’da da iffet değeri vardı ama Hıristiyanlıktan uzaklaşıp paganlaştıkları için bu değer erozyona uğramıştır.
Bugünkü Batı ile İslâm iffet, hayâ, namus, tesettür konusunda aynı fikir ve görüşlere sahip değildir.
Kadın tesettürü, Kur’ânın kesin ayetleriyle, sahih hadîslerle, icmâ ile sabittir. Tesettürü inkâr eden, dinden çıkmış olur.
Nitekim Diyanet’in tesettür konusunda iki temel fetvası bulunmaktadır. (Bu fetvaları 16 sayfalık küçük bir broşür halinde yayınlamıştım.)
Pagan, Dönme, ateist derin güçlerin gazeteleri ve tv’leri çirkin müstehcen yayınlar yaparak Müslüman halkın ahlâkını bozmaktadır.
Bütün İslâmî sivil toplum kuruluşları müstehcen yayınlarla, ahlâksızlıkla, iffetsizlikle, yasal sınırlar içinde mücadele etmelidir.
Millet Meclisindeki Müslüman milletvekilleri bu konuda gerekenleri yapmalıdır.
Diyanet bu konuda suskun kalamaz.
İffetsizlik, hayâsızlık, müstehcen yayınlar, fuhuş ve zina, her çeşit azgınlık ülkemizin, halkımızın, devletimizin üzerine gazab ve azab şimşeklerini çeker.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farz-ı kifayedir. Ümmet bu farzı bilkülliye terk ve ihmal ederse suçlu olur. 21.09.2016