Tarihimizi Tahrif Edenler Millî Mücadele’nin İslâmî Bir Cihad Olduğu Gerçeğini Gizliyor
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 29 Aralık 2018
Cuma
Bu halk Millî Mücadele/Kurtuluş Savaşı konusunda doğruları biliyor mu?.. Bu soruya evet cevabını vermek çok zordur.
kıldıktan sonra dinî törenle, kurbanlar kesilerek, dualar edilerek açılmıştır.
Hatıralarında anlatır:
Milletvekillerinden bir kısmı Ankara’daki yatılı okulun yatakhanesinde kalıyormuş. Ankara vali yardımcısının emriyle sabah vakti yatakhanede ezan okunur, milletvekilleri namaza kaldırılırmış.
tarihî gerçeklere uymaz.
Millî Mücadelede büyük sayıda
Meclis hükûmetine ve cihad hareketine yardımcı olmuştur. Bu anlattıklarım inkâr edilemeyecek gerçeklerdir.
Yıllardan beri Müslüman kesime defalarca hitap etmiş ve bir “Millî Mücadele Araştırmaları Enstitüsü” kurmalarını,
istemişimdir. Bu teklifim maalesef ilgi ve kabul görmemiştir. Tarihi çarpıtanlar, ideolojik sahte bir tarih üretenler milyonlarca vatandaşın beynini yıkamışlardır.
Türkiye halkının büyük bir kısmı gerçek ve doğru tarihi bilmiyor. Gerçek tarihe ışık tutan birkaç kitap yayınlanmıştır ama bunlar yeterli olamıyor. Cami hoparlörlerine, kaloriferlerine, klimalarına şimdiye kadar yekûn olarak milyarlarca dolar harcayan
zihniyeti tarih ve kültür konusunda bir şey yapamadı.
Meydan, tarih tahrifçilerine kalmıştır. Tarihî gerçeklerin, doğru tarihin halkın ve gençliğin anlayacağı bir lisanla, en sahih bilgi ve belgelerle desteklenerek binlerce çeşit kitap, broşür, albüm, kartpostal, pankart ve külliyat ile açıklanması gerekirdi.
Bu yayınların milyonlarca adet basılması ve okutulması gerekirdi. Yazık ki, birtakım zeka özürlüler, bu hizmetlere cami helalarına verdikleri değer kadar değer vermemiştir. Tarihini bilmeyen bir toplum, halini anlamaz, geleceğini keşf edemez. Son otuz yılda birtakım Müslüman gruplar, cemaatler, topluluklar, zümreler, klikler, sektler, hizipler, fırkalar
1. Lisan ve edebiyat.
2. Tarih.
3. Sanat, mimarlık, dekorasyon, estetik.
4. Kırsal kesim kültüründen, medeniyet/şehir kültürüne geçiş.
5. Yüksek ahlâk ve karakter seferberliği.
6. Tek bir ümmet olma şuuru.
7. Öncelikle sosyal, edebî, kültürel, sanatla ilgili branşlarda yeterli miktarda çağ seviyesinde vasıflı eleman/uzman yetiştirmek. Birtakım varoş kafalılar şimdi estetiğin zamanı mı diyebilirler. Onlardan böyle itirazlar beklenir, tabiîdir.
Ehl-i irfana bir hususu hatırlatmak isterim.
Devlet-i aliye onlara bir donanma ile şu yardımları göndermişti:
* Gemi inşa ustaları/mühendisleri.
* Top dökmesini bilen ustalar.
* Barut yapmasını bilen ustalar.
* Hattatlar.
* Tezhipçiler.
Anlayana bu örnek yeter. 21 Haziran 2008