Târik-i Salât ve Cemaat Olmak ne Demektir?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Muhterem kardeşim… Selamdan sonra…
kökü Arapça olan ve zengin Türkçede kullanılan bir kelimedir.
İslâmın en büyük farzı olan
, büyük günaha girmiş olur.
Namazı kılıyor ama tek başına
kılıyor, cemaati özürsüz olduğu halde terk ettiği için yine günahkârdır. Cemaate katılmamak konusunda
Hastalık, şu iki şartla geçerli bir özürdür: Cemaate gittiği takdirde hastalığı ya uzayacak, yahut şiddetlenecektir. Biraz başım ağrıyor, cemaate katılmasam da olur gibi özürler geçerli değildir.
Bu devirde, namazın farz olduğunu bilen çoktur ama
Çünkü
Beş vakit namazı
Camilerde kadınların bölümünü ayıran
Galatasaray lisesi, bugünkü şekliyle 1868’de kurulmuştur. Batıya açılan pencere olan bu lisede taaa 1912 yılına kadar bütün Müslüman öğrencilerin, vakit namazlarını okulun 600 kişi alan camiinde, okulun resmî imamının ardında cemaatle kılmaları mecburî idi. Bu mecburiyet 1912’de kaldırılmıştır ama cami yine açık kalmış, devletten maaş alan imam yine bulunmuş ve yüzlerce talebe yine namaz kılmaya devam etmiştir.
O tarihte cami kapatılmış, imam kadrosu kaldırılmıştır.
Kur’ân-ı kerim, kötülenen bir kavim için
buyuruyor.
Mevlevilikte bilhassa vardır.
, gerçek bir talebe ise mutlaka namaz kılar. Hem de dikkat ve itina ile kılar. Beş vakit namazı kılmayan bir Nakşî düşünülemez.
Müslüman için büyük bir kusur, günah ve isyandır.
Eskiden, kadılar, namazı ve cemaati terk edenlerin
Bu devir Müslümanlarının en büyük hatâsı, eksiği, günahı, isyanı namazı ve cemaati terktir.
Diyanet’in hem beş vakit namaz, hem de farzların cemaatle kılınması konusunda halkı uyarması, aydınlatması, bilgilendirmesi gerekir.
Zamanımızın büyük afetlerinden biri de,
Cami imamları icazetli alim, fakih, ârif, muttaki, muhlis, muslih karizmatik kimseler olacak ki, halk ezan okununca camilere koşsun.
ve halk onu görmek için beş vakitte camiini doldururdu.
buyurmaktadır.
Bu terk onları helake sürükler.
Bu satırları Müslüman bir gazeteci olarak kaleme alıyorum.
gerekir. Bu hususta hiçbir ihmal ve gaflet mazur görülemez.
Haddim olmadığı halde henüz namaz kılmayan bütün Müslüman kardeşlerimin hemen başlamalarını acizane tavsiye ediyorum.
Namaz kılmakta olanlar da, sâlih ve ihlaslı imamlar arasınlar ve onların ardında cemaat olsunlar.
Bozuk, hileli, boyalı, aromalı, kimyalı, korumalı, yalanlarla dolu reklamlı
, halkın yarısının, başta
olmak üzere vahim hastalıklara tutulması kaçınılmazdır.
Devlet, birçok belediye ve resmî kuruluşlar bu konuda vazifelerini yerine getirmemektedir.
dehşet verici korkunç iddialar bulunmaktadır
Ülkenin batı bölümünde
Avcıların vurup yol kenarında tenteli kamyonetlerle gelenlere sattıkları yaban domuzları ne olmaktır? Rusyaya ihraç edilen mandalinaların ve domateslerin bir kısmı niçin sınırdan geri çevrilmiştir?
Hormonlu sebzeler ve meyveler…
Fazla miktarda içildiği takdirde öldüren meşrubat.
Genetiği değiştirilmiş mısır, soya fasulyesi, susam…
Amerikadan gemilerle getirilen
Tabağımızdaki zehirler… Hemen öldürmeyen, yavaş yavaş süründüre süründüre öldüren
Devlet ve belediyeler vazifelerini gereği gibi tastamam yapmamaktadır. Binde bir verilen küçük ve gülünç cezalar caydırıcı değildir. Devletin ve belediyelerin, gıda maddelerinin, meşrubatın,
Halkın benzi soluk… Yemek tabaklarımız boya, aroma, renk, koruyucu madde ve kimya ile dolu.
Uzun vadeli intihar etmek isteyenler devamlı beyaz ekmek yesinler. Boyalı meşrubatla dolu şişedeki sıvıyı çiçek saksısına dökmüşler, çiçek kurumuş.
Medyada
, uyarılar yayınlanır ama
Medenî ülkelerde gıda maddeleri, meşrubat, sular, ekmekler çok sıkı ve devamlı şekilde denetleniyor da bizdeki denetim niçin hamamın namusunu kurtarmak kabilindendir? Halkın sağlığını korumakla vazifeli bakanlıklar, bazı belediyeler büyük vebál altındadır.
20.04.2014