Tebrikler Tebrikler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Başta
olmak üzere, İslâm-Kur’ân yazısına, hurufuna ihlasla hizmet eden bütün Nurcuları tebrik ediyorum.
Ehl-i Sünnet inancını ve fıkhını reformculara, Mutezilîlere, Fazlurrahmancılara karşı ihlasla ve cesaretle savunan bütün ihlaslı muhterem hocalarımızı, düşünürlerimizi, yazarlarımızı tebrik ediyorum.
Şeytanî Batı tesettürüne bürünmeyen, takıp takıştırıp, sürüp sürüştürüp sokaklarda kamu alanlarında fink atmayan; İslâmî, Kur’ânî, şer’î tesettüre bürünen, hicaba dikkat eden bütün İslâm hanım ve kızlarını tebrik ediyorum.
Allahın kendilerine verdiği kazançların, servetin bir kısmını muhtaç ve miskin fakirlerle paylaşanları, zekatlarını Kur’âna, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde verenleri, ellerinden hürmetle öperek tebrik ediyorum.
Çocuklarına küçük yaştan başlatıp ilmihal ve Kur’ân öğreten bütün ana babaları tebrik ediyor, inşaallah evlatları, salih ameller işleyen iyi insanlar olur da, kendileri öldükten sonra defterleri kapanmaz diye ümit ediyorum.
Çocuklarını yedi yaşından itibaren namaza alıştıran, ergen olunca devamlı kıldıran ebeveynleri tebrik ediyor, Allah size kat kat ecir versin diyorum.
Ev, yazlık, mobilya, otomobil, giyim kuşam, yiyip içme konusunda ölçülü olan, lükse ve israfa kaçmayan, ihtiyacının ötesinde masraf yapmayan herkesi tebrik ediyorum.
Acıkmayınca sofraya oturmayan, doyduktan sonra yemeyen, yemek için yaşamayan, yaşamak için yiyen kimseleri tebrik ediyorum.
Kötülüklere karşı iyilikle karşılık veren, böylece nice düşmanlarını dost eden bütün olgun Müslümanların ellerinden ayaklarından öperim.
Gıybet etmeyen, laf taşımayan, tecessüs etmeyen (insanların gizli ayıp ve günahlarını araştırmayan), az konuşan herkesi tebrik ediyorum.
Bunca fitne fesat bid’at sapıklık içinde Ehl-i Sünnete sımsıkı bağlı kalan Müslümanların hepsini tebrik ediyorum.
Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek şekilde sadaka veren, yardım edenleri tebrik ediyorum.
Kendisine yetecek miktarda ilmihalini öğrenen ve öğrendiği bilgileri hayata tatbik edenleri tebrik ediyorum.
Evinde cehennemî, şeytanî, deccalî, fitnevizyon cihazı bulundurmayanları bin kere tebrik ve tahsin ediyorum.
Cep telefonu olmayanları çok çok çok tebrik ediyorum. Bu meret zırıltı ile ancak lüzum olduğu zaman konuşanları da tebrik ediyorum. Günde saatlerce vır vır vır zır zır zır telefon gevezeliği ve zevzekliği yapanları tebrik etmiyorum, kınıyorum.
Yemek yerken tabağında bir tek pirinç tanesi bile bırakmayan, ekmek kırıntılarını bile sünnetleyen kimseleri tebrik ediyorum. Çöpe ekmek atanları kınıyorum, yapmayın, ileride çarpılırsınız diyorum.
Bana iyilik yapmış olanlara teşekkür ve dua ediyorum… Kötülük yapmış olanlara (birkaç hain ve zalim kişi dışında haklarımı) helal ediyorum… Kendilerine kötülüğüm dokunmuş olanların kerem edip bu fakiri affetmelerini çok rica ediyorum…
1. Cep telefonunuzu arada bir evde unutabilirsiniz ama namaz takkenizi daima cebinizde taşıyınız ve reformcular Selefiler gibi başı açık namaz kılmayınız. Başı örtülü olarak namaz kılmak Ehl-i Sünnetin şiarıdır, edeb ve sünnettir.
2. Osmanlıca bilmiyorsanız, hemen ücretsiz MEB Osmanlıca kurslarına kayd olup kısa zamanda millî yazımızla okuyup yazmayı öğreniniz.
3. İstanbul Osmanlı İslâm adab-ı muaşeretini= görgüsünü, terbiyesini, kültürünü ehliyetli ve liyakatli bir hocadan öğreniniz. Sakın ehliyetsizlerden öğrenmeye kalkmayınız. Bir de: Bu işler parayla öğretilmez, bulabilirseniz parasız öğretecek bir üstad bulunuz. (Bendeniz bu işin üstadı değilim…)
4. Günde birkaç kez “Ben ehl-i iman ve ehl-i kıble olan bütün din kardeşlerimi seviyorum…” deyiniz.
5. Ümmet birliği, İmam-ı Kebire biat ve itaat şuuruna sahip olunuz.
6. Küfür ve sapıklık dışında her hale şükr ediniz.
7. Bir toplumun layık olduğu şekilde idare edileceğine dair hadîs-i şerifi aklınızdan çıkartmayınız.
8. Her türlü israftan kaçınınız. Küçük bir bardak çaya iki adet şeker atmak bile israftır.
9. Nefsinizi emmâre bataklığından levvâme kıyısına çıkartmak için mânevî eğitim alınız. Böyle bir eğitimi ancak ve ancak kâmil mürşidler verebilir. Sakın müteşeyyihlerin tuzaklarına düşmeyiniz.
10. Cebinizde güzel küçük bir defter, yine güzel bir dolmakalem bulunsun. Ayrıca, birisine bir not vermek için dört kenarı da düzgün kesilmiş küçük kağıtlar bulundurunuz.
11. Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslâm İlmihalinin İslâm Ahlâkı bölümünü dikkatle okuyunuz ve öğrendiklerinizi hayata uygulayınız.
12. Hüsn-i hâtime nedir, bu konuda yeterli bilgi sahibi olunuz ve ömrünüzün ölümünüze imanla bitişmesi için Allaha yalvarınız ve bunun sebeplerine vesilelerine tevessül edeniz.
13. Her gün on adet Osmanlıca kelime, kavram, terim öğreniniz. (Birinci teşrin… Şura-yı Devlet… ders vekili… inas mektebi… tahtelbahir… Bahr-i müncemid-i şimâlî… Muhadderat-ı İslâmiyye… Ceride… müstatil… zevrakçe… kupa arabası…)
14. Her gün tarih, coğrafya, edebiyat, tasavvuf vs konularında on adet özet bilgi öğreniniz. Üç sene sonra on bin kültür referansına sahip olursunuz. (İbn Battuta kimdir?.. Erbilli Esad Efendi… Esad Efendinin ateş redifli gazeli… Şâire Nigar hanım… Onun “Feryad ki…” kelimesiyle başlayan meşhur şiiri… Bu şiiri Tanburî Cemil beyin şehnaz makamında bestelemiş olduğu… Muallim Mahir İz… Muallim Cevdet bey… Mimar Le Corbusier… Mısırlı mimar Hassan Fathy… Cezayirli mühtedi korsan Murat Reisin İzlanda seferi… Osmanlıların Sumatradaki Aceh Sultanlığına yardımı… Seyyah Abrürreşid İbrahim efendi… Osmanlı devletinin Güney Afrikaya gönderdiği ulemadan Bağdadlı Ebubekir efendi… Japonyada batan Ertuğrul fırkateyni… Sultan Abdülhamid’in İngiltereye şeyhülİslâm nasb ettiği Abdullah William Quillam… Tibet gezgini Alexandra David Neel… İzmir Rufai dergahı şeyhi, daha sonra Hisar camii imamı meşhur bestekar Rakım Elkutlu efendi… Ayasofya hatibinin ebruları… Kumran tomarları… Champollion’un eski Mısır hiyerogliflerini okuması… Afganînin masonluğu… Bunlarla başlarsınız, bitince fakirden yeni listeler istersiniz…)
15. Günde en az üç kere “Benim en büyük düşmanım kendi nefs-i emmaremdir…” demelisiniz.
16. İleride ürün vermek ve talebe yetiştirmek şartıyla geleneksel İslâm sanatlarından birini öğreniniz. 29.12.2014