Tek Kurtuluş Yolu İslâmı İlân Etmektir
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 04 Aralık 2018
Rumeli ileride küçülse bile belki yarısı, belki üçte biri elimizde kalabilirdi.
1914’te Almanların safında
, özerk bir vilayet olarak
İsrail kurulamaz, Kudüs Müslümanların elinden çıkmazdı.
Osmanlı devleti de bir
olarak ayakta kalabilirdi.
uzun müddet yaşaması mümkün olmayan
Üçüncü dünya savaşının Ortadoğu’da başlaması çok muhtemeldir. Güneyimizden top sesleri geliyor…
ve yer yer şiddetle devam etmektedir ama
planlarının akamete uğraması Türkiye için, faturası çok ağır bir büyük bir başarısızlık olmuştur.
Savaşa Rusya ve ABD katılabilir.
Esed rejimi düşerse Suriyede üniter devlet kurdurtmaz, ülkenin bölünmüşlüğünü sürdürür.
Birinci Cihan harbinden sonra emperyalistler tarafından kimi yerleri cetvelle çizilen gülünç ve şeytanî sınırların geçersizliğini ilân etmiştir.
Bundan böyle Ortadoğu’da barış olsa
eski sınırlar yerinde kalmayacak, yeni sınırlar çizilecektir.
En büyük felaket, güneyimizde
oluşmasıdır.
Çok gizli çok derin planlarda,
bulunduğunu tahmin etmek için çok zeki ve çok bilgili olmak gerekmez.
ülkemizi parçalamak için doğrudan doğruya veya dolaylı olarak çalışıyor.
Polemikler, ihtiraslar, kulisler, entrikalar, ayak oyunları… Cemaat-İktidar savaşı…
Azazilî planlarla, çoğunluğu oluşturan dominant faktör
parçalanmış, birbirine düşürülmüştür.
şu en vahim günlerde bile alabildiğine müstehcen yayınlar, alabildiğine dezenformasyon yaparak halkı uyuşturmaya, sersemletmeye devam ediyor.
Türkiyenin parçalanması ve
en fazla Kürt halkına, Kürt Müslümanlara zarar verecektir.
Önümüzde bir kurtuluş yolu var ama Sünnî Müslümanların acınacak perişan durumu dolayısıyla uygulamaya konulabilir mi bilmiyorum.
Uçuk fikir değil mi? Hayır değil,
Gerçekte en gerçekçi tek kurtuluş ve toparlanma yoludur.
Birtakım adamlar Müslümanları aldatıyor, kandırıyor. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuş, o adamlar bizden değildir.
İslamî hizmet ve faaliyetlerin başında uyarma, aydınlatma, bilgilendirme gelir. Türkiye Müslümanları yeteri ve gereği gibi uyarılmıyor, aydınlatılmıyor, bilgilendirilmiyor.
Bu memlekette her yıl milyarlarca dolar hizmet parası toplanıyor ve harcanıyor ama halkın büyük kısmı din, Kur’an, ilmihal, ahlak konusunda eğitilmiyor.
Oruç tutmak oruca saygı göstermek konusunda yurt çapında uyarı faaliyetimiz var mıdır?
İmandan sonra dinin ikinci şartı olan beş vakit namaz ve cemaat konusunda yeterli hizmet yapılıyor mu?
Müslümanları birleştirmek, tek bir Ümmet yapmak, iman kardeşliği bağlarını güçlendirmek için çalışılıyor mu?
Herkes biz hizmet ediyoruz diyor ama ortada yapılması mutlaka gereken bazı zarurî hizmetlerin tozu yok, kokusu yok.
Türkiye Müslümanları birleşmeden, Ümmetleşmeden, râşid bir Emîre biat ve itaat etmeden kurtulacaklarını mı sanıyor?
Müslümanları aldatan, oyalayan, parçalayan, parçalanmış ve bölünmüş vaziyette tutanlara teessüfler olsun, yazıklar olsun!.. 29.06.2015