Tufan Yaklaşıyor Kurtuluş “Gemiye” Binmektedir
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 03 Ocak 2019
Salı
(1) İmkânlarınızın yettiği ve elverdiği kadar, bol bol sadaka veriniz, Allah rızası için hayır, hasenat, yardım yapınız. Yardım almaya hakkı olmayan, yahut aldığı yardımları yerine sarf etmeyen, yardım edilmeye layık olmayanlara kesinlikle para kaptırmayınız. Topladıkları yardımların bir kısmını zimmetlerine geçirenlere de zırnık vermeyiniz. Bir mafya tarafından organize edilmiş olan profesyonel dilencilere bir kuruş bile vermeyiniz… Araştırarak, akıllıca hayır hasenat veriniz. Öncelikle zekâtlarınızı, fıkhın ve şeriatın emr ettiği şekilde hakikî şahıslara veriniz. Bunların listesi muteber fıkıh ve ilmihal kitaplarında yazılıdır. Şu veya bu derneğe veya vakfa veya herhangi bir tüzel kişiye (hükmî şahsiyete) zekât verilmez. Zekât paraları şunun bunun maaşı, büro masrafları, yol paraları, konaklama masrafları, mefruşat (dayama döşeme, dekorasyon), bina kirası, reklâm parası telefon ve bunlara benzer masraflar için harcanamaz. Evet, Allah rızası için, hakkedenlere yardım ediniz, sadaka veriniz ve ilâhî rızayı kazanınız. Unutmayınız, sadaka (yardım, hayır hasenat) belâları ve musibetleri def eder, uzaklaştırır.
(2) Erkekler elden geldiği kadar beş vakit namazı cemaatle kılsınlar. Allah’ın yardımı, desteği, zaferi, koruması cemaat üzerinedir. Beşyüz kişilik bir cemaat içinde duası kabul olunan bir kişi bulunsa, öteki 499’un duaları kabul edilmese, hepsi cemaat halinde el açıp dua etseler ve duası makbul kişi “Ya Rabbi, hepimizi birden affet” dese, hepsi de inşaallah affedilir. “Allah’ım bize yardım et ve bizi koru” dese, inşaallah 500 kişinin hepsi de bu duadan istifade eder.
(3) Ülke çapında bir namaz kılma seferberliği başlatılmalıdır. Bu konuda çalışmalar zaten vardır, bunlar hızlandırılmalıdır. Birkaç sene içinde halkın yarısı namaza başlatılmalıdır. Namaz çok büyük bir güçtür.
(4) Henüz beş vakit namaza başlamamış olanlar cuma namazlarını kesinlikle ihmal etmesinler. Ülkemizde 75 binden fazla cami vardır. Her cuma günü bu namazlarda en az 15 milyon Müslüman toplanmalı ve Allah’a ibadet edip, sevgili Peygamberimize bağlılığını göstermelidir. Namazlar siyasî, ideolojik, güncel kavgaların, patırtıların, çekişmelerin üzerinde tutulmalıdır. Pak ve nezih ibadetlere ve cemaatlere pis ve necis şeyler karıştırılmamalıdır.
(5) Peygamberimiz, ümmetine “Siz birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız” buyuruyor. Bütün Müslümanlar kardeş olduklarını bilmeli ve bu kardeşliği zedeleyecek düşmanlıklardan, çekişme ve tepişmelerden, zararlı ihtilâflardan uzak durmalıdır. Din ve iman kardeşliği bağını koparmak, Müslümanlar arasında iç savaş çıkartmak, Müslümanı düşman gibi görmek en büyük hıyanettir. Bunları yapan şeytanlara fırsat vermeyiniz. İmanı olan herkes, günahkâr ve kusurlu da olsa, yanlış işler de yapsa kardeşimizdir. Elbette kendisini islah etmek için çalışacağız ama kardeşlik bağını asla kopartmayacağız, onu asla dışlamayacağız.
(6) Irak’ta Siyonist ve Haçlı emperyalistler Sünnî Müslümanlarla Şiî Müslümanları, Araplarla Kürtleri birbirine düşürdüler ve hem korkunç hem de utanç verici bir kardeş kavgasını körüklediler. Filistin’de de aynı oyunu sahneye koymak istiyorlar. Bizde de yıllardan beri hâinler ve zâlimler Türklerle Kürtlerin, Sünnîlerle Alevîlerin, dindarlarla dinden uzaklaşmışların arasını açmaya uğraşıyor. Bu kesimlerin hepsinin içinde sürüyle ajan, casus, provokatör, manipülatör bulunmaktadır. Bunların kışkırtmalarına aldanmayalım. Fikir ve görüş ayrılıklarından ve çeşitliliğinden dolayı vatandaşlar birbirine düşman olursa o ülke batar, oradaki devlet çöker. Uyanık olalım, sosyal barış ve uzlaşma için çalışalım. Türkler ve Kürtler kardeştir. Alevîler ve Sünnîler kardeştir. Bütün kesimler kardeşçe yaşamak zorundadır. Bunu unutmayalım. Cemaat, tarikat, hizip, fırka, zümre asabiyeti ve fanatizmi yüzünden Müslümanların, vatandaşların birbirine düşmesinden daha kötü ve feci bir şey olamaz. İnsî ve cinnî şeytanların hilelerine aldanmayalım.
(7) Fitneler, fesatlar, entrikalar, nifak ve şikak hareketleri hiç durmuyor. Krizin biri bitiyor, öteki başlıyor. Gafil olmayalım. “Durum parlaktır, ufuklar pembedir, her şey iyiye gidiyor” martavallarına ve afyonlarına sakın kanıp inanmayalım. Su uyur düşman uyumaz. Sevgili ülkemizi parçalamak istiyorlar. Devletimizi çökertmek istiyorlar. Halkımızı birbirine düşman kamplara ayırmak istiyorlar. Biz de uyanık olalım ve bir an bile gaflete düşmeyelim. Sevgi düşmanlıktan güçlüdür. Koca Yunus “Sevelim sevilelim” demiş. Kötülükleri iyilikle def edip uzaklaştıralım. Mevlânâ gibi olalım. Kendisiyle ülfet ve ünsiyet edilmez, asabî, huysuz, kavgacı, gürültücü, farfara, saldırgan olmayalım. İlâhî hikmetlere ve öğütlere yapışalım. Peygamberin Sünnetine sarılalım. Düşmanlıkları ancak böyle bertaraf edebiliriz.
Sevgili Müslümanlar! İslâmî ölçülerin ve kıstasların, Kur’ân’ın, Sünnetin, fıkhın, ahlâk ve tasavvufun, evrensel bilgilerin ışığında yurdumuzu ve âlemi seyr edecek olursak fitne ve fesat sellerinin üzerimize hızla geldiğini görürüz. Böyle bir tufandan kurtulmak için ancak ve ancak Hz. Nuh aleyhisselâmın gemisi gibi bir sığınağa girmek gerekir. Bu devrin Nuh’u (aleyhisselâm) Son Peygamber Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’dir. O’nun gemisine binelim ki, boğulup helâk olmayalım. Herkesi de en güzel ve uygun bir lisan ve üslupla bu gemiye binmeye çağıralım.
Ağzı Bozuklara
Yazınızı tesadüfen okudum. Siz söğüp saymaktan, hakaret etmekten, saldırmaktan başka bir şey bilmez misiniz? Beğenmediğiniz, katılmadığınız, doğru bulmadığınız düşünceleri ve görüşleri; doğru dürüst tenkit edecek, çürütecek, red ve cerh edecek aklınız, bilginiz, mantığınız yok mudur? Herkes kötü, herkes alçak, herkes hain… Bir siz iyi, siz yüksek, siz vatansever… Peki, gerekçeleriniz nelerdir? Gerekçe mi?.. Afalladınız tabii. Kuru sıkı, hedefsiz, hesapsız kitapsız atış yapıp saldırmakla bir iş mi yaptığınızı sanıyorsunuz? Varsa ipe sapa gelir bir düşünceniz, teklifiniz, çare ve çözümünüz, onları yazın sâkince. Herkes okusun. Milletin hepsi sapıtmadı ya, elbette anlayan, hak veren, destekleyen, takdir ve tebrik eden birileri çıkar.
Sadece söğmek, sadece küfür etmek, sadece saldırmak, sadece hakaret etmek, sadece çamur atmak şimdiye kadar kime şeref ve itibar kazandırmış ki, size kazandırsın… Doğrusu acınacak haldesiniz de haberiniz yok. 16 Mayıs 2007