Türedi Sefiller
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Aralık 2018
Perşembe
Bozuk düzenin haram, necis, kara, kerih rantlarıyla zenginleşen ve semiren sahte Müslüman/İslâmcı türedi bir kesim var.
Bunlar hızla İslâmî, Kur’ânî, Nebevî hayat tarzından uzaklaşıyor.
Bunlar sekülerleşmiş, aliene olmuş (yabancılaşmış), dinî kimliklerini yitirmiş bir zümredir.
Bunlar, İslâm ahlakının kabul etmediği müzeyyen meskenlerde oturur, lüks ve pahalı binitlerde gezer tozar, İslâm Şeriatının kabul etmediği haram servetler edinir.
Bunların bazısı şöyle böyle namaz kılar görünür.
Bazılarının karıları kızları sözde tesettürlüdür ama gerçekte tesettürsüzdür.
Onlar Kur’ân okurlar, Kur’ân hançerelerinden yüreklerine inmez.
Onlar Hayrülberiyye olan Resulullah efendimizin hadîslerini okurlar, o hadîslerde bildirilenlerin tersini yapar.
Onlar gurur, kibir, gösteriş heykelleridir.
Ülkemizde büyük sayıda aç, sefil, işsiz, aşsız Müslüman varken, onlar har vurup harman savurur.
Mü’min bir mideyle yer, onlar kafirler gibi yedi mideyle.
Onlar dünya sarhoşudur.
Onlar yularlarını şeytanın eline vermiştir.
Onlar Kur’ânın nice emrini yerine getirmez, nice yasağını işler.
Bozuk düzeni omuzlamışlardır.
Onların dinleri paraları, kıbleleri karılarıdır.
Onlar gırtlaklarına kadar ribaya ve faize batmışlardır.
Müslümanlar!.. Sakın böyle uğursuzlara gıbta etmeyiniz.
Sakın onların evlerine, binitlerine, servetlerine gıbta etmeyiniz.
Sakın onların yedikleri lezzetli yemeklere gıbta etmeyiniz.
Dünya onları aldattı, para onları aldattı, nefisleri onları aldattı.
Onlar karpuz gibidir, dışları yemyeşil, içleri kıpkızıl.
Yolları yol değil, gidişleri gidiş değildir.
Onlar İslâm dâvasını çok ucuza sattılar.
Onlar imtihanı kaybettiler.
Servetleri, kâşâneleri, lüks binitleri, lezzetli yemekleri, gururları, kibirleri, gösterişleri, riyasetleri, makamları, mevkileri, şanları, ünleri, benlikleri boştur, seraptır, bir varmış bir yokmuştur onların.
Dünya onların ayaklarını kaydırdı.
Dünya lâşedir.
Dünya bir oyun ve oyalanma yeridir.
Dünya bir köprüdür, onlar üzerine köşkler yaptı.
Nasıl yiyorlar, nasıl yaşıyorlar, nasıl yüksekten bakıyorlar…
Eski mağrurlar toz toprak oldu. Bunlar da olacak.
Baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakmadan silinip gidecekler.
Hesap Günü’nü düşünüyorlar mı?
1. Türkiye halkının çoğunluğu, hem dinî kimlik, hem de sosyolojik kimlik açısından Sünnî Müslümandır. Bu Sünnî çoğunluğun temel hakları ihlâl edilmemeli; inançlarından, ibadetlerinden inandığı gibi bir hayat sürmeye istemeleri yüzünden onlara baskı ve zulüm yapılmamalıdır.
2. Sünnî olmayan diğer vatandaşlara da temel insan hak ve hürriyetleri sağlanmalıdır.
3. Devlet ile düzen özdeşleştirilmemeli, birbirinden ayrılmalı; devlet korunmalı, bozuk düzen değiştirilmeli, yerine insan haklarına, âdil hukuka, Türkiye kimliğine, tarihî devamlılığa uygun iyi bir düzen getirilmelidir.
4. Resmî ideolojiye son verilmelidir.
5. Askerî vesayet Anayasası tümden değiştirilmeli, yerine Türkiye’nin tarihî, sosyal, kültürel yapısına uygun millî ve sivil bir Anayasa getirilmelidir.
6. Devlet idaresinde şahısları putlaştırma zihniyetine yer verilmemelidir.
7. Komünist Partisine izin verildiği gibi
(Bendeniz böyle bir partinin Dine ve Ümmete hizmet edeceğine inanmam ama yine de serbestlik olmalıdır.)
8. Siyasî partilerin yapıları demokratikleştirilmeli, parti başkanlarının diktatörlüğüne son verilmelidir.
9. Millî Eğitim gerçekten millî hale getirilmelidir.Bunun için de resmî ideoloji baskılarına, tabularına, kontroluna son verilmelidir.
10. Müslümanların mükemmel İslâm mektepleri açmasına izin verilmelidir.
11. Bu İslâm mekteplerinin bütün öğrencileri, İngiltere’de olduğu gibi okul camiinde topluca ibadet edilebilmelidir.
12. İlkokuldan üniversiteye kadar Müslüman kızlar başlarını örterek okuyabilmelidir. (İngilterede olduğu gibi…)
13. Müslüman kadın avukatların, doktorların, memurelerin başlarını örterek çalışmalarına izin verilmelidir.
14. Mustafa Kemal’in kapattırdığı
verilmelidir.
15.
16.
ve başına
geçmesine yol açılmalıdır.
17.
(İslâm Vakıfları)
verilmelidir.
18. Genel ve yoğun kokuşmayı önlemek için mutlaka köklü tedbirler alınmalı, şu anda 10 üzerinden 4 olan temizlik ve şeffaflık notumuz en az 7’ye yükseltilmelidir.
19. Türkiye’nin en büyük ve vahim kanayan yarası olan din sömürüsünün her şekline son verilmelidir.
20. Ülkemizin en büyük siyasî gücü olan medya demokratlaştırılmalı, egemen azınlıkların değil, halkın medyası olmalıdır.
21. Sendikalar da demokratlaştırılmalı, sendikal mafyacılığa, sendika saltanatına son verilmelidir.
22. Sayıları milyonları bulanKripto Yahudilerin, Kripto Ermenilerin (İnsan hakları çiğnenmemek şartıyla) demokratik yollarla şeffaflaşması sağlanmalıdır.
23. Okullara Osmanlıca dersleri konularak Türkçe konusundaki mecburî câhilliğe son verilmelidir.
24. Türkiye halkına kıyafet ve serpuş konusunda hürriyet ve serbestlik verilmelidir.
25. Bugünkü medenî Kanun ve Ceza Kanunu aileyi ve toplumu temellerinden sarsmaktadır. İnsan haklarına ve millî kimliğe aykırı olmamak şartıyla her iki kanunda da gerekli radikal değişimler yapılmalıdır.
26. Türkiye’ye bir tek devlet yeter. Onun dışındaki bütün derin, paralel devletlere son verilmelidir.
27. İdam cezası geri getirilmelidir. (“Kısasta sizin için hayat vardır.”)
28. Siyasî faaliyetlere vasıf ve ahlak getirmek için bütün tedbirler alınmalıdır.
29. Milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmalıdır.
30. Ordunun siyasete karışması mutlaka önlenmelidir.
31. Yargı da siyasete karışmamalıdır.
32. Rant sistemine, çeteciliğe, soygun ve talan furyasına son verilmelidir.
33. Cumhuriyet, bir fazilet ve adalet rejimi, gerçek cumhuriyet haline getirilmelidir.
34. Hukuk önünde eşitlik gerçekten sağlanmalı, bazı güçlü azınlıkların halk çoğunluğundan “Daha eşit” olması rezaletine ve zulmüne son verilmelidir.
35. Bütün gayr-i meşru kara, haram, necis servet ve birikimlere el konulmalıdır.
36. Yukarıda saydığım maddeler adalete, insan haklarına, bilgeliğe bağlı kılınarak ve riayet edilerek yapılmalıdır. 04 Haziran 2010