Türkiye Denkleminin Bilinmeyenleri
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 10 Aralık 2018
Okullarda iki bilinmeyenli denklem nasıl çözülür, öğretirler. Çözümü çok ama çok zor denklemler de vardır. Türkiye bunlardan biridir. Kaç bilinmeyen? Sanırım en az 25 bilinmeyenli bir denklem.
Herkes konuşuyor, çok kişi yazıyor, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Şu yetmiş beş milyonluk ülkenin denklemini anlayıp çözecek yedi kişi çıkar mı acaba?
Türkiyenin bilinmeyenleri nelerdir? Birkaçını saymama izin vermenizi rica ederim.
Birincisi: 1923 Lozan anlaşmasının gizli protokolleridir.
İkincisi: En az bir milyon kişi olan Kripto Yahudilerdir.
Üçüncüsü: Bir milyondan az olmayan Kripto Hıristiyanlardır.
Dördüncüsü: En büyük bilinmeyen M. Kemal Paşadır.
Beşincisi: Cumhuriyetin kuruluşunda Hahambaşı Hayim Nahumun rolüdür.
Altıncısı: Mütarekede, bir yat ile Karadenizden Tuna yoluyla Avrupaya sessizce kaçırılan 22 ton Osmanlı altınıdır.
Yedincisi: Son 350 yılın en önemli aktörü Sahte Mesih Sabatay Sevi’dir.
Sekizincisi: Asıl kökenleri Yahudilik olan, sonra sahte Ermeni kılığına giren ve en son Müslüman postuna bürünen Pakradunilerdir.
Dokuzuncusu: Sahnede Müslüman görünen bazı Kırımçaklar, Tat Yahudileridir.
Onuncusu: Boğaziçi aşiretidir.
İyi bir anayasa yapılırsa işler düzelirmiş… Sünnî çoğunluğa hürriyet verilirse iyi olurmuş…
Gerçek bir demokrasiyle bütün krizler giderilirmiş…
Bunlar boş, ucuz, kolay laflardır. İşin esası, bilinmeyenleri bilmek ve karmaşık denklemi çözmektir.
M. Kemal Paşa çözülmeden Türkiye denklemi çözülmez.
Kriptolar Kriptolar Kriptolar… Bunları bilmeyenler hiçbir şey bilmiyor demektir.
Pakraduniler kimlerdir bilmiyor ve sonra Türkiyenin bugünkü çıkmazları hakkında konuşup duruyor. Bilmezlik karanlıkları içinde çok konuşanlar.
Türkiyeyi anlamak için şunlara ihtiyaç vardır:
1. Çok derin İslam kültürüne sahip olmak.
2. Gerçek tarihi ve tarih felsefesini bilmek.
3. Dünyaya, insanlığa tepeden bakacak derecede genel kültür sahibi olmak.
4. Konvansiyonel yalan dolanlara aldanmamak.
5. Hads=sezgi sahibi olmak.
6. Geçmişte olanları, günümüzde olup bitenleri nebevî nur ışığında görebilmek, anlayabilmek.
7. İrtibatlı olmak.
8. Keşif sahibi olmak.
İslamı iyi anlayanlar, iyi bilenler Türkiyenin durumunu sezebilir.
Türkiyeyi anlayabilmek için bazı kıraat tavsiyeleri: İbn Haldun Mukaddimesi… Arnol J. Toynbee’nin Tarih Üzerine bir Etüd kitabı…
Padişah çok kötüymüş, M. Kemal paşa Samsuna pür velvele pür tantana çıkmış ve uzun zahmetli uğraşlardan sonra vatanı kurtarmış… Bunlara inanan kimseler Türkiyeden, tarihten, gerçeklerden bî haber demektir.
Adamlar, kadınlar 1928’den önce yazılmış, yayınlanmış kitapları ve belgeleri okuyamayacak kadar cahiller ve kalkmışlar kurtuluş çare çözümleri, reçeteleri yazıyorlar.
Tarihi, hele yakın tarihi bilmeden bugünü anlamak, geleceği tahmin etmek mümkün müdür?
Atalarının Türkçe mezar taşlarını okuyamayanlar ne kadar çok konuşup ahkam kesiyor.
Türkiye Titanic’i nereye gidiyor?
Buzdağlarına karşı tedbir alınmış mıdır?
Gemideki Pakraduniler, Kripto Yahudiler, Kripto Haçlılar ne yapıyor.
Gemide çoğunluğu oluşturan Sünnî Müslümanlar niçin bin parçaya ayrılmıştır?
Bu gemide ne kadar çok boşboğaz, zevzek, geveze var…
Gemi temiz değil; pislik, soygun, hırsızlık, sömürü, kokuşma, irtişa, zina, riba, fısk fücur, fuhşiyyat=azgınlık…
Niceleri ah Türkiye vah Türkiye diye bağırırken gemiyi bilerek veya bilmeyerek batırmaya çalışıyor.
Tiitanic dalgalar, fırtınalar, krizler içinde bata çıka yol alıyor.
Gemideki orkestralar çılgınça çalıyor.
Danslar… İçkiler… Çin çin şerefinize… Çok içmeyin, hayır içeceğim tartışmaları…
Gemideki tadilat, boya badana, taahhüt işleri…
Uluyan sarhoşlar… Anıranlar… 150 desibel şiddetinde ezan okuyanlar…
Ayasofya açılsın diye bağıranlar… Evet elbette açılsın ama biraz ötede Sultan Ahmet Camii boş…
İslamda kader yoktur diye haykıran o biçim İslamcılar… Kader yok mu? Bekleyin göreceksiniz.
Devasa Titanic’in uçak pistlerinden umre uçakları havalanıyor. Zam Zam Tower Zam Zam Tower…
Titanic’te her gün altı milyon ekmek ziyan ve israf ediliyor.
Kimi dans ediyor, kimi ilahi okuyor.
Titanic bata çıka menzil-i maksuduna gidiyor…
Bilinmeyenler kumkuması Titanic…
BAZI bid’atçi, reformcu, modernist, Sünneti hafife alan, Mason Afganîci, Mason Abduhçu, Reşid Rızacı, Fazlurrahmancı, Kemalist, mezhepsiz, telfik-i mezahib taraftarı, laik, seküler ilahiyatçıların ve İslamcıların, cumadan sonra ihtiyaten kılınan zuhr-i âhir namazını inkar etmeleri, önlemeye çalışmaları, halkı bu ibadetten soğutmaları ve vaz geçirmeleri bir zulümdür.
Çünkü zuhr-i âhir namazı ihlasla kılındığı takdirde mutlak olarak bir ibadettir, nurdur, feyiz ve berekettir.
Kaldı ki zamanımızda, Hanefî mezhebine göre cumanın şartlarından biri eksiktir.
Cumanın sıhhati için ya Emirülmü’minîn olan zatın beratı olması gerekir.
Beratsız kişiler rasgele kendi hevalarıyla Cuma namazı kıldıramaz ve hutbe okuyamaz.
Reformcuların İslamda teravih namazı diye bir namaz yoktur demeleri nasıl akıllara ziyan bir inkarsa, cumanın ilk ve son sünnetlerinin ve ahir zuhur namazının inkarı da öyledir.
Zuhr-i âhir namazını kılmanın faydaları nedir?
1. Zuhr-i ahir, namaz ve ibadet olmakla, onu kılan ecir alır, ilahî rızaya nail olur.
2. Zuhr-i ahir namazı Müslümanın darülislam ve darülharb kavramlarını öğrenmesine bu konuda şuurlu olmasına vesile olur.
3. Zuhr-i âhir kılmak, gayr-i İslamî düzeni bir tür, dolaylı şekilde protesto etmektir.
Tekrar ediyorum: Müslümanlar cumanın ilk ve son sünnetlerini ve bilhassa zuhr-i âhir namazını kılmaya teşvik edilmelidir. Bu namazları önlemek zulümdür.
Sultan Abdülhamid zamanında zuhr-i âhir kılmaya lüzum yoktu. Çünkü Hilfafet vardı, İmamü’l-Müslimîn vardı. Galatasaray lisesinde bile bütün Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı cemaatle kılmaları mecburî idi. Hafta tatili cumaydı. Mahkemelerde İslam fıkhı ile hüküm veriliyordu. Bütün İslam kadınları tesettürlüydü. Ceza kanununda zina suçtu.
Bir konuda çok ciddî şüpheler varsa, ihtiyatlı olmak ve şüpheyi giderici işi yapmak gerekmez mi?
Zuhr-i âhir namazını kılan bir şey kaybetmez. Kılmayan kaybeder.
Türkiyedeki laik rejimin kullarının, zuhr-i âhir konusundaki menfi fetvaları yersizdir, gereksizdir, bâtıldır, bunlara uyulmaz.
Hâtemü’l-Fukaha dersiamdan Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri, Büyük İslam İlmihali adlı muhalled ve mübarek kitabında cumanın ön ve son sünnetlerinin ve zuhr-i ahir namazının kılınmasını emr ve tavsiye buyurmaktadır. Bütün Ehl-i Sünnet Müslümanlarının bu emir ve tavsiyeye uyması gerekir.
Bir beldede aynı anda birkaç yerde cuma namazı kılınabileceği, binaenaleyh zuhr-i ahire lüzum olmadığı tezi ve iddiası konuyu çarpıtmaktır. Konu cumanın Darülislam ile, Halifenin izniyle ve beratıyla ilgilidir.
Fazlurrahmancılara kalsa, cumayı da tarihsel ilan ederler ve kaldırırlar.
Reşid Rızanın, cuma ve ahir zuhur namazı ile ilgili fetvalarının, Ehl-i Sünnet nazarında hiçbir kıymeti yoktur.
Sevgili Müslüman kardeşlerim… Cuma ve ahir zuhur namazları konusunda sahih itikadlı, icazetli fakih olan, Ehl-i Sünnetten taviz vermeyen Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendiye tabi olalım. 16 Haziran 2013