Cuma

 

Öldürüldüğünde yeryerinden oynamış, büyük medya cinayeti günlerce manşetten vermişti. Ismarlama katilin mezarlıkta birlikte olduğu söylenen kadını televizyon kanalları paylaşamamış, nihayet sonunda bir kanal onu yaka paça kaçırarak ekrana çıkartmıştı. Şu anda bu konularda bir şey yazılmıyor.

Evet, Musevî zengin Üzeyir Garih’ten bahsediyorum. Ne çabuk unutuldu.

Onbeş günde bir Eyüp Kabristanı’nda

Nakşî şeyhi Küçük Hüseyin efendinin kabrini ziyarete gidiyormuş,

bir asker ondan para istemiş, vermemiş, asker de onu öldürmüş… Ne aptalca senaryoydu bu. Araya mezarlıkta icra-i faaliyet eyleyen kadınlar da sokulmuştu.

Tahminimce Garih’in öldürülmesi hadisesinin iki ipucu şunlardır:

1. İsrail ülkemizde milyarlarca dolar parayı tefecilik, rantçılık, repoculuk sahasında kullanarak her yıl milyarlar kazanmaktadır. Bursa’da öldürülen Yahudi Malki’nin, iki milyar doları

MOSSAD’a

ait olmak üzere

on milyar dolara yakın bir parayı çalıştırdığına dair rivayetler vardır.

Birileri, büyük miktardaki borçlarını ödememek için

Malki’yi kiralık katillere öldürtmüşler, MOSSAD da bunun intikamını almak için devreye girmiş ve bazılarını çarpmıştır.

2. Dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi

İsrail Türkiye’de de kendisi için Yahudi zenginlerden vergi toplamaktadır.

Üzeyir Garih’ten de yüklü bir İsrail vergisi

istenmiş, bunun üzerine öldürülmüştür.

Kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın ki,

İsrail ajanları ve casusları ülkemizde cirit atmaktadır.

Bir yeraltı teşkilatının

Musevî

zenginlerden

“İsrail Vergisi” topladığını

Yahudi cemaati içinde herkes bilmektedir. Lakin kimse cesaret edip de bu konuyu yüksek sesle söyleyemiyor.

Türkiye vatandaşı olan dindar işadamlarının sermayelerine

yeşil sermaye

diye saldıran, dindarların şirket ve holdinglerini öcü gibi gören ve gösteren birtakım baylar, ülkemizde yabancı bir devletin vergi toplamasına niçin karşı çıkmıyorlar? Müslümanların kestiği kurbanların derilerine bile karışan bir zihniyet, yabancı bir devletin tefecilik yoluyla, vergi toplamak suretiyle her yıl milyarlarca dolar devşirmesine niçin izin veriyorlar?

Son yıllarda

İsrail’in ve uluslararası Yahudi lobisinin

Türkiye’deki tesir ve baskısı son derece artmıştır. Çok acayip ve anormal şartlar altında bir milyar dolara yakın bir iş olan

Türk tanklarının tamir işi niçin apar topar İsrail’e verilmiştir?

1945’ten 1990’a kadar bizi Sovyetler Birliği’ne karşı destekleyen Amerika’ya üsler, havaalanları verdik. Bunu burada tartışmayacağım. Ancak İsrail’e niçin bunca sivil, askerî, siyasî, ticarî, iktisadî, malî tâvizler verilmiştir? İsrail ile münasebetlerimiz bağımsızlığımıza gölge düşürmüyor mu?

Aşırı dincilik Türkiye için büyük bir tehlike ve tehdit oluşturuyor da, İsrail ile böylesine içli dışlı olmak oluşturmuyor mu?

İsrail’in Filistin’e saldırması, Filistin şehirlerini tahrip etmesi, yüzlerce sivili öldürmesi konusunda medenî Avrupa ülkeleri tepki gösterdi ama Türkiye birkaç basmakalıp uyarı dışında tepki göstermedi. İtalya’da, Fransa’da, başka Batı ülkelerinde İsrail’i protesto için bazısı yüzbin insanı bir araya getiren mitingler, yürüyüşler yapıldı. Bizde ise bu gibi yürüyüşlere polis müsaade etmedi.

Türkiye-İsrail konusunda çok ciddî, ilmî araştırmalar yapılması gerekiyor.

Türk aydınları, Türk gençliği, Türk halkı bu konuyu iyi bilmelidir. Kitap şeklinde basılacak, halk ve aydınlar tarafından okunacak böyle araştırmalarda ne gibi bilgiler yer almalıdır:

(1) Türkiye’de ne miktarda crypto-Yahudi vardır. Yani zahirde Türk ve Müslüman göründüğü halde gerçekte Yahudi olanları kasdediyorum.

(2) 19’uncu ve 20’nci yüzyılda ülkemizde cereyan eden inkılap, ihtilâl, yenileşme, reform hareketlerinde Yahudilerin rolleri ne olmuştur?

(3) Gerçek ismini saklayarak Tekin Alp takma adı altında kitaplar çıkartan Moiz Kohen, bir kitabına niçin “Kahrolsun Şeriat!” başlıklı bir bölüm koymuştur? Tekin Alp nâm-ı diğer Moiz Kohen’in Türkçülüğünün içyüzü nedir? Ne yapmak istiyordu?

(4) Şu anda Türkiye’de resmî veya sivil yüksek makamlarda kaç Yahudi Türk bulunmaktadır?

(5) Bilhassa kabinede kaç Yahudi vardır?

(6) İsrail makamları Sabataycıları Yahudi saymıyor. Niçin? Yahudi devleti idarecileri ve sorumluları bu konuda samimî midir?

(7) Sabataycılar bilhassa hukuk fakültelerinin ceza hukuku kürsülerine hâkim olmak istiyor. Maksatları nedir?

(8) Sabataycıların ve Yahudilerin başta Bektaşilik olmak üzere bazı İslâm tarikatlarına sızmalarındaki maksat nedir?

(9) Din ve devlet münasebetleri bakımından İsrail sistemi ile bizdeki sistem birbirine tamamen zıttır. Orada din ve devlet içiçedir. Din partileri vardır. Siyaset, hukuk, kültür, hayat Musevî dinine bağlıdır. Evlenme boşanma işleri hahamlara bırakılmıştır. Bazı dindar mahallelere giden otobüslerde kadınlarla erkeklerin yerleri ayrıdır. Hafta tatili cumartesidir. Buna mukabil Türkiye’de maalesef uzun yıllardan beri verimsiz ve kısır bir siyasî sistem-din çatışması vardır. İsrail kendi dinine bağlı iken, Türkiye’deki din-siyaset çatışmasını niçin körüklemekte ve desteklemektedir?

(10) Türkiye ile İsrail arasındaki ittifak İsrail’e neler kazandırmış, Türkiye’ye neler kaybettirmiştir?

(11) Büyük İsrail hayali ve projesi Türkiye’nin hangi bölümünü kapsamaktadır? Yahudilerin GAP bölgesinde, İskenderun’da, güney mıntıkamızda arazi aldıkları, oralara yatırım yaptıkları söyleniyor. Bu konu da ciddî şekilde incelenmelidir.

(12) ABD’ye giden bazı siyasal İslâmcılar orada Yahudilerle görüşmekte, birtakım Yahudilere büyük paralar ödeyerek çevre edinmeye çalışmaktadır. Bu işin içyüzü nedir?

Bu gibi araştırmaları kimler yapacak, bu konulardaki kitapları kimler hazırlayacak ve yayınlayacaktır? 29 Haziran 2002