Türkiye’nin Yükselmesi ve Güçlenmesi İçin 34 Madde
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 03 Ocak 2019
Cuma
(1) Devletle siyasî iktidarı, sistemi, düzeni, rejimi özdeşleştirmiyorum. Devletin korunmasını, ayakta tutulmasını; düzen, sistem, iktidar bozuksa (yasal yollardan) onun değiştirilip yerine iyisinin (veya daha az kötüsünün) getirilmesini istiyorum.
(2) Tarihî ârızanın sona erdirilmesini, tarihî kazanın tahribatının tâmir edilmesini; “
çizgisine geçilmesini istiyorum.
(3) Devlet yapısında en üstteki birinci ilkenin
ilkesi olmasını istiyorum. Bu hukukun millî ve âdil olmasını istiyorum.
(4) Hukukun üstünlüğü, millî kimlik, millî kültür dışında
(5)
hem bilgi ve kültür, hem ahlâk ve aksiyon, hem de sanat ve estetik bakımından vasıflı Türkiyeliler, iyi insanlar, iyi vatandaşlar yetiştirmeye yönelik olmasını ve bu misyonu başarıyla yerine getirebilecek imkânlara ve yapıya kavuşturulmasını istiyorum.
(6)
gerçekten bağımsız/özerk olmalarını, herhangi resmî veya gayr-i resmî bir ideolojiye hizmet etmemelerini; var güçleriyle ilmî araştırma yapmalarını, vasıflı genç uzmanlar yetiştirmelerini, en kısa zamanda dünyanın 500 önemli ve vasıflı üniversitesi içinde en az 20 Türk üniversitesinin bulunmasını istiyorum.
(7) Politikaya, partilere, siyasî hayat ve faaliyetlere vasıf getirilmesini istiyorum.
Milletvekillerine sağlanmış olan ayrıcalıkların, dokunulmazlıkların, VIP’lerin kaldırılmasını istiyorum. Vekillerin, asillerden daha fazla avantaja, menfaate sahip olmalarını, kendilerine kıyak yapmalarını istemiyorum.
(8) Büyük medyanın tekel ve kartel olma durumundan kurtulmasını; medya ile halk ve millî kimlik arasında kopukluk olmamasını, medyanın küçük egemen bir azınlığa değil, Türkiye’nin tamamına hizmet etmesini ve şeffaflaşmasını istiyorum.
(9)
Şiddet içermemek ve hakarete yönelik olmamak şartıyla düşünme ve inanma hürriyetinin çok geniş olmasını istiyorum. İnsanların fikirleri ve inançları yüzünden mahkemeye verilmemesini, hapse atılmamasını istiyorum.
(10) Siyasî rejimin, resmî ideolojinin,
dinî konularda baskı yapmasının, vicdanlara müdahale etmesinin, dindar vatandaşlara iç-düşman hain, tehdit ve tehlike unsuru olarak bakmasının önlenmesini istiyorum.
(11)
ve bu anormal durumun en kısa zamanda düzeltilmesini istiyorum. İki kimlikli, iki dinli, dıştan Türk ve Müslüman görünen, gerçekte ise Yahudiliğin bir koluna mensup bulunan bir azınlığın Türkiye’yi bir koloni gibi idare etmesini ve yönlendirmesini kabul etmiyorum. Böyle bir şeyin millî menfaatlerimize, ülkemizin kalkınmasına ve yücelmesine aykırı olduğunu düşünüyorum.
(12) Evrensel insan hakları ilkelerinin ülkemizde gayet samimi ve objektif bir şekilde uygulanmasını; mağdur ve mazlum vatandaşların hak aramak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat etmek zorunda kalmamalarını istiyorum.
(13) Devletin veya siyasî iktidar veya sistemin vatandaşların millî ve medenî kıyafetlerine karışmamasını istiyorum. Bütün medenî ülkelerde serbest olan kıyafetler yüzünden bir kısım kadın ve kızların cezalandırılmamasını, tahsil ve memuriyet yapmaktan, mesleklerini icra etmekten alıkonulmamalarını istiyorum.
(14) Genel bir hale gelen ve Türkiye’nin geleceğini karartan
ülkemin uluslararası uyuşturucu ticaretinin, silah kaçakçılığının, bin türlü yolsuzluğun, talanın, soygunun, haram rantın platformu haline getirilmesini kabul etmiyorum ve bu konudaki bataklığı kurutmak için en radikal tedbirlerin alınmasını istiyorum. Makamı, mevkii, işi, nam ve şöhreti ne olursa olsun kokuşmaların ciddî ve kesin şekilde cezalandırılmasını, fenalık yapamayacak hale getirilmesini istiyorum.
(15) Vatanı müdafaa etmek mukaddes vazifesiyle yükümlü olan
1908’den sonra ordunun siyaset yapması bize çok pahalıya mal olmuş, 1912-13 Balkan savaşlarında Avrupa Türkiyesi (Rumeli-i şahane) elimizden gitmiştir. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat darbelerinin bize nelere mal olduğunu biliyoruz. Böyle darbelerin devam etmesini istemiyorum.
(16) Bütün medenî ve demokrat ülkelerde
serbest iken, ülkemizde dinî dernek, tarikat kurmanın yasak olmasının demokratik olmadığını düşünüyorum ve bu yasağın kaldırılmasını istiyorum.
(Diyanet tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmek şartıyla)
(17) Diyanetin devlet baskısından, tahakkümünden ve velayetinden kurtarılıp bağımsız özerk hale getirilmesini, Müslümanlara serbest seçimle
seçme hakkı verilmesini, dinsizlerin dine ve ibadete karışmamalarını, ülkemde de İngiltere’de olduğu gibi çok geniş bir din ve inanç hürriyeti olmasını istiyorum.
(18) Halktan toplanan
yüzde yüz halk, ülke ve devlet için harcanmasını, devlet ve belediye bütçelerinden bir kuruşun bile hırsızların, dolandırıcıların, soyguncuların, rantçıların, namussuzların, hainlerin, haydutların, eşkiyanın eline geçmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyorum.
(19) Ülkemizin ABD’ye ve İsrail’e bağımlılığı, geleceğimize ve millî menfaatlerimize gölge düşürmektedir. Türkiye’nin gizli bir sömürge durumuna düşmekten korunmasını ve millî menfaatlerimize aykırı bütün imtiyazların, toprak satışının, sömürüye yol açacak yabancı sermaye girişinin önlenmesini istiyorum.
(20) Türkiye’nin en kısa zamanda Güney Kore, Tayvan ve Singapur gibi kalkınmış, ürettiği malları dünyaya satan, millî kültür ve kimliğinden fedakarlık yapmayan bir duruma ve statüye kavuşturulmasını istiyorum.
(21) Alt kimliklere, ülkenin bütünlüğünü, devletin üniter yapısını tehlikeye atmamak şartıyla hürriyet ve serbestlik verilmesini uygun görüyorum.
(22) Birtakım alçak ve ahlâksız politikacıların ve particilerin, vatandaşların oylarını satın almak için devlet kesesinden yaptıkları düzenbazlıkların da önlenmesini istiyorum.
(23) Yakın tarihte
ve lisan, kültür, tarih ve sanatta bu müdahaleler yüzünden meydana gelen tahribat ve yozlaşmanın giderilmesi için çareler aranmasını istiyorum.
(24) Dünyanın bütün demokrat ve medenî ülkelerinde vatandaşlar 1928’den önce yazılmış, basılmış kitapları, belgeleri, kitabeleri okuyabiliyorlar da Türkiyeliler niçin 1928’den önceki kitapları, yazıları, arşiv belgelerini okuyamıyorlar? Bu bir anormallik değil midir? Bu anormalliğin kaldırılmasını
istiyorum.
(25) Türkiye genelinde yeniden bir
kurulmasını, halkın kendi işlerini, ufak tefek ihtilâfları, devlete yük olan küçük problemleri resmî dairelere, mahkemeye, karakola gitmeden kendi arasında halletmesini istiyorum.
(26) Ticaret, ziraat, sanayi ve iş hayatındaki boşlukları, yozlaşmayı, kokuşmayı önlemek için eskiden olduğu gibi
bir nevi modern lonca sistemine dönülmesini istiyorum.
(27) Herkesin lise tahsili yapması ve üniversitede okuması siyasetinin terk edilerek, ilköğretimden sonra bir kısım gençliğin pratik eğitime yönlendirilmesini; bu hususta eski Osmanlı ve bugünkü Alman sisteminden ilham alınmasını istiyorum. Böylece
(28) Din ve mukaddesat sömürüsünün demokratik yollarla önlenmesini,
(nereye ve nasıl harcandığı bilinmeyen, hesabı tutulmayan, denetlenmeyen)
dinî hizmet ve faaliyetlerin, İslâm dininin öngördüğü şekilde şeffaf olarak ve ehil kimseler tarafından yapılmasını istiyorum.
(29) Ordumuzdaki din ve moral hizmetlerinin ABD, Kanada ve diğer medenî ülkelerdeki uygulamadan ve sistemden ilham alınarak yapılmasını istiyorum.
(30) Birilerinin
kurtulmasını istiyorum.
(31)
(veya daha doğrusu sistem)
; bu iki gücün kendi sahalarında kalarak işbirliği yapmalarını, uyum içinde bulunmalarını ve siyasî sistemin veya resmî ideolojinin dine, dinî hayata, dindarlara baskı yapmamasını istiyorum.
(32) Türkiye’yi çirkinleştiren
ve ülkemin güzel olmasını, medenî ve tabiî güzelliklerinin korunmasını, mimarînin güzel olmasını, insanlarımızın iyi, doğru ve güzel vatandaşlar olarak yetiştirilmesini istiyorum.
(33) Ülkemin, halkımın, devletimin
Japonya, Güney Kore, Singapur, Tayvan gibi, millî kimliğimize, millî kültürümüze, bizi değerlendiren ve vasıflandıran
Mensubu bulunduğumuz medeniyete ters düşülmesini, yabancılaşmayı kabul etmiyorum.
(34) Türkiye’nin nüfusunun, yüzölçümünün, kaynaklarının, onun Ortadoğu’nun Japonyası olmasına yeterli olduğunu ve insanlarımız iyi yetiştirildiği, ülkemiz iyi idare edildiği taktirde bu hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Bu geri bıraktırıcı/gerici unsurlar bertaraf edildiği taktirde bizim Japonya’yı bile geçeceğimize dair güçlü bir kanaatim vardır. Türkler yakın tarihte Almanya’nın kalkınmasında büyük hizmet vermiştir. Demek ki,
17 Şubat 2007