Vasıflı Müslümanla İlgili Sorular
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 29 Ocak 2019
Cumartesi
SORU: Müslümanlar uyanabilir mi?
CEVAP: Çok zor, çok zor, çok zor…
SORU: Niçin kolay ve zahmetsiz bir şekilde uyanamazlar?
SORU: Tek kelime ve kavramla ifade etmek gerekirse, islâmî kesimdeki perişanlığın, zilletin, geriliğin ana sebebi nedir?
CEVAP: Vasıfsızlıktır, vasıfsızlıktır, vasıfsızlık…
SORU: Vasıf derken neyi kasd ediyorsunuz?
CEVAP: Bilgi ve kültürde vasıf, aksiyon ve ahlâkta vasıf, estetik ve sanatta vasıf.
SORU: Niçin vasıflı Müslüman yetişmiyor, yahut son derece az miktarda istisnaî olarak yetişiyor?
CEVAP: Müslümanların vasıflı eleman yetiştirecek okulları, eğitim kurumları, üniversiteleri kalmamıştır. İslâm dünyasında Harvard, Oxford, Sorbonne ayarında bir tek üniversite var mıdır? Eton koleji gibi bir mektep var mıdır? Vasıflı Müslüman hüdayinâbit yetişmez. İyi okullarda, iyi üniversitelerde, iyi ve güçlü üstadların tâlim ve tedrisiyle yetişir.
SORU: Türkiye’ye en az kaç adet vasıflı, güçlü, üstün Müslüman gereklidir?
CEVAP: Hiyerarşinin en üst derece ve tabakasında en az bin adet böyle Müslüman olmalıdır.
SORU: Sadece teknokrat olan, güçlü bir sosyal kültüre sahip bulunmayan okumuşlar vasıflı Müslüman olabilir mi?
CEVAP: Olamaz. İşin başı sosyal, edebî, sanatla ilgili kültürdür.
SORU: Kendinizi vasıflı Müslüman olarak mı görüyorsunuz?
CEVAP: Estağfirullah…Böyle bir şey hatırımın köşesinden bile geçmez.
SORU: Her genç vasıflı Müslüman olarak yetişebilir mi, yetiştirilebilir mi?
CEVAP: Hayır. Gençlerin ancak binde biri vasıflı, güçlü, üstün Müslüman olarak yetişebilir. Bunları bulmak için çeşitli testler, imtihanlar, araştırmalar yapmak gerekir. Zekâ testi yapılacak, karakter testi yapılacak. Bio-jenetik yapısı incelenecek, doğum öncesi ve doğum sonrası siciline bakılacak, en sonunda istihareye müracaat edilecek ve ondan sonra yetiştirilmeye başlanacak.
SORU: Vasıflı Müslüman yetiştirebilmek için ne gibi üstadlar, hocalar, mürebbiler, rehberler gerekir?
CEVAP: Vasıflı, güçlü, üstün, ehliyetli hocalar gerekir. Böyle olmayan hocalar vasıflı ve yüksek talebeler yetiştiremez. İmam-ı Gazalî’nin hocası, İmamü’l-Harameyn el-Cüveynî hazretleriydi. Sadece dinî kültür sahasında vasıflı olmakla da iş bitmez. Genel kültüre, çağdaş kültüre de sahip olacaktır.
SORU: Bazı dinî cemaat mensupları “Biz Efendi Hazretlerine bağlıyız, binaenaleyh çok yükseğiz, durumumuz çok iyidir…” edebiyatı yapıyor. Ne dersiniz?
CEVAP: Onlarınki hüsn-i kuruntudur. İnsanların en üstünü, en iyisi olan Resulullah’a bile bağlanmakla iş bitmiyor. İlim, irfan, hikmet sahibi olmak gerekiyor. Yüksek ahlâk, fazilet, üstün karakter sahibi olmak gerekiyor. Kuru kuruya bir şeyhe, bir hocaya, bir efendi hazretlerine bağlanıvermekle iş bitmez. Tarikatlarda çileler var, seyr ü sülûk var. Bir insan bazen yirmi sene dirsek çürüttükten, zahmet çektikten, çalışıp çabaladıktan, tederrüs ve teallüm ettikten (ders aldıktan, ilim öğrendikten) sonra adam oluyor. Bir şeyhe bağlanıverecek ve bedavadan kolayca vasıflı Müslüman olacak… Yağma yok!
SORU: Müslüman çocuklar ve gençler bugünkü okullarla, bugünkü üniversitelerle adam olabilir, vasıflı Müslüman sıfatını kazanabilirler mi?
CEVAP: Böyle bir şey mümkün ve muhtemel değildir.
SORU: Peki ne yapmak gerekiyor?
CEVAP: Paralel ve alternatif bir eğitim sistemi kurmak gerekiyor.
SORU: Bu sistemi kimler kurabilir?
CEVAP: Elbette ki, vasıflı Müslümanlar kurabilir.
SORU: Sadece hâfızlıkla, biraz fıkıh bilmekle kişi vasıflı Müslüman olabilir mi?
CEVAP: Olamaz. 2000’li yıllarda yaşıyoruz. Çağdaş dünyanın bir kültür seviyesi vardır. Vasıflı Müslüman olabilmek için kültür seviyesinin altında değil, üstünde bulunmak gerekir. Vasıflı Müslüman Avrupalılardan, Amerikalılardan, Japonlardan daha bilgili, daha kültürlü olmalıdır.
SORU: Anadilini iyi bilmeyen bir Müslüman kültürlü, vasıflı, güçlü olabilir mi?
CEVAP: Bir insan anadilini ne kadar biliyorsa o kadar insandır. Dil derken konuşma dilini değil, yazılı-edebî lisanı kasd ediyorum.
SORU: İslâmî kesimde, dış ülkelerde parlak tahsil yapmış birtakım bürokratlar var…
CEVAP: Dünyayı ve Türkiye’yi bugünkü hale bürokratlar getirmiştir. Bir bürokrat, fen ve teknik tahsilinin ve uzmanlığının yanında sosyal kültüre sahip değilse tek kanatlıdır.
SORU: Türkiye’de hiç mi vasıflı Müslüman yok?
CEVAP: İstisnâlar kaideyi bozmaz.
SORU: Vasıflı, güçlü, üstün bir Müslüman kaç yabancı dil bilmelidir?
CEVAP: İngilizce, onun yanında başka bir Batı dili daha. Ayrıca Arapça ve Farsça. Tabiî söylemeye hacet yok, Osmanlı Türkçesi… Bu lisanları konuşmak, bunlarla meramını anlatmak yeterli olmaz. Bir lisanı iyi bilmek demek, o lisanla yazılmış olan ilmî ve kültürel metinleri okumak, anlamak demektir. Çarşı pazar veya otel resepsiyonu İngilizcesiyle bu iş olmaz. İngilizce çağımızın lingua franca’sıdır, mutlaka bilinmesi gerekir. Ortaçağ’da Latince, İslâm dünyasında Arapça gibi.
SORU:Bir reformcu, bir yenilikçi vasıflı Müslüman olabilir mi?
CEVAP: Olamaz. Reformculuğu ve yenilikçiliği onun bilgi boyutunda, kültüründe büyük ve vahim bir ârıza olduğunu gösterir. Azıcık aklı olan bir Müslüman, ilâhî İslâm dininin reforma ihtiyacı olmadığını, böyle bir şeyin Müslümanlar için gerekli olduğunu anlar, bilir ve idrak eder.
SORU: Parayı, menfaati, malı, serveti, lüksü, konforu, gösterişi, aşırı tüketimi, haddinden fazla yemeyi, zevk ü sefayı ana değerler, amaç olarak kabul eden bir kimse iyi, vasıflı, güçlü Müslüman olabilir mi?
CEVAP: Asla olamaz. Böyleleri moloz, zayıf, işe yaramaz Müslümanlardır.
SORU: Vasıflı Müslümanın değerleri, ölçüleri nelerdir?
CEVAP: İlimdir, irfandır, ahlâktır, fazilettir, hayır ve hasenat yapmaktır, zühd (dünyaya sırt çevirmek) ve takvadır, mürüvvettir. Velhasıl Kur’ân’da ve Sünnet’te bildirilen, tavsiye edilen, emredilen güzel ve mâruf şeylerdir.
SORU: Çocuğumu iyi, vasıflı, güçlü, üstün Müslüman olarak yetiştirmek istiyorum, ne yapmalıyım?
CEVAP: Böyle bir şey sadece lâfla, istemekle olmaz. Çare ve çözüm aramak, sebeplerine tevessül etmek gerekir. Bu çareleri, çözümleri, sebepleri biliyor muyuz?
SORU: Çocuğum parlak bir tahsil yapsın, ileride iyi para kazansın, zengin olsun, lüks meskenlerde yaşasın, lüks otomobillerle gezsin, en iyi yiyecekleri tıka basa yesin, 100 dolarlık gömlek, 500 dolarlık elbise giysin…
CEVAP: Bunlar dünyanın aldatıcı ve fanî oyuncaklarıdır. “Dünya bir cîfedir (leştir) ona köpekler tâlib (istekli) olur” buyurulmuştur.Be adam, Peygambere bak, Ashabına bak, Selef-i sâlihîne bak, her devirde yaşamış kâmil ve örnek Müslümanlara bak ve sende kuş kadar akıl varsa ibret al. Sen bu kafayla çocuğunu da yakarsın, kendini yaktığın gibi. Dini imanı para, mal, servet, lüks ve konfor olan kişi ne berbat kişidir! 02 Mayıs 2004