Vecizeler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 12 Ocak 2019
Çarşamba
İmkânı olduğu, eline fırsat geçtiği halde iyilik yapmamak, büyük bir kötülüktür.
* Az bir paran ve malın varsa, hiç parası ve malı olmayana veya senden daha az olana yardım et.
* Günahlarınızı bağışlatmak veya sildirmek için iyilik ve hayır yapınız.
* Daha az kötü olana “daha iyi” demeyiniz. Kötülük az olunca, iyilik haline gelmez.
* Bir toplumda adalet esas ve asıldır. Adalet varsa, hürriyetsiz çar-nâ-çar yaşanır. Adaletin olmadığı yerde hürriyetin kıymeti kalmaz.
* Başkalarının ayıp ve günahlarıyla uğraşacağına, kendi günahlarına üzül, ayıplarından utan.
* Akıllı, medenî, kültürlü insan yemekten, içmekten, giyinip kuşanmaktan kısıp kültüre, sanata yönelik masraflar yapandır.
* Nice zeki insanlar vardır ki, çok aptaldırlar.
* En küçük, önemsiz, ayrıntıya ait işleri bile çok iyi yapmalıdır.
* Mütevâzı yaşayan, ihtiyaçlarını azaltan fakir, zengindir; lüks içinde yaşayan, ihtiyaçları ve dertleri çok olan zengin, fakirdir.
* Parayı, bir âlet ve vâsıta olarak görmeyip de bir değer ve gaye olarak görenden kork.
* Dalkavuk, kendisine saygısı olmayan kimsedir.
* Dünyanın en sanatkâr ve maharetli mobilyacısı kavak ağacından güzel mobilya yapamaz. Çok iyi bir hoca ve eğitim sistemi, moloz ve kalitesiz bir çocuğu adam edemez.
* Erkeklerin kadınlaştığı, kadınların erkekleştiği bir toplum batmaya mahkumdur.
* Ülkeler, toplumlar, devletler gemiler gibi batmaz. Bin çeşit batış vardır.
* Allah için hizmet ettiğini iddia edip de bu hizmetin faturasını kullara çıkartanlar, yaratıklardan ücret isteyenler büyük münafıktır.
* Bir toplumda hırsızlık yapmamak, haram yememek fazilet (erdem) sayılıyorsa, vah o topluma!
* Bir adam çok yemin ediyorsa, bilin ki, o yalancıdır.
* Kötülükler, fenalıklar, olumsuzluklar; kötülük, fenalık ve olumsuzlukla giderilmez. Onlar iyilikle defedilir ancak.
* Kendini beğenmişler basit ve vasıfsız insanlardır.
* Kazanmasını bilip de harcamasını bilmeyen adam acınacak biridir.
* Adam vücudunu her gün yıkıyor, süsüne püsüne çok dikkat ediyor. Ruhunu, ahlâkını, aklını temizlemek ve pak kılmak için hiçbir şey yapmıyor. Bu adam temiz midir, kirli mi?
* Ekmek, peynir, zeytin, reçel, yanında çay… Bu yemeği bir ziyafet olarak kabul etmeyen ve bundan haz ve lezzet almayan bir kimse henüz adam olmamış demektir.
* Sükût bir örtüdür. Ağzını açan, üzerindeki örtüyü atmış olur.
* “İlk taşı, içinizdeki günahsız kişi atsın…” Bu sözü unutma.
* Hatâlı birini arıyorsun, bir günahkâra bakmak mı istiyorsun, ömrünü ziyan etmiş bir zavallıyı görmek mi istiyorsun, tükürülecek bir yüz mü arıyorsun?.. Aynaya bak, aynaya bak…
* Terbiyeli, faziletli, ahlâklı, görgülü bir insan bazı müsabakalara katılamaz. Meselâ sidik yarışı yapamaz.
* Herşeyini kaybedip de şerefini, haysiyetini ve inancını korumuş kimse, çok az şey kaybetmiştir.
* Tartışmada gaye, gerçeği savunmak ve karşısındakini aydınlatmaktır. Gayesi, yenmek ve benliğini tatmin etmek olan tartışmaya girme.
* Lüks ayakkabı giyenlerin düşmanı çok olur. Mâlum, düşman ayağa bakarmış…
* Zulme uğradığın için kendini teselli et. Ya zâlim sen olsaydın?
* Övgüleri hakketmek, lâkin onları asla istememek gerekir.
* En büyük mutluluk başkalarını mutlu etmektir.
* Akılcılık bir doktrindir. Akılcı, akıllı demek değildir.
* Adam büyük bir biyoloji alimi, sivrisinekgiller üzerine bin sayfalık ilmî bir araştırma yazmış. Lakin Allah’ı inkâr ediyor. Ben bu adama nasıl âlim diyeyim.
* Faydasız ilim belâ ve musibet getirir.
* Mefsedeti maslahatından (fesatlı tarafları iyi taraflarından) fazla olan iş yapılmaz.
* Ömürlerini, peşinen (önceden) kayb edilmiş bâtıl dâvalara harcayanlar ahmak ve nasipsizdir.
* Bir tasavvuf tarikatına genel dâvet yapılıyor, insanlar dine çağırılır gibi o tarikata çağırılıyorsa bilin ki, o tarikat bozuktur.
* Din ile kini birbirine karıştıranın dini elden gider.
* Din işlerinde âmil ve râsih alimlere ve fakihlere, tasavvuf işlerinde hakikî şeyhlere ve kâmil mürşidlere tâbi olmayanlar, farkında olmadan Şeytan’ı kendilerine şeyh edinmiş olurlar.
* “Nasıl olsa, umreye gider hepsini affettiririm” diye bile bile, kasıtlı olarak günah işleyen, haram yiyen, kötülük yapanlar Allah’ı kandırmaya yeltenen pisliklerdir.
* Alt tabaka, ayak takımı da Müslümandır ama İslâm onların anladığı ve anlattığı din değildir.
* En ince zevk, başkalarını mutlu kılmak ve bundan mutluluk duymaktır.
* İnsanlara güvenen aldanabilir, Allah’a güvenen aldanmaz.
* Bir toplum iki şekilde cahil bırakılabilir. Birincisi eğitmemek, okutmamak suretiyle. İkincisi, faydasız ve kötü bir eğitim sistemi ile.
* “Ben çok mütevâzıyım, ben çok alçakgönüllüyüm” diyenler sinsi kibirlilerdir.
* “Ben ihlaslıyım” demek ihlası yok eder.
* Kalabalık ve gürültü içinde de inzivaya çekilebilirsiniz. İçinize kapanarak.
* Ben filan tarikata mensubum diyen kişi tarikatlı değil, tarikatçıdır.
* Âdil olmayan kanunlarla adalet sağlanmaz. Önce kanunlar âdil olmalı.
* Baban yaşlandığında ona nasıl muamele etmiştin? Bunu iyi düşün, çünkü yaşlandığında çocukların sana aynı muameleyi yapacaklardır.
* Kendini iyi Müslüman sanan bir zamane adamına: Fazla kasılma. Eski salih Müslümanlar seni görseler, değil iyi Müslüman, Müslüman bile demezlerdi sana.
* Kolayca aldatılanlar, aldatandan daha fazla suçludur.
* Sesi çirkin bir kişinin, hoparlörü sonuna kadar açarak avaz avaz ezan okuması ezana hıyanet ve ezadır.
* Dinini, imanını, âkıbetini korumak ve kurtarmak için niçin dağlara kaçmıyorsun?
* Bir kimse ne kadar çok bilirse, o kadar çok câhildir. Kişinin bilgisini bir daire farz edersek, o daire ne kadar büyük ve geniş olursa, bilmedikleri de o kadar çoğalmış olur.
* Eşekler bile doyduktan sonra yemez. Havanlar âleminde tek istisna insandır.
* Cimri, açgözlü, hırslı arıcı; kovandaki arılar için bütün kışa yetecek miktarda bal bırakmadı ve zavallı hayvancıklar açlıktan öldü. Arıcının haberi yok, Büyük Mahkeme’de arıların hesabı kendisinden sorulacak. 14 Nisan 2005