Pazartesi

 

*Zalim olmaktansa mazlum (zulme uğramış) olmayı tercih et.

* Aldatan olmaktansa aldanan olmak yeğdir.

* Dolandırıcı olmaktansa dolandırılan ol.

* Bin kere aldatılsan da bir kere bile aldatan olma.

* Kendini günahsız sanmaktan büyük günah olamaz.

* Sana gurur, kibir, azamet veren, benliğini azdırıp kudurtan fazilet olmaz olsun.

* Allah’a iman eden sadece O’na ibadet eder; paraya, maddeye, menfaate put gibi tapan adam gizli bir müşriktir.

* İnsanın en büyük düşmanı kendi nefsidir. Kimse nefsinin şerrinden emîn olmasın.

* Hubb-i riyaset (başkanlık sevgisi ve hırsı) cinsel şehvetten üç yüz altmış derece şiddetli ve helâk edicidir.

*Devletin, halkın, ülkenin paralarını zimmetine geçiren adamlardan bu ülkeye, bu halka, bu devlete hayır gelmez.

* İhalelere fesat karıştırmakla ve emanetlere hıyanet etmekle; karı satmak arasında, suç ve günah olmak bakımından fark yoktur.

* İtle beraber oturanı pire basar, câhil ve ahmakla oturanı sıkıntı basar.

* Âlim, fâzıl, bilge, edîb kişiler susar, fayda ve zaruret olmadıkça konuşmazlar; cühelâ ve erâzili susturmak mümkün değildir.

* İnsanların çoğunluğunun delirip çıldırdığı bir zamanda gerçekten akıllı olanlara deli denir.

* Baklava böreğe şükr edip de kuru ekmeğe şükr etmeyen münâfıktır.

* Âhir zamanda üç yüz Müslüman “İslâmî hizmetler ve faaliyetler” yapmak maksadıyla bir salonda toplanmışlar. Görüşme ve konuşmalar esnasında bitişikteki camide ezan okunmuş. Üç yüz kişi içinde sadece bir genç namaza gitmiş…

* Namaz kılanlara para ödenmiş olsaydı camiler çıkış kapılarına kadar lebâleb münâfıkla dolardı.

*Kini olanın dini yoktur.

* Nefsine söz geçiremeyen, başkasına öğüt vermesin.

*Resûlullah’ın vârisi, vekili, halifesi durumunda olan büyük ulema, gerçek şeyhler, mürşid-i kâmiller halktan para toplamaz.

* Para kirlidir, kirletir.

* Evini yuva değil de mal olarak gören sapıtmıştır.

* Bir şeyhin veya mürşidin gerçek olup olmadığı mürid ve dervişlerinden belli olur.

* Hürriyete layık ve ehil olmayanlar hür olamazlar.

* Eşeğe, altın işlemeli semer vurulsa yine eşektir.

* Bu fanî ve yalancı dünyayı kendisine sahte bir cennet yapmak isteyen kişi ahmaktır.

* Okuma bildiği halde okumayana yazıklar olsun!

Yemeğe, giyim kuşama, ayakkabıya, elektririğe, ısınmaya, otomobil yakıtına, çaya kahveye para verip de; kitaba, kültüre, sanata vermeyen kişi, âile ve toplum medenî değil bedevîdir.

* Ecdadını ve tarihini tahkir eden soysuzdur.

* Çile çekmeden kemâl bulunmaz (olgun insan olunmaz.)

* Faydalı, değerli, kalıcı olmayan kitap, kitap değildir.

* Esarete layık olmayan bir toplumu kimse esir edemez.

* Bir milletin yazısı, imlâsı, lisanı ne kadar zorsa o millet o derece de güçlü, tâlimli, vasıflı, üstün olur. Japonlar gibi… Bir toplumun yazısı, imlası, lisanı ne kadar kolaysa, o derece dejenere olur.

* Şapka giymekle bir insan akıllı, medenî, çağdaş ve ileri olsaydı bütün tepeli kuşlar, ötekilerden üstün olurdu.

* Bir sahte kahramana: Edebiyatı bırak da, mal ve servet beyanı ver. Bunca parayı, malı mülkü nereden buldun, nasıl elde ettin?

* Suç ve kabahat: Başkalarında olan şey…

• Amnezi (Hafıza kaybı): 1928’den sonra basılmış kitapları okuyabiliyor, o tarihten öncekileri okuyamıyor.

* Bir feministe: Kadınlarla erkeklerin mutlak surette eşit olduğu toplum ve ülkelerde niçin orduların yarısı kadın değil, niçin kadınlarla erkekler karışık olarak futbol oynamıyor? Atletizm yarışmalarında niçin kadınlarla erkekler karışık değil? Cevap versenize!

* Medenî insanların ayak bastığı yerler güllük gülistanlık olur, güzelleşir; bedevî, barbar, câhil, yamyam insanların bastığı yerde ot bitmez.

* Yeni cami binalarını güzel ve sanatlı yapamayan bir Müslüman toplum çok kötü bir vaziyettedir.

* İhtiyaçlarını çoğaltan ıstıraplarını da çoğaltmış olur.

* Külüstür bir otomobil faziletli ve değerli bir insanı alçaltmaz; lüks ve pahalı bir otomobil alçak bir adamı yüceltmez.

* Dinsizler kadar cesur olmayan bir Müslüana dindar denilemez.

* Ekmek nimettir. Nimeti çöpe atan ve hor gören bir toplum iflâh olmaz.

* Türkiye vatanımızdır, çöplüğümüz değil. Evimizin kıyısına köşesine çöp atıyor muyuz? Vatanını kirleten vatan hâinidir.

*Din gidince veya zayıflayınca ahlak da gider veya zayıflar. İnanmıyor musunuz? Halimize bakınız.

* Dünyayı, insanlığı, gelecek nesillerin hayatını ve huzurunu bozan bir medeniyet hastadır, insanî bir medeniyet değildir.

* Sadece kuru bir hürriyet işe yaramaz. Önce adalet lazımdır.

* Bir İslâm toplumunda her Müslüman Kur’ân’ı kendi kafasına, re’yine, hevâsına göre yorumlarsa o toplumda kargaşa çıkar.

* Fazla tüketen, fazla yiyen, ihtiyaç sınırlarını çiğneyenler başkalarının haklarını yemiş olurlar.

* Fakir, muhtaç, işsiz ve aşsız Müslümanların zekât haklarına göz diken, zekâtları haksız yere toplayanlar Allah’ın gazabından korksunlar.

* Müslümanları aldatan, Müslümanları oyalayan, Müslümanları afyonlayan, Müslümanları kaz gibi yolan, inek gibi sağan, Müslümanları çıkmaz sokaklara sokan din sömürücüleri bizden değildir.

* Hakikî âlim ve hakikî şeyh bu ümmete büyük bir nimettir. Sahteleri ise belâ ve musibettir.

* Allah’a ibadet eden ücretini Allah’tan ister; yaratan için din hizmeti yapan yaratıklardan ücret istemez.

* Fakülteyi bitireli yirmi sene olmuş, bu yirmi uzun yıl içinde yirmi adet değerli ve faydalı kitap okumamış. Bu adam, yirmi sene önce başladığı yerde otlamaya devam eden bir inek gibidir. Üniversite mezunu inek!

* İnsan sofrada ne kadar tıkınırsa, hêlada o kadar ıkınır.

* İslâm çok yükseklerde… Müslümanlar çok aşağıda kalmışlar.

*Erkekleri karıya, karıları erkeğe benzeyen Müslüman bir toplum selâmet bulmaz.

* Bir toplumda para en büyük değer haline gelince, oradaki insanlar birbirinin kurdu olurlar.

* İyileşme istidadı olmayan hasta iyileşmez, kendini islah etmek için çalışmayan toplum islah olup kurtulmaz.

* Bir vejetaryene (etyemeze): Hayvanların canı var diyorsun. Peki bitkilerin, sebzelerin, yeşilliğin canı yok mu sanıyorsun?

* Bir gence: Ben doktor, mühendis, bilgisayar uzmanı, işletmeci olacağım deyip duruyorsun. Önce adam olmaya çalış, adam olamazsan ne doktorluğunun kıymeti olur, ne mühendisliğinin.

* Tesettür sadece başını örtmek değildir. Erkeklerin şehevî bakışlarını ve dikkatlerini celbeden bir kıyafet, başörtülü de olsa tesettür değildir.

* Kemal sahipleri ben demezler, biz derler.

*Kaybettiği vatan parçalarına ağlayıp üzülmeyen bir millet elde kalan vatanını da kaybeder.

* Kendi milletinin, devletinin, ümmetinin malını gasb eden kişi mücâhid değil, mütecâhid (mücâhid taslağı) bir hayduttur.

* Çirkinler meclisine giden güzel, yüzüne kara sürüp de gitsin. 21 Aralık 2004