Yahudi Partisi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 14 Şubat 2019
PerşembeBugünkü şekilleriyle ve görünüşleriyle değil ama Osmanlı devletinde de partiler vardı.Kanunî Sultan Süleyman ve onu takip eden padişahlar zamanında ülkenin en büyük iki partisi; Yahudi Partisi ile İslâm Partisi idi. Bundan dört asır önce Yahudi Partisi’nin başında Yasef Nassi bulunuyordu, padişah üzerinde büyük nüfuzu vardı. İslâm Partisi’nin başı ise Sokollu Mehmed Paşa idi.
Bugün de Türkiye’de bu iki parti, varlıklarını ve tesirlerini sürdürüyor. Şimdiki Yahudi Partisi Sabataycılardır ve itiraf etmek gerekir ki, onlar çoğunluğu teşkil eden Müslümanlardan çok daha kuvvetli, tesirli ve üstündür.
Sabataycıları ve Sabataycılığı bilmeden, anlamadan yakın tarihimizi anlamak, açıklamak, sırlarını çözmek mümkün değildir.
Bir özel sohbet esnasında Profesör Yalçın Küçük şöyle dedi:
-Sabataycıları deşifre etmek için üç şeye bakarım. Birincisi, isim-bilim ile neticeye varırım. İkincisi, üst seviyedeki bir adam rant yiyorsa ve bulunduğu makam ve mevkiye layık ve ehil olmadığı halde getirilmişse büyük ihtimalle o bir Sabataycıdır.
Atatürk bir takım ünlü Sabataycıları astırtmıştır. Maliye Nâzırı Cavit, Dr.Nâzım gibi.
Yarım asır önce tarihimizde büyük rol oynamış birtakım politikacılar da Sabataisttir. İsimlerini vermek istemiyorum, şiddetli tepkilere yol açmak istemem.
Sabataycılar sadece İstanbul ve İzmir’de değildir. Ülkemizde Dönme köyleri bile vardır. Meselâ Doğu Karadeniz vilâyetlerimizden birindeki bir köy onların köyüdür.
Yalçın Küçük’ün “Şebeke-Network” adlı yeni çıkan kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Gizlenen gerçekleri, birtakım sosyal, siyasî, kültürel sırları öğrenmek istemek, araştırmak suç değildir, ayıp değildir. Sabataycılık Genelkurmay’ın gizli haritaları ve belgeleri değil ki, araştıran, açığa çıkartan, inceleyen kişiler suç işlemiş olsun.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bağımsız hareket etmesi Sabataycı lobiyi son derece rahatsız etmiştir. Bundan sonra devlet başkanlığına bir Sabataycıyı getirerek Türkiye’yi daha rahat idare etmek istiyorlar.
Devlet başkanlığına aday Sabataycılar kimlerdir? İsim vermeyeceğim. Bunların içinde bir de kadın bulunduğunu söylemekle yetiniyorum.
Sabataycılar üniversitelerde en fazla ceza hukuku kürsülerine önem verirler ve buralara kendi çocuklarını yerleştirirler. Bir zamanların ünlü cezacısı Sahir Erman hem Farmason, hem de Sabataycı idi.
Yakın tarihte bütün İslâm mezarlıkları ihmal edildi, çoğu düzlendi, yapılaşmaya açıldı, kimisi park yapıldı. Sadece İstanbul’da Üsküdar Bülbülderesi Dönme mezarlığı korundu.
Sabataycılar sinema işlerine çok önem vermişler ve bu konuda ülke çapında hakimiyet ve tekel kurmuşlardır. Basın, televizyon sahasında da güçlü ve üstündürler.
Ülkemizde, Yahudiliğin başka bir kolu olan Karayim cemaati de hayli kadrolaşmıştır.
Eskiden Yahudiler Salamon, Nesim, Moiz, Avram gibi isimler alıyordu. Son yıllarda Türk ve Müslüman isimleri almaya başlamışlardır. Prof. Yalçın Küçük isim-bilim ile Türk ve Müslüman adı taşıyan nice Sabataycı ve Yahudiyi çözmeye muvaffak olmuştur. Bu gibi ilmî ve kültürel çalışmalar antisemitizm olarak vasıflandırılamaz.
Yahudilikte Kohen ismi vardır. Bazı Türkiye Yahudileri Kaan, Kağan gibi isimler arkasına gizlenmişlerdir. Kohen ismi, Rusya’da da Kagan şekline dönüşmüştür.
Ülkemizde bin çeşit fikre, ideolojiye, doktrine, cemaate mensup kişiler Atatürkçü görünüyor, Atatürk’ü âlet ediyorlar. Sağcı, solcu, milliyetçi, Türkçü, şucu bucu, Mason, Nazımcı, herkes Atatürkçü… Bu furya içinde Sabataycılar ve Yahudiler de Atatürkçü görünüyor, Atatürk ismini kalkan olarak kullanıyor.
Uluslararası siyonist bir teşkilat bütün dünya Yahudilerinden İsrail için vergi toplamaktadır. Bu teşkilat Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. Üzeyir Garih’in, İsrail vergisini ödemediği ve teşkilata kafa tuttuğu için öldürüldüğüne dair yaygın rivayetler vardır. Türkiye’nin menfaatlerini korumakla mükellef olan bazıları başörtüsü savaşından başlarını kaşıyamadıkları için bu gibi meselelere eğilecek zaman bulamıyorlar.
Türkiye’de birtakım İslâmî teşekküller, medya organları, şahsiyetler Washington-Tel Aviv çizgisindeki yerlerini almışlardır. Sabataycıların ve Yahudilerin Müslümanlar arasına sızmaları ve onları yönlendirmeleri yeni değildir. Şeyh Bedreddin zamanında isyanlar çıkartan, devletin başına bir sürü gaile açan Torlak Kemal, Yahudi idi.
Bazı meşhur kimselerin evlilikleri yürümüyor. Sabataycı erkekler Müslüman veya Hıristiyan bir kadın aldıkları zaman cemaatin büyük tepkisini çekiyor ve kısa zamanda evlilikleri bozuluyor.
Bazı Sabataycılar, kökenlerini ve kimliklerini gizlemek için isim ve soyadı değişikliği yapıyor. Araştırılırsa bunların içyüzü ortaya çıkacaktır.
Türkiye bugünkü perişan ve berbat hale nasıl geldi, getirildi? Batış ve bitişte Sabataycıların rolü var mıdır, varsa ne kadardır? Bu sorulara ben cevap vermeyeceğim.
Yalçın Küçük, “Tekelistan” adlı kitabının üçüncü baskısını yapıyor. İlaveli olarak. Henüz okumadıysanız bu yeni baskıyı almanızı tavsiye ediyorum.
Bir halkı ve ülkeyi sömürmek isteyenler en fazla cahillikten yararlanıyor. Bizdeki eğitim sistemi ve üniversiteler genellikle yeni nesilleri cahil yetiştiriyor. Dış düşmanlarımız, güçlenmesinden korktukları Türkleri cahillikle terbiye ediyor. Okur yazar Türkler yazılı-edebî lisanlarını bilmiyor, tarihlerini bilmiyor, kimliklerini gereği gibi korumuyor. Hariçteki düşmanlarımız ve onların içimizdeki yardakçıları böyle olmasını istiyor. 15 Mart 2002