Pazar

 

SORU: Irak’a karşı yapılacak saldırı savaşını bütün Yahudiler istiyor mu?

CEVAP: Böyle bir savaşa, İsrail içindeki ve dıyosporadaki nice aklı başında Yahudi karşı çıkmaktadır. Bu konuda konuşuyorlar, yazıyorlar, uyarıyorlar. Bütün Yahudiler siyonist değildir. Siyonizme karşı olan Yahudiler, bu ırkçı ideolojinin en sonunda Yahudilere büyük bir felâket getireceğini beyan ediyor.

SORU: Amerikan aydınları ve halkı bütünüyle savaş taraftarı mıdır?

CEVAP: Amerika’da da büyük bir savaş karşıtı grup vardır. Bu savaş, Amerika’nın değil, siyonistlerin ve bir grup mutaassıp (bağnaz) Protestanların savaşıdır. Sovyetler Birliği Afganistan’a aldırarak büyük bir tarihî hatâ yapmış ve sonunda batmıştı. Amerika da Irak’a ve diğer bazı İslâm ülkelerine saldırmak suretiyle kendi sonunu hazırlamış olacaktır.

SORU: ABD Irak’ı yenebilir ve o İslâm ülkesini işgal edebilir mi?

CEVAP: Yenebilir ve bir müddet askerî işgali altında tutabilir ama sonunda bunun faturasını ödemek zorunda kalacaktır. Birinci fatura: Bir buçuk milyar nüfuslu geniş İslâm âleminde Amerika’ya karşı büyük bir düşmanlık, kin, nefret oluşacaktır. İkinci fatura: Birçok İslâm ülkesinde anti-Amerikan radikal rejimler iktidara geçecektir. Üçüncüsü: Amerika’nın barış, insan hakları, demokrasi, eşitlik, adalet gibi değerlere inanmadığı, bunları sadece kendisi, Yahudiler ve bazı müttefikleri için geçerli saydığı iyice anlaşılacak ve süper güç olarak insanlık katında bütün güvenini ve itibarını yitirecektir.

SORU: Amerika bu savaşta başarılı olamaz mı?

CEVAP: Başlangıçta başarılı olmuş gibi görünür, sonunda ise başarısızlığa uğrar. Vietnam macerasını unutmayalım. Oraya 600 bin asker yollamış, dünyanın en ağır silâhlarını kullanmış, yüz milyarlarca dolar harcamış ve sonunda rezil ve perişan bir şekilde kaçmak zorunda kalmıştı. Elli binden fazla da ölü vererek…

SORU: Amerika Türkiye’nin bugünkü sınırlarını garanti ediyor mu?

CEVAP: Amerika Türkiye’nin Misak-ı Millî sınırlarını hiçbir zaman resmen tasdik etmemiştir. Etmiş olsaydı, 1923’te ve onu takip eden yıllarda Lozan andlaşmasını devlet olarak imzalamış, tasdik etmiş olurdu. Evet, ABDLozan andlaşmasını imzalamamıştır. Lozan nedir? Bugünkü Türkiye’nin uluslararası meşruiyet belgesidir. 1920’li yıllarda ABD’deki Türkiye dostları bir lobi kurmuşlar, Amerika’nın Lozan’ı imzalaması için faaliyete girişmişler, bu konuda bir mavi kitap çıkartmışlar fakat Amerikan devleti yine de diretmiş ve imzalamamıştır.

SORU: Niçin?

CEVAP: ABD Hıristiyan bir ülkedir. Türkiye hakkında Ermeni tezlerini benimsemektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ve İslâm hilâfetinin çöküşünde en büyük rolü, dolaylı olarak Amerikan misyoner mektepleri oynamışır.

SORU: ABDinsan haklarına saygılı, riayetkâr ve bağlı mıdır?

CEVAP: Kendi ülkesi ve kendi halkı için evet, öteki insanlar için hayır. Amerika, Afganistan’da yakaladığı esirleri Küba’daki Guantanamo askerî üssüne getirmiştir ve bir yıldan fazla bir zamandan beri, o zavallıları, medenî insanların hayvanlara bile tanımış olduğu haklardan mahrum olarak feci şartlar içinde esir tutmaktadır. Cenevre sözleşmelerine göre, savaş esirlerinin birtakım hakları vardır. Amerika, Guantanamo’daki Müslüman esirlere bu hakları tanımıyor. Âdil mahkemelerde yargılamalarına imkân vermiyor. Ailelerinin gelip onları görmesine izin vermiyor. ABDordusu, müttefiklerinin yardımlarıyla Irak’ı işgal ettiği takdirde milyonlarca Müslümana böyle muamele edecektir.

SORU: Ortadoğu’da barış için en büyük tehlike Irak mıdır?

CEVAP: Hayır, Irak değil İsrail’dir. Çünkü İsrail’de nükleer, kimyevî, biyolojik silâhlar vardır. İsrail Filistin halkına kan kusturmaktadır. İsrail; Nil’den Fırat’a kadar olan bölgede “Büyük İsrail”i kurmak istemektedir. İsrail şimdiye kadar onlarca Birleşmiş Milletler kararını hiçe saymıştır.

SORU: Türkiye’deki birtakım İslâmcıların yaklaşan savaşta koyu ABD taraftarı kesilmesine ne dersiniz?

CEVAP: Bazıİslâmcılar senelerce önce ABD’li Yahudilerle gizli gizli konuşmaya başlamışlar ve onlara birtakım sözler, vaadler, ödünler vermişlerdir. Ortada zabıtlar (tutanaklar), kesin belgeler ve şahitler yoktur ama medyaya sızmış bilgiler, emareler, karineler mevcuttur. Evet birtakım İslâmcılar kendi şahsî ikbal, emel ve menfaatleri uğrunda Amerikancılık yapmaktadır. Onların bu Amerikancılığının Türkiye’ye yararlı ve hayırlı olacağını sanmıyorum.

SORU: “Türkiye savaşa girmeyecektir. Amerika’ya da herhangi bir söz verilmemiştir. Mesele henüz Millet Meclisi’ne intikal etmemiştir…” gibisinden beyanlarda bulunuluyor…

CEVAP: Amerikalılar nice limanlarımıza ve havaalanlarımıza girmiş, el koymuş ve faaliyete geçmiştir. Gazetelerde, İskenderun limanına yanaşmış ve karaya ağır silâhlar çıkartan Amerika gemilerinin resimleri basıldı. Amerikan askerlerinin, içleri cihazlarla dolu ciplerle Silopi’den KuzeyIrak’a geçtiği de biliniyor. Bunlar ne demektir?Bir yandan halkı ve kamuoyunu yatıştırak için bu sözler söylenirken öte yandan Amerikalılar fiilen işe başlamış bulunuyor.

SORU: Yaklaşan savaşın teolojik boyutları hakkında ne dersiniz?

CEVAP: Bu savaş asıl büyük Kıyamet’i getirmese bile, küçük bir kıyamete sebebiyet verecektir. Büyük sayıda insanın ölmesi, çok kan dökülmesi, şehirlerin yıkılması, milyonlarca insanın evsiz barksız aç bîilaç sürünmesi ve ölmesi, barajların kasden çökertilmesi, petrol kuyularının ateşe verilmesi; nükleer, biyolojik, kimyevî silâhların kullanılması; büyük vahşetler ve canavarlıklar yapılması hatıra gelmektedir. İş, sonunda kutsal kitaplarda yazılı Armageddon kıtaline kadar varabilir. Hıristiyanların dördüncü İncilinde (Yuhanna İncili) Kıyamet’in Dört Atlısı’ndan bahsedilir. Başkan Bush ve hempaları, Şaron ve etrafı, Avrupa’daki savaş çığırtkanları bütün dünyayı yakacak, on milyonlarca insanın ölümüne, yeryüzünün harap olmasına yol açacak bir yangını kundaklamaya çalışıyor. İdarecileri basiretli ve hikmetli davranmadıkları takdirde Türkiye de bu yangından nasibini alacaktır.

Bir Tenkit

Halid Şener isimli zattan aldığım tenkit ve azarlama mesajını, hiçbir yerini değiştirmeden aynen yayınlıyorum: “İslâm adına, dâvâmız adına neler yaptınız?” sorusuna şu cevabı vererim: Büyük bir hizmetimin geçtiğini iddia etmem. Mütevâzi ve nâçiz bir insanım; büyüklükle, büyük hizmetlerle, tekebbür ile ilgim yoktur. Mümkün olursa bu suali muhterem Fethullah Gülen hocaefediye sorunuz, onun vereceği cevaba razıyım. Halid Şener beye selâm ve hürmetlerimi sunuyorum.

M.Ş.E.

SAYIN EYGI BEYEFENDI

SIZLER GIBI ILM-I ENANIYETIN ZIRVESINDE KI SAHISLARDAN TURKIYE VE TOPYEKUN ALEM-I ISLAM COK CEKTI VE CEKMEYE DE DEVAM EDIYOR. HATTA DENEBILIR KI DUNYA DA CEKIYOR.

KITAPLARINIZDA V EYAZILARINIZDA TEMCID PILAVI GIBI AYNI YAZILARI YAZMANIZI BIR TURLU ANLAYABILMIŞ DEGILIM.

MUHTEREM FETHULLAH GULEN HOCAEFENDIDEN NE ISTDIGINIZI VE O ZATI HANGI AKİLLA KRITER ETTIGINIZI DE ANLAYABILMIŞ DEGILIM.

ACABA SIZE SORSAM ILERLEMIS YASINIZA RAGMEN ISLAM ADINA DAVAMIZ ADINA NELER YAPTINIZ, BU DINE SAMIMIYETLE, DUNYANIN DORT BIR TARAFINDA ALLAH VE RESULUNU ANLATAN INSANLARIN GIYBET VE TENKIDINI YAPMAKTAN BASKA NELER YAPTINIZ ACABA.

ASLINDA BU YAZILARINIZLA SIZDEN SUPHELENMEMEK MUMKUN DEGIL, SIZE YAZACAK DAHA COK SEYLER VAR AMA BIR CUMLE ILE SIMDILIK IKTIFA EDEYIM.

KUCUK BEYINLER BUYUK HAKIKATLERI ANLAMADILAR VEE O ANLAMAMA ICERISINDE BOGULUP GITTILER.

RABBIM GOZUNUZU VE GONLONUZU ACSIN, VICDANINIZA GERCEKLERI DUYURSUN, SIZI HAKIKATE DOYURSUN. Halid Sener 24 Şubat 2003