Salı

 

Bu yazımda anlatacaklarım, ileride yapılacak ve olacak şeyler değildir, çoktan yapılmaya başlanmıştır, çalışmalar hızla devam etmektedir. Yangın bütün şiddetiyle sürüyor, lakin alevleri ve dumanı henüz görülmemektedir, alttan için için yanıp tutuşmaktadır. Bu pek kısa girizgâhtan sonra şimdi sadede gelelim:

Pontus bölgesine rum nüfusu getirmek istiyorlar

Samsun’dan Hopa’ya kadar olan Doğu Karadeniz Bölgemizi, Türkler tarafından zorla, barbarca metod ve fetihlerle sahiplenilmiş kendi toprakları olarak kabul ediyorlar ve bu bölgeyi yüzde yüz olmasa bile Rumlaştırmak istiyorlar. Yunanistan’da ve dünya üzerinde Pontus için çalışan onlarca dernek, enstitü, vakıf, kuruluş bulunmaktadır. Birkaç yüz Türk çocuğuna burs vermişler, Yunanistan’da tahsil yaptırtmaktadırlar, onları tekrar Hıristiyanlığa ve Rumluğa döndürmek istemektedirler.Bilhassa o bölgedeki hâlâ Rumca ve Ermenice konuşan bir kısım halk üzerinde durmaktadırlar.Yerli halktan bazı taraftarlar elde etmişlerdir.Bu maksatla büyük paralar harcamaktadırlar. Yayınladıkları kitaplarda o bölgede iki dinli (Dıştan Müslüman, içten Ortodoks Rum) Türkiyeliler olduğunu iddia etmektedirler. Yunanistan’da Pontus ile ilgili kitapların sayısı binlercedir.

Doğu sınırımızda ermeni nüfuzuna ve göçüne açık bir bölge meydana getirmek istiyorlar

Ermenistan’ın Türkiye topraklarının bir bölümü üzerinde istekleri vardır. Karabağ konusunda Azerilerle Ermeniler arasında bundan birkaç yıl evvel yurt haricinde yapılan gizli bir toplantıda Türkiye arabulucu olarak bulunuyordu. Ermenistan bu toplantıda resmen Ani harabelerinin kendisine verilmesini istemiştir. Bunun üzerine müzakereler kesilmiştir. O zaman iktidarda Ecevit vardı, nisbeten milliyetçi idi… Ermeniler, Rum megali ideacıları ve Kürt ayrılık hareketi ile işbirliği yapmaktadır. Anadolu’nun doğusunun ve güneydoğusunun bazı bölgeleri, ileride buralara Ermeni nüfusu yerleştirmek için planlı, kasıtlı bir şekilde boşaltılmaktadır. Ermeniler, birinci dünya savaşı esnasında kaybolan Ermeniler için Türkiye’den yüklü bir tazminat talep etmektedir.

İstanbul türklerden alınmak, uluslararası serbest şehir haline getirilmek isteniyor

Rumlar ve Yunanistan, İstanbul üzerindeki millî emellerinden bir an bile vaz geçmemişlerdir. Şu anda Yunanlılar İstanbul’un Fener bölgesinden mülk satın almaktadır. Bilindiği gibi burası yakın tarihlere kadar birRum mahallesi idi. Rumlar Ayasofya’nın ve şu anda cami olarak kullanılan eski kiliselerin kendilerine iade edilmesini istemektedir. Ayasofya’nın tekrar kilise yapılması için bir milyonluk bir imza kampanyası açılmıştır. İstanbul tehlikededir. Çelik Gülersoy’un vaktiyle Mine Kırıkkanat’a söylemiş olduğu şu cümleyi bir an bile hatırımızdan çıkartmayalım: “Mine hanım, gelecekler ve İstanbul’u bizden alacaklar…” (Radikal gazetesi… İnternet’te “Mine Kırıkkanat Çelik Gülersoy” isimlerinden yazıyı bulup okuyabilirsiniz.)

Türkiye’yi hıristiyan yapmak istiyorlar

ABD Başkanı Bush’un da aralarında bulunduğu agresif, fanatik, militan Evangelistler birkaç yıldan beri hummalı bir faaliyet içindedir. Bunlar İslâm dinini bir terör hareketi, Hazret-i Muhammed’i hâşâ terörist olarak görmektedirler. Yeryüzünden, bu arada Türkiye’den İslâm’ı kazımaya ahd ve peyman etmişlerdir. Bu agresif misyonerlerden ılımlı Hıristiyanlar (Katolikler ve saire) de şikayetçidir. Türkiye’de birtakım partiler, güçler, kuvvetli şahsiyetler bunlara destek vermekte, yaptıklarına göz yummaktadır. Agresif misyonerler, yurdumuzda her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır.

Ülkemizdeki yoğun ve genel kokuşma dış düşmanlarımız tarafından desteklenmekte, teşvik edilmektedir

Onların gayesi ülkemizi parçalamak, en az üç kısma ayırmaktır. İleride bu üç kısımdan sadece birini, Pembeler tarafından idare ve kontrol edilen batı kısmını AB’ye alacaklardır. Dış düşmanlarımız hedeflerine ulaşmak, Türkiye’yi çökertmek için kokuşmanın, hırsızlığın ne büyük bir güç ve alet olduğunu biliyorlar. “Bizimle işbirliği yapınız, bizim emellerimize hizmet ediniz, biz de sizin kendi ülkenizi soymanıza ses çıkartmayacağız…”

Türkiyeyi bir israil sömürgesi haline getirmek istiyorlar

Bu konuda hayli yol almışlardır. Yahudi iş adamları ülkemizin çeşitli bölgelerinde büyük yatırımlar yapmaktadır. Ofer ile yapılan gizli ve açık müzakereleri herkes öğrendi. Siyonistler bilhasa GAP bölgesiyle ilgilenmektedir. İsrail’in yaşaması, güçlenmesi, ayakta durması için Türkiye’nin desteği mutlaka şarttır. Borç içinde kıvranan, borçlarının faizlerini ödemekte zorlanan ülkemiz İsrail’e, uçak ve tank tamiri gibi bahanelerle şimdiye kadar milyarlarca dolar ödeme yapmıştır. Müslüman veya İslâmcı görünen bazı pragmatistler ve arivistler Siyonistlerle kader birliği yapmıştır.

Türkiye’nin milli ahlâkını çökertmek istiyorlar

Ülkemizin ve halkımızın ahlâkî değerleri batılılarınkilere uymaz ve benzemez. Batıda zina serbest bırakılabilir, enseste (anne baba ve çocuklar arasındaki cinsel ilişkiler) ses çıkarılmaz, cinsel sapıklıklar hoşgörülür ama bizde bunlar olamaz. Avrupalılar bu konularda bize baskı yapmakta, bunlar olmazsa AB’ye giremezsiniz tehdidini savurmaktadır. İktidar bu baskılar karşısında Homoseksüeller ve Seviciler derneğinin hukuka ve ahlâka uygun olduğunu kabul ederek Avrupalılara başeğmiştir.

Sanayiimizi çökertmek istiyorlar

Türkiye’yi bir sömürge, bir pazar haline getirmek, halkımızı bu pazarın ucuz işçileri veya köleleri durumuna düşürmek isteyen zihniyet ziraatimizi, hayvancılığımızı çökertmiştir. Gümrükler sıfırlandıktan sonra sanayiimizin bir kısmı büsbütün çökecektir. Bir kısım sanayiimizi yaşatacaklardır. Bir tek şartla: Sermaye kendilerinden olacak, kârın arslan payını onlar alacaktır. Şu anda ülkemizin buğdayının, pirincinin, etinin, yemeklik yağının bir kısmı dışarıdan gelmektedir. Halbuki ülkemiz bu ihtiyaç maddelerinin tamamını üretecek kapasitededir. IMF, şeker pancarı ekimini kısıtlamış, şeker sanayiimiz darbelenmiştir.

Evrensel ve temel insan haklarını müslüman çoğunluk için tanımak istemiyorlar

Kürt milliyetçiliğini ve ayrılıkçı hareketleri destekliyorlar ama çoğunluğu teşkil eden Sünnilerin din, inanç, inandığı gibi yaşamak hak ve hürriyetlerini desteklemiyorlar. Müslümanların “Dinî dernek kurma yasağına” maruz bulunduğunu hiç dile getirmiyorlar. Türkiye’de gerçek bir laiklik olmadığını çok iyi bildikleri halde “Türkiye laikliğine” övgüler düzüyorlar ve bunu bütün İslâm dünyası için çok güzel bir örnek ve model olarak gösteriyorlar. “Zinayı bir suç olarak kabul etmeyeceksiniz ve ona ceza vermeyeceksiniz. Homoseksüellerin ve Sevicilerin temel hak ve hürriyetlerini tanıyacaksınız, Heybeliada’daki Rum rühban okulunu açacaksınız” diyorlar, bu konularda ağır baskılar yapıyorlar ama hiçbir zaman “Müslümanlara dernek kurmak hakkı vereceksiniz, kapalı tutulan tarikatların ve tekkelerin tekrar açılmasına izin vereceksiniz, Müslümaların dinî hizmetlerini devlet baskısından ve tekelinden kurtaracaksınız, Müslüman cemaate din hürriyeti ve özerklik vereceksiniz, Müslümanların kılık kıyafet, tesettür, yazı ve alfabe gibi kültürel ve sosyal konularda Avrupa standartları seviyesinde serbestliğe sahip olmasına imkân tanıyacaksınız…” gibi sözler ve teklifler onlardan hiç duyulmamıştır.

Emellerine ulaşmak için kürt hareketini kurdurtmuşlar ve teşvik etmişlerdir

Ayrılıkçı ve terörist Kürt hareketinin arkasında İsrail, misyonerlik, Haçlılık, emperyalizm ve vahşi kapitalizm bulunmaktadır. ASALA’nın faaliyetlerini durdurmuşlar, onun yerine PKK’yı sahneye koymuşlardır. İsrail’in ve Batı’nın destekleri olmasaydı PKK kesinlikle ayakta kalamazdı. Kürtleri kullanıyorlar. Vaktiyle 19’uncu asrın son çeyreğinde ve yirminci asrın başlarında ayrılıkçı ve terörist Ermeni komitaların destekledikleri gibi. Vaktiyle Ermeniler onların tuzağına düşmüş ve büyük zarara uğramışlardı. Şimdi aynı oyun Kürtlere oynanmaktadır. Bilhassa Irak’ta ileride Kürtler büyük zarar ve ziyanla karşılaşacaktır.

Siyonistler, Haçlılar, emperyalistler, sömürücüler emellerine ulaşmak için ülkemizdeki bazı arivist İslâmcıları kullanmaktadır. Bu arivistler maddî menfaat ve şahsî ve nefsanî nüfuz karşılığında devletimizi sarsmak, ülkemizi parçalayıp bölmek, halkımızı birbirine düşürmek isteyen dış güçlerle ittifak halindedir. 26 Ekim 2005