Çirkin, sanatsız, orantısız, altın oransız, upuzun bol şerefeli minareli cami binası yapılmasına izin verilmemelidir.

Büyük, orta, küçük bütün camiler mimarlık ve sanat bakımından güzel olmalıdır.

Cami projeleri sanattan anlayan uzman mimarlara yaptırılmalıdır.

Camilerin dışı da içi de güzel ve sanatlı olmalıdır.

Kültürü ve sanat boyutu yetersiz kişiler kendi akıllarına göre rastgele cami yaptıramamalıdır. Devlet bu konuda kanun ve tüzük çıkartmalıdır.

* * *

Cami imamlığı, para karşılığında namaz kıldırma memurluğu statüsünden çıkartılmalıdır.

Cami bahçe ve avlularındaki bütün

WC ilânları

ve reklamları kaldırılmalıdır.

Çirkin mezar yapımına izin verilmemelidir.

Devlet ve belediyeler güzel mezar projeleri hazırlamalı, vatandaş vefat etmiş yakınına bu projelerden birini seçerek mezar yaptırmalıdır.

Devlet hiçbir vatandaşın ve kurumun güzel olmayan bina yapmasına izin vermemelidir.

Güzellik göreceli bir kavramdır ama bunun ortak ölçütleri bulunmalı, yeni yapılacak binaların hepsi, şöyle veya böyle güzel olmalıdır.

Zaruret olmadıkça yeşil alanlar, ormanlar, ekolojik düzen yok edilmemelidir. Gözü para hırsıyla dönmüş rant eşkıyasının ihtirasları ve azgınlıkları engellenmelidir.

İstanbul , dünyanın bütün medenî şehirleri gibi yemyeşil, parklar ormanlar korular yapay göller havuzlar ile dopdolu; yaşanabilir, nefes alınabilir bir şehir haline getirilmelidir.

Tarım arazilerine inşaat yapılmasına izin verilmemelidir. Zeytin ağaçları kesilmemelidir.

Türkiyenin

ekilebilir bütün arazisinde ziraat

yapılmalıdır.

Türkiye buğdayını dışarıdan ithal eden ülkeler listesinden çıkartılıp,,

buğday ihraç eden bir ülke haline getirilmelidir.

* * *

Hayvancılık geliştirilmeli, dışarıdan et ve hayvan ithal edilmemeli,

aksine dışarıya et satılmalıdır.

Arıcılığa doğruluk, dürüstlük, ahlâk getirilmeli;

şekerli veya glikozlu sahte bal yapanlar çok ağır cezalara çarptırılmalıdır.

Çiçekçilik ve fidancılıkta Hollanda, İsrail, Venezuela, Kenya ile yarışılmalı, onların önüne geçilmelidir.

Küçük işletmeler, küçük ticaretler, küçük atölyeler teşvik edilmeli, en az yüz bin evde küçük de olsa üretim yapılmalıdır. Bunlardan çok az vergi alınmalıdır. Bazısından hiç alınmamalıdır.

Gençlik ve halka tüketici değil, üretici zihniyeti aşılanmalıdır. Yediden yetmişe bütün vatandaşlara

şahsî girişim zihniyeti

kazandırılmalıdır.

* * *

İsraf ekonomisi bir intihar ekonomisidir. Lüksten, israftan, aşırı tüketimden, aşırı konfordan; kanaate, ölçülü makul sağlıklı bir hayat tarzına dönülmelidir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü

gibi bütün Müslüman halka şâmil bir

ZEKAT SAINDIĞI kurulmalı

ve

zekatlar dinî kurallara uygun olarak dağıtılarak sosyal adalet sağlanmalıdır.

Zekat Sandığı kurumunda

yolsuzluk yapan namussuzlar idam edilmelidir.

Lüks mesken çılgınlığına son verilmelidir.

Lüks meskenlerden aşırı miktarda vergi alınmalıdır.

Milyonlarca

lüks ve israflı otomobil satılmalı, paranın yarısı ile daha ucuz bir otomobil alınmalı,

kalan yarısı ile

bir iş ve ticaret yapılmalı,

istihdam sağlanmalıdır.

* * *

Büyük ölçüde yolsuzluk yapanlar, rüşvet alanlar âdil şekilde muhakeme edilip

asılmalıdır.

Haram servetlere izin verilmemelidir.

Nereden buldun kanunu

çıkartılmalı, servetlerin hesabı sorulmalıdır.

Büyük Millet Meclisi lokantası

Türkiyenin en lezzetli ve ucuz lokantası olmaktan çıkartılmalı, milletvekillerine kışladan gelen asker karavanası yedirilmelidir.

(Beğenmeyen vekil olmasın!)

Devlette belediyelerde kurumlarda lüks otomobil, lüks konaklama tesislerine son verilmelidir.

Haram kazançlara, haram yemeye, haram servetlere karşı topyekun amansız bir ölüm kalım savaşı açılmalıdır.

Bir spor etiği hazırlanmalı

ve

futbol şikelerine, sporun mafyalaşmasına, astronomik transfer ücretleri ödenmesine, bin türlü rezalete alavere dalavereye ahlâksızlığa pisliğe son verilmelidir.

Tıp ve tedavi sahasındaki

ilaç mafyası çökertilmelidir.

Yabancı ülkelere ihraç edilen, onların gümrük kapılarından geri çevrilen bazı meyve ve sebzelerin halkımıza yedirilmesi önlenmelidir.

* * *

Hastahanelere müracaat eden herkesin,

lüzum ve ihtiyaç olmadığı halde MR cihazına sokulması, bir sürü tahlil yaptırılması önlenmelidir.

Her gün dört-beş milyon ekmeğin çöpe atılıp ziyan edilmesine son verilmelidir.

Devletin resmî

“vesikalarıyla”

KDV’li yasal korumalı

seks köleliğine son verilmelidir.

* * *

Camilerde makbuzsuz para toplanması önlenmelidir.

Din ve mukaddesat sömürüsüne kesin son verilmeli, sömürücü alçakların çanlarına ot tıkanmalıdır.

Can mal ırz namus nesep din hürriyeti ve güvenliği sağlanmalıdır.

Tasavvuf tarikatları tekrar açılmalı ve ehliyetli bir Meclis-i Meşayih tarafından sıkı şekilde kontrol edilmeli; hiç bir şarlatan ve soytarının sözde tasavvuf hizmeti yapmasına izin verilmemelidir.

Din ve tasavvuf alet edilerek vatandaşlardan para sızdırılmamalıdır.

Dinî tarikatlar, cemaatler, tekkeler, dergahlar bankaya, holdinge, anonim şirkete çevrilmemelidir.

* * *

Vatandaşlara yaban domuzu, evcil domuz, eşek, ölü necis tavuk eti yedirilmemelidir.

Türkiyenin uluslararası şeffaflık ve temizlik notu (şu anda 100 üzerinden 41’dir) en az 70’e çıkartılmalıdır.

Âileyi yıkan Medenî Kanun, toplumu yıkan Ceza Kanunu değiştirilmeli,

millî kimliğimize, millî kültürümüze, millî yapımıza uygun âdil kanunlar yapılmalıdır.

Devlet hikmetin (bilgeliğin) ışığında ve rehberliğinde idare edilmelidir.

* * *

Medyadaki

azdırıcı müstehcen yayınlara,

namussuzluklara son verilmelidir.

En büyük alçaklık, şerefsizlik, namussuzluk, hıyanet ve kötülük olan

din sömürüsü önlenmelidir.

05.10.2017