Yeni Sivas Oyunları
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 11 Aralık 2018
. Piyesin yazarı kimdi? Bunu bilmiyorum ama
Sivas’ta ne yapılmak istenmişti? Sünnîler ile Alevîler karşı karşıya getirilmek, bir iç savaş çıkartılmak istenmişti.
Bunun için
alet ettiler. Bu şenlikler bir köyde yapılıyordu,
Hiç alâkası olmadığı halde Salman Ruşdi’nin Peygamberimize
iğrenç şekilde saldıran rezil kitabının tercümesini yayınlanmaya başladılar. Sivas Sünnîlerini üzdüler, gerdiler, kışkırttılar… Sonra müessif hadiseler oldu.
yangın çıkarttı ve otuz küsur kişi boğulup öldü.
Hadiseler çorap söküğü gibi birbirini takip etti. Sivas’ta öteden beri Sünnîler ile Alevîler birlikte barış içinde yaşarken, nasıl oldu da böyle hadiseler çıkmıştı? Bunlar hep planlıydı, programlıydı, provokasyondu.
Sünnîler ve Alevîler, Türkler ve Kürtler, dindarlar ve laikler birbirine girip gırtlaklaşacak ki, onlar emellerine ulaşabilsinler. Şimdi yeni iddialar var:
Dumandan öldü denilenlerin kurşunlanmış olduklarına dair resimler bulunmuş… Sivas davasına bakan mahkemeye baskılar yapılmış… Sivas faciası yetmemişti.
ve camiden çıkan otuz küsur vatandaşı kurşuna dizdiler.
Ah milyonlarca Sünnî ve milyonlarca Alevî birbirlerine girseler… Kriptolar asıl bayramı o zaman yapacaklardı… O günden bu güne
dezenformasyon yaparak halkın beynini yıkamaya çalışıyor.
Malatya vilayetinin bir beldesinde gece
, davul çalan Sünnî’ymiş, tartışan ve davulcuyu biraz tartaklayan âile Alevî imiş,
Alevîlere baskı yapılıyor! Alevî âilenin evlerinin camları kırıldı!
Vaziyet çok vahim, durum pek gergin!
Birbirlerine düşmanlık etmek, çatışmak, iç barışı zedelemek iki tarafın da aleyhine ve zararına olur.
Onlar Allah’a, Peygamber’e, Kur’an’a, Ehl-i Beyt’e, âhirete inanır. Namaz kılan, oruç tutan Alevîler vardır.
Görüyorsunuz, “Ben Alevîyim ama Müslüman değilim” diyeni vardır. Haçlısı vardır, Yahudi’si vardır… Pakraduni’si vardır.
Aman şu Türkler ile Kürtler, şu Sünnîler ile Alevîler, şu dindarlar ile laikler kardeş kavgasına girişsinler de biz kavga esnasında yorganı alıp kaçalım. Yorgan ne? Türkiye Türkiye!
Türkiye’de bir buçuk milyon Kripto siyon, bir buçuk milyon
olduğuna dair çok ciddî iddialar var.
Ne oldu onlara? Hepsi İsrail’e göç etmediğine göre kalanlar hangi boyaya girdiler?
Şu medyaya bakınız: Sünnîler Ramazan davulundan şikâyetçi olan Alevî aileye saldırdı, Allahu Ekber diye bağırdı, taş atıp camlarını kırdı diye nasıl da ciyak ciyak bağırıyorlar. Yangının üzerine teneke teneke benzin döküyorlar.
İçleri yanıyor onların…
Ah ah ah! Sünnîler ile Alevîler, Türkler ile Kürtler birbirine girseler…
Allah bu memleketin Alevî’sine Sünnî’sine, Türk’üne Kürt’üne akıl ve feraset versin de hep birlikte bu Kripto tuzaklarına düşmesinler.
Müslümanlar şu sekiz şeye hizmet etmelidir:
Sünnî Sünnî olsun, Şiî Şiî, Vehhabî Vehhabî ama bütün İslamî hizmetler sırf Allah rızası için, maddî menfaatsiz yapılsın.
İstisnalar var mıdır? Vardır… Niyetleri halis olmak şartıyla gazeteciler, tv’ciler, hademe-i hayrat
ve diğer hizmet erbabı, geçimlerini temin için ücret ve maaş alabilirler. Lakin din ve mukaddesatı alet ve vasıta kılarak, istihdam ve istismar ederek zengin olamazlar. Böyle bir şey lanete ve nefrete mustahiktır.
Müslümanlar aralarındaki ihtilafları, çekişmeleri, tefrikayı kaldırmak, azaltmak için neler yapabilirler? İyi niyetli âlimleri, fazılları, ziyalıları olumlu ve yapıcı olmak şartıyla ilmî seviyede tartışabilirler.
Yukarıda saydığım sekiz şey için maddî manevî hiçbir dünyevî menfaat, ücret, karşılık almadan çalışanlar var mıdır? Vardır, bunlar elleri öpülesice has hizmetkârlardır. Onlar İslam’ın gönüllü erleridir. Onlar paralı asker değildir.
Yabancı devletlerin emperyalist, ulusal, istilacı niyet ve planlarına hizmet etme karşılığında para alanların durumu nedir? Çok kötüdür. İslam, iman, Kur’an diyor ve malı götürüyor… Böylesi haindir.
Ehl-i Sünnet kökenli iken Sünnîliği bırakmış, şu veya bu sebepten Şiî olmuş… Bu kimsenin mertçe, açıkça “Ben Şiî oldum. İslam’ın gerçek yorumu ve uygulaması Şiîliktir…” demesi gerekir. Taqiyye ve kitman yaparak Müslüman kardeşlerini aldatması hainliktir.
Hem Şiî, hem de şöyle böyle Sünnî görünüyor. Böyle bir şey İslam ahlâkına uymaz. Yakın tarihimizde İslam’ın ve imanın ücretsiz çalışan has hizmetkârları olmuştur. Onlar ücretlerini Haliq’tan istemişler, mahluqattan ücret almamışlardır.
Çoluk çocuklarını geçindirmek için ücret ve maaş alanlara da bir şey dediğim yoktur. Hürmet ederim.
Lakin din ve mukaddesatı alet, vasıta, istismar, istihdam ederek zengin olan dünyevîlerden hiç hoşlanmıyorum.
4 Ağustos 2012