Salı

 

Bazıları beni tenkid ediyorlar, “Birtakım düşünceleri, iddiaları, konuları hep tekrar ediyor…” diyorlar. Tekrar etmeyip de ne yapacağım? Bir fikri, bir teklifi, bir çareyi, bir çözümü bir kere söylemekle iş bitiyor mu? Doğru bildiklerimi elbette, -bıktırmamak şartıyla- tekrar etmek benim işim ve vazifemdir.

Kefere ve fecereye bakınız, bâtıl inançlarını, görüşlerini, düşüncelerini devamlı şekilde tekrarlıyorlar.

Bu yazımda

vasıflı türkiyeli

konusunu yine ele almak istiyorum.

Bu memlekette, yeterli sayıda vasıflı türkiyeli yetiştirilemezse, memleket ve devlet
batacaktır.

Vasıflı Türkiyeli dedim, bunun mânâsı nedir?

– Vasıflı Türk, vasıflı Kürt, vasıflı diğer etnik kökenlilerdir.

– Vasıflı Sünnî, vasıflı Alevîdir.

– Vasıflı dindar, vasıflı laiktir.

– Vasıflı inanan, vasıflı ateist veya inançsızdır.

– Vasıflı şucu, vasıflı bucudur.

Şu yetmiş milyonluk ülkede bu vasıflıların miktarı ne kadar olmalıdır? yeterli sayıda olmalıdır. Sayıları yetersiz olursa yine problemler çözülmez.

Peki, bu vasıflı Türkiyeliler ne yapacaklardır?

Onlar vasıflı oldukları için bu memleketin, bu halkın, bu devletin bütün dertlerine, problemlerine, sıkıntılarına, krizlerine çare, çözüm bulacaklardır.

• Siyaseti onlar düzeltecektir.

• Eğitimi onlar işe yarar hale getireceklerdir.

• Üniversiteleri onlar ıslah edeceklerdir.

• Ülkedeki kültür, medeniyet, ilmî araştırma boşluğunu onlar dolduracaklardır.

• İktisad, ticaret, finans, sanayi sahasında Türkiye’yi onlar Japonya, Güney Kore, Tayvan seviyesine çıkartacaklardır.

• Kokuşma bataklığını onlar kurutacaklardır.

• Vasıflı Türkiyeliler, bu ülkeyi bütün insanlık için bir model ve örnek haline getireceklerdir. Onların himmet, gayret, azim, feragat ve fedakârlıkları sayesinde Türkiye bir barış, bir huzur, bir adalet ülkesi haline gelecektir.

Bugün ülkemizde bin türlü pislik ve olumsuzluk sergilenmektedir. Bu pislik ve olumsuzlukların failleri kimlerdir? Vasıfsız adamlardır.

Şu manzaraya bakınız:

– Düzinelerle mafya… Uyuşturucu mafyası, silah kaçakçılığı mafyası, otopark mafyası, kapkaç mafyası, tereke mafyası, çek-bono mafyası, fuhuş mafyası, ilaç mafyası ve daha kaç türlü mafya. Bunları ancak vasıflı politikacılar, vasıflı bürokratlar, vasıflı medyacılar, vasıflı vazifeliler ve sorumlular yok edebilir.

– Pislik o kadar yaygınlaştı ki, kimsesiz ve yetim çocukların korunması, bakılması ve yetiştirilmesi için kurulmuş müsseselerde tecavüzler, tacizler, ırza geçmeler oluyor. Bunları kim önleyecek?

– Türkiye bir rantlar ülkesi haline gelmiştir. Haram rantlar!.. Bunları kim önleyecek? Vasıfsızlar mı önleyecek?

– Soygun, talan, hortumlama, saçı bitmedik yetimlerin hakkını yeme, devletin ve belediyelerin bütçelerini hortumlama, ihalelere fesat karıştırma… Bunları kim önleyecek?

– Dünyanın hiçbir medeni, ileri, demokrat, insan haklarına bağlı ve saygılı, hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiş ülkesinde, devletinde, rejiminde bizdeki gibi mutlak bir başörtüsü yasağı yoktur. Halkı aldatmak isteyenler, “Fransa’da vardır…” diyorlar. Yalan söylüyorlar. Çünkü Fransa’nın BÜTÜN ÜNİVERSİTELERİNDE, özel liselerinde, Katolik liselerinde başörtüsü serbesttir. Hal böyleyken, “Fransa’da başörtüsü yasaktır” demek gerçekleri gizlemek değil midir? Bu yalancıların maskelerini ancak vasıflı Türkiyeliler yırtabilir.

Bir tokat da İngiltere’den yediler. İngiltere’de ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim müesseselerinde başörtüsü zaten serbestti. Lâkin bir okulda dindar kızcağızın biri, çarşaf giydiği için okuldan atılmıştı, açtığı dava lehine sonuçlandı. Bizdeki vasıfsızlar acaba utanacaklar mı?.. Utanmak için vasıflı olmak gerekir.

Vasıflı Türkiyeli haram yemez, millet ve belediye malını ve parasını zimmetine geçirmez, ehil olmadığı emaneti üzerine almaz, söz verirse sözünü yerine getirir, kendi menfaatinden önce ülkesinin ve toplumun menfaatini düşünür, kendi menfaati ile toplumun menfaati uyuşmuyorsa fedakârlık eder, toplumun menfaati için çalışır.

Vasıflı Türkiyeli, kadın ve kızları seks ve şehvet aracı olarak görmez. Kadın hak ve hürriyetleri perdesi altında ahlâksızlığı, terbiyesizliği, iffetsizliği, fuhşu, zinayı, pornografiyi savunmaz.

Vasıflı Türkiyeli dinsiz ve imansız olsa bile, çoğunluğu teşkil eden dindar vatandaşlarının inançlarına saldırmaz; onların din, vicdan, inanç, inandıkları gibi yaşamak hak ve hürriyetlerini savunur.

Vasıflı Türkiyeli atalarımızdan miras kalmış olan tarihî eserlere, vakıf mallarına sahip çıkar.

Vasıflı Türkiyeli bir tek tarih kabul eder: Gerçek tarih.

Vasıflı Türkiyeli devletle düzeni, sistemi, resmî ideolojiyi özdeşleştirmez.

Vasıflı Türkiyeli halkı Türk-Kürt, Sünnî-Alevî, dinci-laik, şucu-bucu diye kamplara ve kesimlere ayırıp millî barışı, toplumsal uzlaşmayı berhava etmez.

Namuslu Türkiyeli şerefli, iffetli, doğru, vatanseverdir.

Müslüman ne demektir?

İyi insan, iyi vatandaş, iyi Türkiyeli demektir. Müslüman yalan söylemez, haram yemez, hilekârlık yapmaz, kimseyi dolandırmaz ve aldatmaz. Müslüman ihalelere fesat karıştırmaz. Müslüman emanetlere hıyanet etmez. Müslüman kendisinin ana ve babasının, kardeşinin aleyhine de olsa doğru şahitlik yapar. Müslüman para için, madde için, menfaat için her haltı yemez. Müslümanın boğazından haram lokma geçmez… Bu saydığım Müslüman hangi Müslümandır? Elbette ki, vasıflı Müslümandır. Zamanımızda bin türlü ahlâksızlık, yamukluk yapan bir takım sahtekâr, sefil, rezil, sefih İslâmcılar türemiştir, bunlar Müslüman değildir, Müslüman müsveddesi ve karikatürüdür.

Gerçek milliyetçi ve Türkçü de, haram yemez, hortumlama yapmaz, rüşvet almaz, mafyacılığa bulaşmaz. Bulaşanlar gerçek milliyetçi ve Türkçü değildir.

Laiklik, çağdaşlık, resmî ideoloji taraftarlığı hiçbir kimseye haram yemeye millet ve devletin malını zimmetine geçirmeye hak tanımaz. Böyle yapanlar laik ve çağdaş soytarılar, hırsızlar, rezil ve kepazelerdir.

Şu memleket ne hale geldi?.. İstanbul’da büyük bir zelzele bekleniyor, şehir yüz binlerce çürük evle, apartmanla, okulla, hastaneyle, adliye ve başka kamu binasıyla dolu ve bunları âcilen boşaltmak için ciddi, kapsamlı, genel bir çalışma yok. Niçin? Vasıfsızlıktan.

Vasıfsızlık yüzünden kapkaççılık millî bir afet ve felaket halini aldı. Koskoca devlet, koskoca Emniyet, koskoca adliye, koskoca hukuk sistemi kapkaç mafyasıyla başa çıkamıyor.

Menfaati bozulanlar hızlandırılmış treni yoldan çıkartıp yüze yakın vatandaşımızın kanına girdiler.

Son yirmi beş yılda bu devlet, bu ülke, bu halk, bu belediyeler yüz milyarlarca dolar soyuldu, talan edildi. Netice… Malum görüyorsunuz.

Türkiye’nin kurtuluşu İslâmcılıkla, milliyetçilikle, laiklikle, çağdaşlıkla, şuculuk veya buculukla olmaz. İlle de vasıflı Türkiyeliler lazımdır, onlar ne yapacaklarını bilirler… 16 Mart 2005