Bir vilayet merkezinde ikamet eden muhterem dostlarımdan biri mektup göndermiş, yetiştirilmeye layık birkaç üniversite öğrencisi tesbit ettik, bunların nasıl yetiştirileceği konusunu müzakere etmek üzere buraya gelmenizi rica ediyoruz diyor.

Cevabımdır:

Teşebbüsünüz çok hayırlıdır. Küçük, minik bir hizmetim dokunacaksa elbette gelirim. Lakin bazı ön şartlarım vardır:

1.Okutulacak öğrenciler teknik branşlarda tahsil görmeyecek.

2.Osmanlıcayı iyi derecede bilmesi, okuması şarttır. Sonra, ileride boş vaktim olursa, paşa canım isterse öğrenirim diyenlerle muhatap olmak istemem.

3.El yazısı düzgün olacak.

4.Edebî zengin yazılı medenî Türkçe bilecek. Fuzulî Divanını okuyup anlayabilecek.

5.Şehir görgü, kültür, ahlak ve terbiyesine sahip nazik, kibar, efendi olacak.

6.Türkçeyi düzgün konuşacak ve yazacak.

7.Sahih itikatlı olacak.

8.Mütemadiyen gıybet eden ahlaksız geveze zevzek kimselerden olmayacak.

9.Beş vakit namazı kılacak.

10.Namazı başında takke, arakiye, serpuş olduğu halde kılacak.

11.Dinî konuları cahillerle tartışmayacak, mukaddesatı mıncıklamayacak.

12.İlmihalini bilecek.

13.IQ’su yeterli olacak.

14.Ahlak-ı islamiyye ile mütehalli olacak.

15.Cep telefonu manyağı ve bağımlısı olmayacak.

16.Yetiştirilecek öğrencilerin hiçbir herhangi bir cemaatin, hizbin, fırkanın, sektin mensubu bulunmamalıdır. Bir yere mensup olan öğrenciyi yetiştirmeye kalkmak; onun şeyhine, üstadına, ağabeyine, hocasına karşı edepsizlik olur.

17.Yetiştirilecek gençlerin ihlaslı mü’min olmaları şartların şartıdır. İhlassız, benliğine esir, nâ-puhte, nefs-i emmâre çukuruna düşmüş, evvelemirde maddî menfaatini ve beşerî ihtiraslarını düşünen kimseleri yetiştirmek Ümmetin temellerine dinamit koymak olur.

Kendimle ilgili bazı şartlarım da var:

A.Yol ve konaklama parası, uçak bileti kabul etmem.

B.Evde kalmam, kendi hesabıma bir yerde kalırım.

C.Sağlığım lüks yemek yemeye müsait değildir. Mütevazı bir ikram, hele iyi bir çay olursa maalmemnuniye kabul ederim.

D.Genç yetiştirme işi müzakereleri ve plan programları ehliyetli ve liyakatli ciddî kimseler arasında yapılmalıdır.

E.Görüşmelere siyaset, particilik, cemaat holiganlığı ve başka militanlıklar karıştırılmamalıdır.

Söylemeye hacet yok, görüşmeler, Türkçesi ve kültürü yeterli bir sekreter tarafından yazıya dökülmeli ve sonunda tutanak=zabıt varakası imzalanmalıdır.

(İkinci yazı) İki Ateş Arasında Kalan Sünnî Dünyası

Dönmelerin ve Kriptoların kontrolündeki büyük medya çarpıtıyor, dezenformasyon yapıyor, yönlendiriyor.

Dünya çapında bir Sünnî kıyımı yapıldığını yazmıyorlar. Oysa böyle bir kıyım var.

Son çeyrek asırda milyonlarca Sünnînin vahşi şekilde öldürüldüğünün üzerinde durmuyorlar.

Sünnî ülkelerin parçalandığını, Müslüman halkın birbirine düşülüp kardeşlerin birbirini boğazladıklarını keyifle anlatıyorlar.

Mısır’ı batırdılar… Yemen’i… Somali’yi… Libya’yı… Tunus’u… Aynı oyunları Sünnî Cezayir’de oynamak istiyorlar…

İslam dünyası dıştan Müslüman görünen birtakım Kripto kodamanlarla doludur.

Şeriata ve Hilafete savaş açan bazı tarihî liderler de hep Yahudidir.

Dünyanın en zengin devlet reisinin Yahudi olduğunu biliyor musunuz?

Her dinin bir reisi var da, niçin Müslümanların bir Halifesi yok? Bu soruyu günde en az bir kere soruyor musunuz?

Katolikler hakkında konuşan bir Papa var da, İslam Ümmeti adına konuşan bir Halife niçin yok?

Küçük Suriye’de yıllardan beri şiddetli bir savaş var ama oradaki egemen azınlık iktidarı bir türlü devrilmiyor. Niçin?

Uluslararası derin güçler Türkiye’yi niçin parçalamak istiyor?

Ortadoğu nereye gidiyor? Türkiye nereye? İslam dünyası nereye? Bilen var mı?

Tâğutçuların mekir ve hileleri ne zamana kadar başarılı olacak?

Üçüncü dünya savaşı patlarsa Ortadoğu’nun ve dünyanın şekli ne olacak?

Yaklaşan büyük İstanbul depremine bile hazırlanmayan kafalarla nereye sürükleniyoruz?

Bir buçuk milyarlık İslam dünyasında kaç adet uyanık, şuurlu, geniş ufuklu, hem İslam’ı hem çağı iyi bilen, firasetli, “duhattan”, küfür kurmaylarına yukarıdan bakan vasıflı ve güçlü Müslüman vardır?

Sünnî dünyanın kaç ehliyetli ve liyakatli râşid Halife adayı bulunmaktadır?

(Not: Ben Halife olmak istiyorum diyen hâris ve nâkıs kişi, adaylık hakkını kaybeder. İslam’da riyasete talip olmak haramdır. Matlub olursa, ehliyeti ve liyakati yoksa kabul etmek yine haramdır.)

Nüfusu bir milyarı aşan Sünnî dünyasında bir derlenme toparlanma, topyekun ıslah, birleşme, tek bir Ümmet haline gelme, râşid bir İmam’a biat ve itaat etme temâyülü ve teşebbüsü görüyor musunuz?

Müslümanın ve Müslümanların iki türlü hesabı ve planı olur. Küçük hesaplar, büyük hesaplar. Bizim sonsuz küçük hesaplarımız, küçük emellerimiz var ama büyükleri yok. Büyük hesapsız kurtuluş, necat, felah, izzet olmayacağını ne zaman idrak edeceğiz?

Dünya Sünnîleri iki ateş arasında kalıp yandıklarını ne zaman idrak edecekler?

Düşmanlarımızın ateşi… Bizim kendi cehaletimizin, parçalanmışlığımızın, gafletimizin, hıyanetlerimizin ateşi… 22.08.2015