Yıldırım telgraf

Türkiye Müslümanlarına çok acele, çok açık

yıldırım telgrafımdır:

Metin:

“Ey Türkiye Müslümanları… Selam olsun size… Allah cümlemize hepimize akıl fikir versin… Bugünkü parçalanmışlık bölünmüşlük çekişme tepişme tefrika nifak şikak gıybet tecessüs ahlâksızlık hıyanet sonunda Suriye ve Mısır Müslümanlarının durumuna düşmekten korkmuyor musunuz?”

(Telgraf bitti…)

* (İkinci yazı) Ahlâksızlık Gayyasında

Günümüz Müslümanların büyük bir kısmı, İslâm dünyası İslâm ve Kur’an ahlâkından çok uzaklaşmıştır. Bugünkü zilletin, esaretin, yenilginin, sürünmenin ama sebeplerinden biri budur.

İslâm ahlâkı nedir?..

Kur’an ahlâkıdır… Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) ahlâkıdır… Selef-i Sâlihîn’in ahlâkıdır… Rabbanî ulemanın ve fukahanın ahlâkıdır… Evliyaurrahmanın ahlâkıdır… Ehl-i Beyt-i Mustafanın ahlâkıdır… Kâmil mürşidlerin, gerçek şeyhlerin ahlâkıdır…

İslâm ahlâkı, ahlâk sistemlerinin doğrusu ve üstünüdür. Müslüman ve İslâm dünyası bu ahlâkla yaşar, yükselir.

Kur’an ahlâkına, Peygamberin ahlâkına aykırı ahlâk sistemleri bâtıldır.

Dünyada on küsur medeniyet vardır. Bu medeniyetlerin kendilerine mahsus ahlâk sistemleri vardır.

Batı medeniyetinin ahlâk sisteminin, İslâm ahlâkına uymayan, onunla çatışan kaç maddesi varsa onlar bâtıldır, yanlıştır.

Bazı gayr-i müslim ülkeler, halklar, devletler din, inanç itibarıyla Müslüman değildir ama bazı konularda İslâm ahlâkına Müslümanlardan daha yakındır.

Danimarka ve Yeni Zelanda Müslüman ülkeler değildir, lakin temizlik, şeffaflık ve adalet bakımından bütün Müslümanlardan ileridir.

İslâm dini kadar gıybeti yasaklayan, kötü gören din yoktur ama en fazla gıybet İslâm dünyasında yapılır.

Resulullah Efendimiz “Rüşvet veren de alan da Cehennemliktir” buyurmuştur ama İslâm dünyasında rüşvet çok yaygındır.

İslâm dini kokuşmayı yasak ve haram kılmıştır ama İslâm dünyasında kokuşma geneldir.

Birey ve toplum olarak Müslümanlar sadece abdest alıp namaz kılmakla, Ramazanda oruç tutmakla, hacca gitmekle iyi Müslüman olamaz. İyi Müslüman olabilmek için ibadetlerin yanında yükse ahlâk ve karakter sahibi olmak gerekir.

Müslüman kesinlikle yalan söylemez.

Müslüman kesinlikle (savaş hilesi dışında) aldatmaz.

Müslüman emanetlere hıyanet etmez.

Müslüman vaadinden dönmez.

Müslüman dolandırmaz.

Müslüman insanların kurdu değil, meleğidir.

Müslüman kimsenin gizli günahlarını, ayıplarını, kusurlarını araştırıp onları ifşa etmez.

Müslüman fuhşiyyattan=azgınlıklardan uzak durur.

Müslüman haram komisyonlar almaz…

Müslüman haram ve gayr-i meşru rantlar yemez…

Müslüman haram, kara, kirli, necis gelirler elde edip cehennemî servet sahibi olmaz.

Müslüman başkalarının analarına, karılarına, kızlarına kötü gözle bakmaz.

Müslüman zina etmez…

Ulemanın, fukahanın, meşayihin, ziyalı Müslümanların ana vazifelerinden biri Müslümanları Kur’an, Sünnet, Evliyaurrahman ahlâkına davet etmektir.

Türkiye’nin uluslararası temizlik ve şeffaflık notunun 2013 yılında 10 üzerinden 5 olması büyük bir facia ve rezalettir.

Hiçbir sahte müctehidin ve sahte müftünün ahlâk konusunda Kur’ana Sünnete Şeriata aykırı ictihadlar yapması, fetvalar ve ruhsatlar vermesi caiz olamaz.

Zina Kur’anda, Sünnette, Şeriatta, fıkıhta büyük günah, büyük suç olarak gösterilmiştir ve bu hüküm Kıyamete kadar sürecek ve yürürlükte olacaktır.

Riba da böyledir ve Kıyamet’e kadar haramdır.

İslâm zararsız gibi görünen yalanlara bile izin vermez.

Müslüman anne veya baba, inatçı çocuğuna “Yavrum yemeğini yersen, yahut uslu durursan seni gezmeye götüreceğim” deyip de çocuk yedikten ve uslandıktan sonra götürmezse yalancı ve aldatan olur.

İslâmda, günahkar da olsalar (zaten hepimiz günahkarız), hatalı, noksan, kusurlu da olsalar mü’min din kardeşine düşmanlık etmek yoktur.

Müslüman veya gayr-i müslim komşularına eziyet eden, cefa verenler haindir.

Kendilerini övenler ve övdürenler bozuk ve düşük ahlâklıdır.

Kendilerini iyi, ötekileri kötü görenler ahlâksızdır.

Hayvanlara eziyet edenler ahlâksız ve canavar kimselerdir.

Lüks ve israf sergileyenler ahlâklı değil, ahlâksız kimselerdir.

Allahın kendilerine ihsan etmiş olduğu servetin bir kısmını muhtaçlarla paylaşmayanlar, zekatlarını dosdoğru ödemeyenler ahlâksızdır.

Zekatları Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı toplayanlar ahlâksızdır.

Bu yolda sahte fetvalar verenler hep ahlâksızdır.

Lüks, ihtişamlı, şaşaalı, debdebeli, israflı, gösterişli turistik dini seyahatler yapanlar ahlâklı mıdır, ahlâksız mı?

Komşusu açken, tok geceleyenler ahlâksızdır.

Müslümanlara, insanlara acımamak da bir ahlâksızlıktır.

Darbenin askerîsi de sivili de ahlâksızlıktır.

Bir kısım Müslümanların birbirlerinin gözlerine oymaları, birbirleriyle savaşmaları ahlâksızlıktır.

İnsanların gizli günahlarını böceklerle dinleyip, kameralarla filme almak aklaksızlığın daniskasıdır.

İnsanların, elinden ve dilinden selamette olmadığı kişiler, ahlâklı ve faziletli kişiler değil ahlâksız ve faziletsiz rezil ve sefillerdir.

Ahlâksızlık belâya ve Cehenneme götürür.

İslâm ahlâkı Mevla’nın rızasına Cennete ebedî saadete götürür. 03.3.2014