Meşrep tekelciliği yapmak doğru değildir.

Ümmetin içinde olumlu, hayırlı çeşitliliğin olması tabiî görülmelidir. Resulullah Efendimiz

“Ümmetimin ihtilafı

(çeşitliliği)

geniş bir rahmettir”

buyurmuşlardır.

İtikatta iki ekol,

Mâturidîlik

ve

Eş’arîlik

vardır, ikisi de haktır. Esasta, usulde birdirler.

Fıkıhta sadece dört hak mezhep vardır.

Bu da bir çeşitliliktir ve rahmet vesilesidir.

Tarikat-ı Muhammediye’nin

çeşitli kolları, şubeleri vardır.

Ehl-i Sünnet itikadı ve Şeriat dairesi içinde kalmaları şartıyla hepsi haktır.

Bir kimsenin Allah katında derecesinin üstün olması taqva iledir. Meşreb, mezhep, tarikat mensubu olmakla üstünlük olmaz.

Taqva ilimle, irfanla, ihlasla, basiretle olur. Meşreb, hizip, fırka, grup tekelcileri cahil kimselerdir. Onlar, mü’minleri

“Bizden olanlar, bizden olmayanlar”

diye ikiye ayırırlar, kendilerinden olmayan sâlih, muttaqi, musalli Müslümanlara soğuk bakarlar.

Bu, bid’attir.

Bütün mü’minler kardeştir.

Mü’minlerin kardeş olduğunu inkâr ve red edenler küfre düşer. İmanlı kimse, yani mü’min Kur’âna, Sünnete, Şeriata, İslâm ahlâkına uyan kimdir.

Ümmet yetmiş üç fırkaya ayrılmıştır.

Bunlar, biri dışında ehl-i Nârdır.

Fırka-i Nâciye

(Kurtulan fırka),

Resulllah Efendimizin ve Ashabının yolundan giden Ehl-i Sünnet ve Cemaattir.

Bir fıkıh mezhebine, bir itikat ekolüne, bir tasavvuf tarikatine mensup olmak, ana kimlik değil,

ikinci alt kimliktir.

Alt kimliği üst kimlik yapmak büyük bir yanlıştır.

Bugün

İslâm dünyasını mahveden, köleleştiren, zelil kılan bazı cahiliyetler şunlardır:

Ümmet şuurunun

olmaması. Müslümanların başında, kendisine itaat edilen râşid ehliyetli muktedir bir

Halife

bulunmaması. Müslüman halkın ve gençliğin büyük kısmının (bilinmesi farz olan)

ilmihalini

bilmemesi.

Alt kimliklerin üst kimlik haline getirilmesi. Mü’minlerin, çeşitli holiganlıklar, militanlıklar, fanatizmler yüzünden birbirlerini ötekileştirmesi, dışlaması. Ruhbanların erbab haline getirilip putlaştırılması. Üstünlük konusunda taqvanın esas alınmaması.

Müslüman halkı uyaracak, uyandıracak, bilgilendirecek, rehberlik edecek ulema ve fukaha yetiştiren

İslâm medreselerinin kapatılması.

Olgun Müslüman yetiştirecek

tasavvuf tekkelerinin kapatılıp yasaklanması.

Çeşitli ârızalar, kopukluklar yüzünden icazetli ulema ve meşayihin azalması. Müslüman hakta din, iman, Şeriat gayretinin kalmamış veya çok azalmış olması.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapılmaması.

Halka nasihat edilmemesi.

Nafile bir ibadet olan

umrenin, lüks israflı ve turistik bir seyahat haline getirilmiş olması.

Dinsizliğe köprü olan

mezhebsizliğin

tergib ve teşvik edilmesi.

Ehl-i Sünnetin kaldırılıp, yerine Fazlurrahmancılık dininin getirilmek istenmesi.

İslâmın ikinci ana kaynağı olan Sünnetin ya tamamen inkar edilmesi, yahut hafife alınması.

Beş vakit namaz kılanların azınlığa düşmüş olması.

Cami imamlığının maaş ve ücret ile namaz kıldırma memurluğuna düşürülmüş olması.

Müslümanların bir kısmının hiç zekat vermemesi, bir kısmının dosdoğru zekat vermemesi. Zekat almaya ve toplamaya hakkı olmayan birtakım eşkıya şahıs ve kurumların zekat toplaması. 13.09.2017