Çarşamba

 

Zeka ile aklın farklı olduğuna dair şimdiye kadar bazı cümle ve paragraflar yazdım ama derinlemesine açıklama yapmadım. Bugün zeka ile akıl arasındaki farkı, misaller vererek anlatmaya çalışacağım.

Adam çok zeki… Şeytana külahını ters giydirebilecek cinsten keskin bir zeka. Bu adam yamuk işler yapıyor, haram yiyor, halkı aldatıyor ve dolandırıyor. Zekidir, fakat akıllı değildir. Akıllı olsaydı, kötülük yapmaz, haram yemezdi.

Akıl öyle bir yetenektir ki, insana kendisine faydalı ve zararlı olan şeyleri bildirir, kişiyi faydalılara yöneltir, zararlılardan kaçındırır.

Akılsız zekâ bir işe yaramaz. Hem sahibini, hem de çevresini bir sürü belâ ve musibete dûçar eder.

Darwin çok zekiydi ama zekası derecesinde aklı yoktu. O saçma sapan teoriyi çıkarttı, milyonlarca insanın küfre düşmesine, sapıtmasına sebep oldu.

Marx dehşetli bir zekaya sahipti. Aklı ise kıttı. Marksizmi çıkarttı, insanlığın başına bela etti. Marx yüzünden en az yüz milyon insan nâ-hak yere zâlimane bir şekilde öldürülmüştür.

Peygamberimiz Kıyamet’in kopmasına kadar otuz küsur Deccal’in çıkacağını haber veriyor. Bunların hepsi de cin gibi, şeytan gibi zeki kimselerdir ama akılları azdır.

Nice zeki ve kurnaz Müslüman vardır ki, akılsız oldukları için sapıtırlar, sapıttırırlar.

Vasıflı bir insanın zekası ile aklı aynı seviyede olmalıdır. Çok zeka, az akıl felakettir. Az zeka, yeterli akıl kişiyi ayakta ve doğru yol üzerinde tutar.

Zeka tek başına doğru yolu bulamaz, çareler ve çözümler üretemez. Zekaya aklın rehberlik etmesi gerekir. Akıl da tek başına yetmez. Akla ilâhî hikmetin, nebevî nurun yol göstermesi gerekir.

Batı dünyasında çok zeka var ama o seviyede ve yeterli akıl yok. Bu yüzden de dünyayı ve insanlığı mahv ettiler.

Bütün insanlık huzursuzluk içinde.Nice ülkelerde kan akıyor. Masum insanlar ölüyor, şehirler yıkılıyor. Açları doyuracak, çıplakları giydirecek, işsizlere iş temin edecek, çorak toprakları münbit hale getirecek paralar savaş için harcanıyor. Denizler, nehirler, göller, ormanlar kirletiliyor, tahrip ediliyor. Adamlar cin gibi, şeytan gibi zekiler ama gerçek ve kalıcı bir barış için çalışmıyorlar.

Yahudiler bence dünyanın en zeki insanlarıdır. Zekaları kadar akılları olsaydı yapageldikleri yaramaz işleri yapmazlardı.

Vaktiyle ve halen Siyonizme karşı çıkan Yahudiler akıllı Yahudilerdir.

Türkiye’de büyük yolsuzluklar, soygunlar, talanlar, haydutluk ve eşkiyalıklar oluyor.Bunları yapanlar ahmak ve geri zekalı değildir. Çoğu süper zekalıdır ama akılları çok azdır. Akıllı olsaydılar hırsızlık, yolsuzluk, uğursuzluk yaparlar mıydı?

Şu Müslüman geçinen, dindar geçinen, Allah’tan korktuğunu iddia eden adama bakınız: Dünya çapında kirli ve kara bir servet edinmiş. Nasıl edinmiş? Helal ve meşru yollardan mı? Hayır. Çalmış, komisyon almış, ihalelere fesat karıştırmış, halkın hakkını yemiş… Zavallı, sefil mahluk, bu haram servetin kendisi için dünyada ve ahirette ateş olduğunu düşünmüyor… Bu adam ne kadar akılsızdır. Keskin ve şeytanî zekâsı onun olsun!

Bizdeki Pembelerin bir kısmı süper zekalıdır. Süper zekalı ama kuş kadar, böcek kadar akılları yok. Akılları olsa Türkiye’yi bugünkü uçuruma yuvarlarlar mıydı?

Bir toplum, bir halk, bir millet gömlek değiştirir gibi kültür ve zihniyet değiştirebilir mi? Bu sorunun doğru cevabı zeka ile değil akılla bulunur.

Japonlar hem zeki, hem akıllı bir halk. Onun için yükseldiler, zenginleştiler, yaralarını sarmasını bildiler, hatâlarından döndüler.

Japon yazısı ne kadar zor, çetrefil, öğrenilmesi ve öğretilmesi meşakkatli bir yazıdır. Japonlar bu yazıyı muhafaza ettiler, bu yazı ile güçlü ve vasıflı bir eğitim sistemi ve üniversiteler kurdular; bu yazı ile sadece bir tanesi günde 13,5 milyon basan gazeteler çıkarttılar, bu yazı ile nice Nobel armağanı kazanan âlim ve araştırıcı yetiştirdiler.

Japon halkının böylesine güçlü ve vasıflı olması Japon yazısının zorluğunda ve çetrefilliğindedir. Bir Japon çocuğu bu yazıyı öğrenmek için olağanüstü gayret gösterir ve sonra artık onun yenemeyeceği güçlük, aşamayacağı engel kalmaz.

Bizim atalarımız Osmanlılar, devlet-i Aliyye’nin yükseliş ve kemâl devrinde çok akıllıca hareket etmişlerdir. Bence bütün tarih boyunca dünyanın en akıllı kavmi, Osmanlı devletini ve sistemini kuran Oğuz Türkleridir.

İnsanlık tarihinin en etkin (tesirli) şahsiyeti olanHazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselam, şimdiye kadar gelmiş, şimdiden sonra Kıyamet’e kadar gelecek insanların en akıllısıdır. Nasip sahibi olan kimseler onun dinini, şeriatını, risaletini, rehberliğini, kumandanlığını kabul ettikleri taktirde akıllılığın zirvesine çıkmış olurlar. Ne yazık ki, birtakım akılsız Müslümanlar, İslâm’a aykırı işler yaparak insanların hidayetine engel oluyorlar.

Zeki adam, akıllı değilse para ve menfaat için kudurur ve her haltı yer. Akıllı ise para, madde, kazanç konusunda mutedil (ılımlı) ve ölçülü hareket eder.

Akıllı insan, zâlim olmaktansa mazlum olmayı tercih eder.

Akıllı Müslüman ifrat ve tefritten uzak durur, itidal dairesinde yer tutar.

Akıllı Müslüman meşreb taassubu gütmez.

Akıllı Müslüman, meşreb ve tercih farklılıkları yüzünden sâlih ve âbid din kardeşine düşman olmak; kendisini pohpohlayan kâfire dostluk etmek gibi alçaklıklar yapmaz.

Akıllı Müslüman, sefalet içinde sürünse bile din ticareti, mukaddesat bezirgânlığı yapmaz.

Akıllı Müslüman, parçayı bütünle özdeşleştirmez; tarikatini ve mensubu bulunduğu cemaati din yerine koymaz.,

Akıllı Müslüman, namaz kılmamanın kendisi için büyük zarar, kılmanın ise büyük fayda getireceğini bilir.

Akıllı Müslüman, Ramazan ayının açlık, oruç, ibadet, kendini islah etme, günahlarını tevbe etme, toparlanma, düzelme ayı olduğunu bilir; bu mübarek ayda hayvanlar gibi tıkınmaz, fısk u fücur yerlerine gitmez.

Akıllı Müslüman, fikirleri, görüşleri, meşrebleri farklı da olsa, aralarında ihtilaflar da bulunsa iman kardeşlerini dışlamaz, onlarla olan uhuvvet bağını kopartmaz.

İslâm dinini anlayanlar ve hükümlerini hayatlarına uygulayanlar en akıllı insanlardır.

Din hükümlerini bildikleri halde onları uygulamayanlar ise akıllı değil akılsızdır.

Akıl bir Allah vergisidir. Onu isteyelim, onu arayalım.

Allah bizi, zeki olup da akılsız olmak felaketinden muhafaza buyursun. 30 Eylül 2004