Zırnık Vermezler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 22 Aralık 2018
Diyelim ki, ehliyeti ve kültürü yeterli bir kişi veya bir grup beş önemli dinî konuda beş ayrı broşür hazırladılar veya hazırlattılar. Meselâ konular da şunlar olsun:
1. Tashih-i itikad risalesi. Kur’ân’a, Sünnet’e, Selef-i Sâlihîne uygun doğru itikad. İnançla ilgili bid’atlerin reddi. Yüce Allah’ı kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh bilmek vs.
2. Namazın dosdoğru kılınması ve cemaat olunması.
3. İslâm’da istikametin (doğruluk ve dürüstlüğün) önemi.
4. İslâm’da Ümmet ve Büyük Cemaat şuurunun (bilincinin) önemi; küçük cemaatçilik asabiyetinin, militanlığının, fanatizminin zararlı oluşu.
5. İslâm’ın, Allah katında tek hak, makbul, geçerli din olduğu. Tek din olma konusunda İslâm’ın ortaklık kabul etmediği. Başka hak ibrahimî dinler bulunmadığı. Hz.Muhammed Mustafa’yı (Salat ve selam olsun ona) yalanlayanların ehl-i necat ve ehl-i Cennet olmadıkları.
Bu broşürler ayetlere, hadîslere, şeriat hükümlerine dayanacak, geçmişteki büyük alimlerin kitaplarından cümleler ve paragraflar ihtiva edecektir.
Yine bu broşürler ehil ulema ve fukaha tarafından kontrol edilecek; doğru bilgiler içerdikleri ve çok faydalı oldukları konusunda rapor verilecektir.
Gelelim bunların basım masraflarına:
Beş broşürün 100’er bin adet basılmaları, kağıdın kalitesine, renkli baskı olup olmamasına göre 25 bin lira ile 50 bin lira arasında bir para gerektirir.
İşte bu para bulunmaz.
Minarelere hoparlör koymak için büyük paralar bulunur.
Cami halıları için bulunur.
Camilere kalorifer veya klima için bulunur.
Cami tuvaletleri için bulunur.
Lakin çok önemli beş emr-i mâruf ve nehy-i münker konusunda bulunmaz. Çünkü:
Türkiye’de Ümmet teşkilatı yoktur.
Ümmet bütçesi yoktur.
Ümmet hiyerarşisi yoktur.
Türkiye Müslümanları tek büyük bir cemaat çatısı altında toplanmamıştır.
Büyük cemaat yoktur, Ümmet birliği yoktur ama sayısız küçük cemaat veya cemaatçikler, gruplar, dernekler, vakıflar, klikler, hizipler, fırkalar vardır. Bunlar bir federasyon veya konfederasyon değildir. Her biri yüzde yüz bağımsız ve hürdür. Tam bir tavaif-i müluk mozayiği.
Mesela dinlerarası diyalog ve hoşgörü konusunda bir cemaat ak der, öteki cemaat kara der.
25 cemaat başı senede bir kez bile biraraya gelip sohbet etmez, İslâmî konuların müzakeresini yapmaz.
Yine diyelim bendeniz yukarıda bahs ettiğim beş broşürü ehil kişilere hazırlattım ve kağıt ve baskı masrafları için sağa sola müracaat ettim. Elli seneyi aşan bir zamandan beri İslâmî kesimin içindeyim, çok iyi biliyorum ki, bu iş için şu anda değil 30-40 bin lira, zırnık bile vermezler.
Eskiden olsaydı, böyle işler için para bulunabilirdi, çünkü o zamanlar Müslümanlar arasında Ümmet şuuru vardı.
Para bulmak hiç mümkün değil mi? Mümkündür, bazıları yardımcı olabilir ama ruhumu satmam gerekir. Bense bunu yapamam.
Mesela dedim, bu gibi hizmetleri ille de ben yapayım dediğim yoktur. Biri yapsın o kadar…
Yahova Şahitlerinin internet sitesine girdim (Watchtower.org), tam 387 lisanda dünya ve insanlık çapında yayın yapıyorlarmış.
Ehliyet ve liyakatim varsa ve böyle bir hizmete teşebbüs edersem kesinlikle eşik aşındırarak, yüz suyu dökerek, yalvararak, ağlayıp inleyerek, kalemimi ve vicdanımı satarak veya kiralayarak para istemem.
Şunu da belirteyim ki, bu gibi hizmetlerden en ufak bir ücret ve menfaat edinmeyi de düşünmem.
Bu satırları niçin kaleme aldım?
Durum bilinsin.
Müslümanlar Ümmetleşsin.
Ümmet işlerini âlim, fazıl, ârif, hikmet sahibi, tecrübeli, birikimli, ihlaslı, firasetli, fetanet sahibi, dirayetli, ehliyetli, liyakatli, şehir kültürüne sahip medenî bir kurul idare etsin.
Hizmetler için bir bütçe olsun.
Ümmet için çok geniş ve çok tutarlı bir plan ve program yapılsın.
Hiçbir yiyicinin, din sömürücüsünün Müslümanları dolandırmasına ve sömürmesine izin ve fırsat verilmesin.
Bugünkü bölünmüşlükle, Büyük Cemaat (Ümmet) eksikliğiyle, birbirinden kopuk, her biri başına buyruk bin türlü büyük küçük cemaatle, cemaat ve hizip asabiyeti ve militanlığı ile, İmam-ı Kebir’sizlikle, sen ben kavgası ile, cemaat rekabetiyle, bedevilikle bir yere varamayız.
Benim dediğim ve istediğim Ümmet yapısı ve üniter hiyerarşisi olsa, hizmete ehil isem beni zaten istihdam eder.
Yahut ben bir hizmet teklifi götürürsem, ilgili kurullar inceler ve uygun görürlerse uygularlar, parasını bulurlar.
Cami helası, cami hoparlörleri, cami kaloriferi, cami klimaları, cami boyaları, cami halıları, camilere konulan ışıldaklar, fırıldaklar, zırıldaklar için para bulunur ama halkı tashih-i itikada, namazın ikamesine (dosdoğru kılınmasına), cemaate, istikamete, ihlasa, ahlak ve fazilete, hikmete, İslâm medeniyetine çağıracak yayınlar için para yoktur.
Utanılacak bir durum.
(Türkiye’de Ümmet teşkilatı, İmam-ı Kebir olsaydı, İslâmî hizmetler şehir/medeniyet kültür ve zihniyetiyle görülseydi, yazımın başında bahs ettiğim broşürler çoktan hazırlanmış ve milyonlarca basılarak halka dağıtılmış olurdu.)
Muhterem kardeşimiz,
Selam ve hürmetten sonra:
Anonim tenkitlerime çok kırılmış ve üzülmüşsünüz. Lütfen sakin olunuz, geniş hareket edip düşününüz. Şunu iyi biliniz ki, siz lâ yuhti ve lâ yüs’el (Hatâ etmez ve sorumsuz) değilsiniz. Büyük ve önder kabul ettiğiniz zat da mâsum (günahsız) değildir.
Bendeniz şahıs ve cemaat ismi vererek tenkit etmem.
Tenkitlerim anonimdir. Ismarlama elbise dikmem, diktiğim hazır elbise kime uyuyorsa onundur.
Sizi uyarmama izin veriniz:
1. İslâm dininden başka hak din yoktur.
2. Hz. Musa’nın dini de İslâm’dı.
3. Hz. İsa’nın da dinî İslâm’dı.
4. Hz. Muhammed’in peygamberliğini, Allah katından getirdiği İslâm dinini, Kur’ân’ı inkâr, red, tekzib eden kesinlikle ehl-i necat ve ehl-i Cennet değildir.
5. Üç ibrahimî din değil, tek ibrahimî din vardır, o da İslâm’dır.
6. Atamız İbrahim Halilullah aleyhisselam Yahudi ve Nasranî değildi, o hanif ve müslimdi. Kur’ân böyle diyor.
7. Allah’a şirk, ortak, nazir, benzer koşanlar müşriktir, kâfirdir, ehl-i Nârdır.
8. Peygamberimizi inkâr edenler için cennetliktir demek küfürdür.
9. Tevhid inancı ile Teslis inancı birbiriyle asla bağdaşmaz, uzlaşmaz.
10. Müslümanların vazifesi diyalog yapmak değil, İslâm’ı neşr ve tebliğ etmek, dâvet yapmaktır.
11. Diyalog inancı İslâm dinini tehdit eden en tehlikeli ve vahim bid’attir.
Muhterem kardeşim,
“Biz taqiyye yapıyoruz. Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyoruz” te’vilini yaparsanız ben de şu cevabı veririm:
Tevhide, Kur’ân’a, Sünnete, İslâm’ın Allah katında tek hak ve makbul din olduğuna ait icmâ-i ümmete aykırı te’viller dalâlettir, öldürücü bid’attir.
Böyle bir taqiyyeden, böyle bir bid’atten Allah’a sığınırız.
Sizin namaz kılmanız, sâlih ameller işlemeniz, Kur’ân okumanız, oruç tutmanız hatâlarınızın doğru olduğunu isbat etmez.
Yukarıda 11 maddede beyan ettiğim hususlarda cumhur-i ulemaya, Sevad-ı âzama tâbi olmazsanız, onlara ters düşerseniz durumunuz vahimdir.
Bir kardeş olarak sizi uyarıyorum, vazifemi yapıyorum. Bana düşmanlık etmeyiniz.
Tekrar selamlar. 05 Ocak 2010 Salı